İş Kazası Sincan'da 3 işçinin öldüğü iskele faciasında 4 gözaltı!

Yine bir iş kazasından sonra ilk iş iş güvenliği uzmanını tutuklamak olmuş. Gerçekten kontrol edilemez ve tahammül edilemez bir hale geldi bu. Birşey mi oldu "mazlum'u getirin bana", bu mantıkla hiçbir yere varılamayacağı ve yapılan herşeyin göstermelik yapılacağı bellidir. Dostlar bizi alışverişte görsün mantığıyla çalışan herkesin en kısa zamanda kenara çekilmesi umuduyla.

Mazlum'u da ekleyelim buraya, maalesef çok fark görmüyorum aramızda.

Sayın @Üyeler

Eminim herkesin söyleyeceği şeyler vardır. Bu konu altında katkınızı yada yaşanmış olaylarınız varsa onları paylaşabilirsiniz.

Maalesef üzülerek söylüyorum ki kaderci bir toplum yapımızın olması, eğitim ve bilinçlenme olmaması, nasıl yapılırsa yapılsın nasıl olsa bir yaptırımın olmaması ve bunun gibi listeyi uzatabileceğimiz bir çok sebep daha yaşadığımız ve daha yaşayacağımız bir çok kazanın nedenleri olmaya devam edecektir. Üzerinde zaman zaman düşündüğüm ve hala tam olarak net bir cevap alamadığım bir sorudur "Neden Böyleyiz?" Yine de umudumu kaybetmiyor ve her şeyin kişinin kendisiyle başlayacağı düsturundan yola çıkarak yola devam ediyorum.

Akrabanın söylemlerinden direkt İş güvenliği uzmanlarını hedef aldığını algıladım. Sahada olması gereken İş güvenliği uzmanları olunca ilk hedef tahtasına alınması normal ama bunları da denetlesi gereken firmanın şantiye şefi ve yetkililler Zincirin en zayıf halkası durumu

Öncellikle Allah rahmet eylesin gerçekten çok üzücü bir durum. Yani o insanlar birinin oğlu, birinin babası, birinin kardeşiydi hiç tanımadığım halde bu şekilde bir ölümü asla kabul edemiyorum çok yazık.

Akrabası açıklamasında şöyle bir şey demiş; "Özellikle emniyet kemerlerini sık sık bağlatmaları gerekiyor." Evet çok doğru bir cümle kesinlikle gördüğü yerde hemen uyarıp kemeri bağlatması hatta kemersiz gördüğünde tutanak bile tutması gerekiyor. Şunu ekleyeyim biliyorsunuz ki KKD'den önce toplu korumaya öncelik verilir. O iskelenin periyodiği, bakımları vesaire KKD'den önce gelir o ayrı bir tartışma konusu.
Ben şunu söylemek istiyorum akrabasının o cümlesine karşın, şimdiye kadar edindiğim tecrübelere göre Türkiye'de çalışanların bahanesi asla bitmez uzman kemersiz gördüğünde anında bir bahane hazır yok şöyle, yok böyle. Sonra kemersiz gördüğü kişiye tutanak tutmak istediğinde hemen itiraz, olay bazen sözlü tartışma boyutunu bile geçebilecek durumlar oluyor. Elbette ki bu kültür önce yöneticilerden başlar sonra tabana yayılır ancak öyle bir şey ki çalışanlar canlarını hiçe sayarak çok tehlikeli hareketlerde bulunuyor. Yani senin bu hayatta canından daha değerli bir şey var mı ya? sana kimse bir şey söylemeden senin o kemeri zaten takman lazım bu nasıl bir mantık hatası. Adam kendi canını düşünmüyor olabilecek bir şey mi ya? Yani o cümledeki " bağlatmaları gerekiyor" cümlesi o kadar saçma bir şey ki anlaması imkansız.

Ölen vatandaşlar için gerçekten çok üzgünüm umarım böyle üzücü haberler duymayız.

"Özellikle emniyet kemerlerini sık sık bağlatmaları gerekiyor. " bazen cidden uzmanları bebek bakıcısı sanıyorlar

Tüm yorumlar o kadar yerinde ki söyleyecek birşey yok. "kemerlerini sık sık bağlatmaları gerekiyor. " kısmı zaten tam bir Türkiye özeti sanırım. Günlük ihtiyaçlar karşılanırken kimse tuvalete git, yemek ye yada su iç diye hatırlatıryor mu, HAYIR. Demek ki sıkıntı burada başlıyor, ne çalışan nede işveren çalışan güvenliğini yada iş güvenliği kurallarını bir ihtiyaç olarak görmüyor. Görmediği içinde sık sık ihlal ediyor.

"Kemerlerini takmaları gerek" demiyor da bağlatmaları gerek diye başkalarını suçluyor. İnanılmaz bir açıklama gerçekten.

Göz Göre Göre Gelen İş Cinayeti: Ölüme Götüren İhmaller Bilirkişi Raporunda​

Ankara'da, 3 işçinin iskeleden düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin yürütülen soruşturmada bilirkişi raporu tamamlandı. Raporda işçilerde halat ve kemer sistemi bulunmadığı ve inşaatta mevzuat gerekliliklerinin neredeyse hiçbirinin yerine getirilmediği belirtildi.​

Ankara'nın Sincan ilçesi Törekent Mahallesi'nde 2 Ağustos günü, 15 katlı inşaat halindeki binanın 13'üncü katında dış cephe boyası yapan işçiler Volkan ve Çetin Buru kardeşler ile kuzenleri Mertcan Buru, iskelenin kırılması sonucu düşerek hayatlarını kaybetti.

Olayla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan iş güvenliği uzmanı, firma yetkilisi ve şantiye şefinin aralarında bulunduğu 6 kişiden H.Ç. ve L.F., 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan tutuklandı, O.Y., F.A., H.A. ve F.Ş. adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

BİLİRKİŞİ RAPORU TAMAM
Soruşturma kapsamında bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor tamamlandı. 15 sayfalık ön raporda, platformun düşmeye sebep bölümünde 3 çalışanın, el arabası, 3 torba sıva malzemesi, el aletleri gibi imalat malzemelerinin bulunduğu, iskele üzerinde taşıma kapasitesini belirtir bir ibare, işaret veya levhanın bulunmadığı, platforma ahşap malzeme ile ilave yapıldığı, kenar korkulukların eksik olduğu, yatay veya dikey yaşam hatlarının bulunmadığı, çalışanlar üzerinde emniyet kemeri bulunmadığı ve platformun sağlam olan kısmında inşaat malzemelerinin bulunduğu, bu platformda da ahşap kalıp malzemeleri ile eklemelerin yapıldığı belirtildi.

HALAT YOK, KEMER YOK
Raporda çalışan sayısı kadar dikey yaşam hattı oluşturulmadığı, çalışanlara bağlantı aparatları ve halat tutucularıyla beraber tam vücut kemer sistemleri verilerek kullanımının sağlanmadığı, neticede iskelenin kullanıma elverişli olmadığı, son derece riskli bir çalışma yapıldığı ve mevzuat gerekliliklerinin neredeyse hiçbirinin yerine getirilmediği belirtildi.

Raporda, olayda kaçınılmazlık bulunmadığı, inşaatı yapan firma sahibi L.F. ile taşeron firma sahibi H.Ç.'nin yerine getirmedikleri yükümlülüklerinin kazanın meydana gelmesinde 'temel etken', şantiye şefinin de aralarında bulunduğu 4 kişinin yerine getirmedikleri yükümlülüklerin de 'yan etken' olduğu belirtildi.

Kaynak:

Sincan'da İş Kazası: 3 İşçinin Ölümüne Sebep Olan 9 Şüpheliye İddianame​

Ankara'nın Sincan ilçesinde apartman mantolama işlemi sırasında iskelenin kırılması sonucu hayatını kaybeden 3 işçi için 9 şüpheli hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan iddianame düzenlendi. Şüphelilerin güvenlik önlemleri almamaları nedeniyle kazanın meydana geldiği belirtildi.

Ankara'nın Sincan ilçesinde apartman mantolama işlemi sırasında kırılan iskeleden düşen 3 işçinin ölümüne ilişkin 9 şüpheli hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 2 Eylül'de Sincan ilçesi Törekent Mahallesi'ndeki şantiye alanında, 15 katlı inşaatın 13. katında dış cephe mantolama yapan işçilerin bulunduğu iskelenin kırılması sonucu, zemine düşen Çetin Buru, ağabeyi Volkan Buru ve kuzeni Mertcan Buru'nun hayatını kaybettiği aktarıldı.

İddianamede, ifadesinde yer verilen müşteki Bayram Buru, olay tarihinde inşaatın dış cephe mantolama işini yapmak için işe başladıklarını, kendisi, oğlu Mertcan Buru, yeğenleri Çetin Buru, Volkan Buru ve Özkan Akbulut'la binanın dış cephesinde bulunan asansörlü platform ile 15. kata kadar çıktıklarını belirtti.

Saat 10.30 sıralarında 13. katta bulundukları sırada platformun iskelesinin gürültü ile birlikte uç kenarından kırılarak yan yattığını, bu kısımda bulunan Çetin Buru, Volkan Buru ile oğlu Mertcan Buru'nun aşağıya düştüklerini aktaran Bayram Buru, kendisi ile Akbulut'un ise aynı platformun diğer tarafında bulunduğu için yaralanmadıklarını ifade etti.

Buru, inşaatta çalışırken herhangi bir güvenlik önlemi alınmadığını, emniyet kemer sistemini takabilecekleri herhangi bir güvenlik halatının da bulunmadığını, kırılan platformun yaklaşık 5 gün önce inşaatın su tesisatında meydana gelen arızayı gidermek için tesisatçılar tarafından kullanıldığını ve bu esnada iskelenin kırılan bölümünün eğildiğini beyan etti.

Güvenlik önlemi alınmadı​

Müşteki Özkan Akbulut da inşaatta çalışırken herhangi bir güvenlik önlemi alınmadığını, emniyet kemer sistemini takabilecekleri herhangi bir güvenlik halatının da bulunmadığını belirterek, olayın meydana gelmesinden 5 gün önce inşaat iskelesine su tesisatçıları tarafından hasar verildiğini ve iskelenin kırılan kısmının eğildiğini, kendilerine iskelenin bu şekilde kullanılabileceğinin bildirilmesi üzerine çalışmaya devam ettiklerini aktardı.

Adli Tıp Kurumu raporuna da yer verilen iddianamede, işçilerin ölümlerinin, "yüksekten düşme ile husulü mümkün, künt genel beden travmasına bağlı, boyun, omur, yüz, ekstremite kemik kırıkları ile karakterli, iç organ harabiyeti ve iç kanama sonucu" meydana geldiğinin tespitine yer verildi.

İşçilere hasarlı iskeleyi kullandırmışlar​

İddianamede, olaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu da yer aldı.

Rapora göre, inşaat alanında mevzuatta belirtilen tedbirlerin gereği gibi eksiksiz alınmış ve günümüz teknolojisinin gerekleri yerine getirilmiş olsaydı, kazanın önlenebileceği vurgulandı.

İnşaat firmasının sahibi şüpheli Lütfi F, taşeron firma sahibi şüpheli Hamza Ç. ve şantiye şefi şüpheli Ferhat Ş'nin yerine getirmediği yükümlülüklerinin kazanın meydana gelmesinde "temel etken unsur" niteliğinde olduğu ve "asli kusurlu" oldukları belirtildi.

İş yeri sorumluları şüpheliler Hilal A, Rasim Ç, Osman Y, Durak G, Hacı G. ve iş güvenliği uzmanı şüpheli Faruk A'nın yerine getirmediği yükümlülüklerin kazanın meydana gelmesinde "yan etken unsur" niteliğinde olduğu ve "tali kusurlu" oldukları belirtildi.

İddianamede, olaya ilişkin şu tespitlere yer verildi:

"İskelenin olay tarihinden yaklaşık 4-5 gün önce hasar aldığı ve bu haliyle herhangi bir denetim, gözetim ve esaslı bir onarım olmaksızın, işçilerin hasarlı iskeleyi kullanmalarına devam etmelerine sebep olunması sonucunda ölüm neticesinin meydana geldiği anlaşılmıştır. Bu doğrultuda alınan bilirkişi raporlarında da kusur atfedilen yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı şüphelilerin meydana gelen neticeyi ayrı ayrı olarak bulundukları konum ve inşaat şantiyesindeki sorumlulukları gereği öngörmelerine rağmen, gerekli önlemi almayarak, ölüm neticesinin meydana gelmesine sebebiyet verdikleri tespit edilmiştir."

İddianamede, şüpheliler hakkında, Çetin Buru, Volkan Buru ve Mertcan Buru ölümüne neden oldukları gerekçesiyle "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis talep edildi.

Kaynak: