• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Risk Algısı Nasıl Geliştirilir?

Üyeler Görebilir
Risk algısı, insanların riskin tespiti, özellikleri ve şiddeti hakkında yaptıkları yargıdır.

Peki, risk algısı iş güvenliği faaliyetleri için nasıl geliştirilir? Algıyı geliştirmek için neler yapılabilir?

Konuya herkesin katılımını bekliyorum..
 
Üyeler Görebilir
İlk önce insan hayatının önemli ve kutsal olduğu bilinci olmalı. Hak ve adalet anlayışı gelişmeli. Saygı ve anlayış kültürü hayat tarzı haline gelmeli. Bunları temin edebilirsek yapmak istediğimiz bütün iyi şeylerde başarılı olabiliriz.
 
Üyeler Görebilir
Risk Algısı sadece çalışanlar için değil tüm canlılar için var olduğundan itibaren içgüdüsel olarak bulunan, aslına baktığınızda "kendini güvende hissetme" ihtiyacını besleyen-tetikleyen bir olgu... Fatih Bey'in tanımlamasında gayet net verdiği bilgiye ek olarak ; insanların bir durumun kendilerine zarar verip vermeyeceği, ne kadar zarar vereceği ve bu zararın etki düzeyini rutinini bozmadan tölere edip edemeyeceğini değerlendirdiği karar mekanizmasının bir bileşeni...

Zaman mekan şartlar vs doğrultusunda ihtiyaçlar hiyerarşisinde kendini güvende hissetme sıralama olarak diğer ihtiyaçların gerisine düştüğünde maalesef ki risk algısı da geriliyor. Bir bütün olarak değerlendirmek ve Risk Algısının gelişimini Güvenlik Kültürünün oluşturulmasında temel taşlardan biri olarak belirlemek lazım.

Fazla uzatmadan ,,, sadece doğru ve erken dönemden başlayan eğitimle insanların risk algısı gelişir demek isterim !! Fakat maalesef ki toplumsal ilgi-algı , sosyal ve ekonomik faktörler , iş - zaman beklentileri gibi bir çok faktör insanların güvende hissetme öncelliğini zaman zaman geçiyor , bu nedenle de potansiyel bir tehlikeyi dolayısıyla risklerini görmezden gelebilecek kadar risk algısının gerilemesine veya baskılanmasına neden olabiliyor. Dikkat ediniz risk algısı devreye girmiyor değil , görmezden gelerek baskılıyor-gerilemesine izin veriyor ve bir süre sonra davranışsal alışkanlığa dönüşerek yerleşik bir karar mekanizması haline geliyor ! Bunu yenmenin yolu Güvenlik Kültürünün geliştirilmesinden geçer.... Güvenlik Kültürü için gerekli adımların da Devlet ve Toplum düzeyinde birlikte başlayarak (geliştirilecek , uygulanacak , izlenecek politikalar şeklinde...) atılmaması durumunda maalesef ki sadece çalışanın veya iş güvenliği profesyonelinin veya diğer paydaşlardan her hangi birinin bireysel veya kısmi çabaları sonuçsuz kalacaktır. Karamsar olmak istemem fakat benim görüşüm budur.

Katkı sağlamak için ... Risk Algısının gelişiminde temel olarak neler gerekli ? Bana göre sırasıyla ;

1) Uluslararası - Ulusal Politika (Uygulanan , izlenen ve değerlendirilen)
2) Doğru ve etkin denetim sistemi
3) İnsanların sadece çalışma değil sosyal hayatına , erken yaş eğitiminden itibaren entegre edilecek eğitim sistemi (iş güvenliği ve risk algısına yönelik toplumsal bilgi düzeyini geliştirmeyi hedeflemeli..)
4) Çalışanların Sosyal ve Ekonomik yönden gelişimi
5) Mesleki anlamda kişilerin risk algısı geliştikçe faydasını - değerini somut olarak görebileceği , hiçbir nedenle bu olguyu baskılamak geri plana atmak zorunda kalmayacağı çalışma-mesai , ödül - ceza vs sistemleri
6) Tüm sistemin işleyişinde izleme-değerlendirme-tavsiye mekanizmasında köprü vazifesi yapabilecek ; etkin - yetkin - iş ve gelir kaygısı yaşamayacak iş güvenliği profesyonelleri

Sağlıklı çalışmalar.
 
Üyeler Görebilir
İş Güvenliği Kültürü olması lazım toplumda. Birde kurallara uyma noktasında problemlerimiz var kendimizce gereksiz gördüğümüz kuralları yok sayıyoruz.
 
Üyeler Görebilir
Önceki cevapları görüntüle…
Üyeler Görebilir
Fatih ÖzcanHer ikisi de ! Eğitim düzeyimiz ve ahlaki yapımız maalesef ki kurallara uyalım mı? Yoksa etrafından mı dolaşalım gibi yanlış ikilemlerle toplumun bir kısmının hatalı karar vermesine neden oluyor. Enteresan olan ise kimse bir şey demezse hatalı olan yol bir zaman sonra bünyede en doğru seçimi yapmış gibi özgüven pompalıyor !!!

Bunun yanında her konuda toplumsal kültürümüz zayıf olduğu gibi İş Güvenliği hususunda henüz hiç gelişmedi diyebiliriz ! Gerçekler acıtır , toplum olarak bu kadar önemli - bilimsel - komple donatılarla geliştirilerek sürdürülmesi gereken konularda yeterli değiliz....
 
Üyeler Görebilir
osman.koyuncuYukarıda ihtiyaçlar hiyerarşisinden, ve iş güvenliği kültüründen bahsettik. İş kazası geçiren birçok meslektaşımızın haberini de okuduk maalesef. Biz profesyonellerde risk algısının yüksek olduğunu farz ederek soruyorum. İş güvenliği uzmanlarının çalışma hayatında hakkını aramamasını nasıl değerlendirirsiniz?
 
Üyeler Görebilir
Fatih ÖzcanFatih Bey soru güzel yerden geldi....

İş Güvenliği Uzmanlarının sorunlarının da maalesef ki diğer çalışanlarla benzerlikler taşıdığını gözlemliyorum. Öncelikle İş Güvenliği Uzmanlarının da kendi içinde "bu işi meslek olarak kabul eden, gelişmeye açık ve görev yaptığı alan/sektöre hakim olanlar" ile "belgeyi ek gelir olsun veya iş bulamazsam alternatif olsun diye alıp çoğunlukla aktif görev yapmadan farklı yöntemlerle değerlendirenler" olarak ikiye ayırmak lazım. Bu konu farklı tanımlamalarla çokça tartışıldı... Her şeye en başından başlayacaksak ; İş Güvenliğ iUzmanlığı Belgesine sahip olup bu işi yapmayan, belgesini kiraya veren, çalıştığı işyerinde farklı bir görev yaparken

İş Sağlığı ve Güvenliği çalışmalarının hepimizin bildiği gibi başlangıcı, milat noktası tehlikeyi görmek, riski algılamak , değerlendirebilmek ve analiz edebilmektir. Bunun için görev yaptığınız alanda ya tecrübeniz olması (sadece o işyerine özgü tecrübeden bahsetmiyorum; alanda ki proses, kimyasal, makine, ekipman , operatör davranışları vs ...) veya ciddi ve belki de uzun zaman geçireceğiniz gözlem yapmanız gerekiyor. Standart - Kalıplaşmış hazır dokümanlardan faydalanıp , hızlıca genel geçer ifadelerle riski tanımlamak maalesef ki mesleğe yeni giren arkadaşlarımızda ki ortak özellik olarak karşımıza çıkıyor. Referans almak için doküman araştırmaktan bahsetmiyorum , kopyala yapıştır için spesifik - nokta atışı görev yapacağı işyerine ait doküman arayan çokça kişiyle bu forumlarda da karşılaşıyoruz. Bu davranış alışkanlığı maalesef ki kişilerde kendilerine özgü bakış açısı, düşünce gelişimi, risk algısının yerleşmesi ve tanımlama gibi bir çok yeteneğin gelişmesine engel oluyor. Mesleğinde Bilgi ve Gelişim yoksa , uzmanlığın (mesleğin ismi olan iş güvenliği uzmanlığı olarak algılanmasın, meslekte bilgi ve tecrübe kazanımı şeklinde düşünün...) değeri olmaz !!! İşin içerisine bir de ekonomik nedenlerle , gerektiğinde vazgeçememek !!! bahanesi karıştığında ; İş Güvenliği Uzmanları öncelikle yaptıkları mesleği ve kendilerini değersizleştiriyor akabinde karşılarındaki işveren - müfettiş - yargı makamlarının bakışını da aynı paralelde önemsizleştiriyor. Sonrasında değersizleşen ve önemsizleşen bir zorunluluk haline geliyor ki bu da İş Güvenliği Uzmanlarından beklentiler doğrultusunda İşveren (Ücret) - Yargılanma ikilemi arasında tercih yapmasına neden oluyor. Ya işinizi doğru yapacak, raporlayacak, geliştirecek, uygulamasını takip edip gerektiğinde tekrar döngüyü başlatıp ısrarcı olacak ya da İşvereni çok rahatsız etmeden , genel geçer ifadelerle raporlamalar yapıp (çoğu kopyala yapıştır) karşılığında herhangi biri olacak ve en küçük olayda yargı karşısında kendinizi bulmayı göze alacaksınız.... İnsanlar sadece burada risk algısını kullanmayı onu da yanlış kullanmayı seçebiliyorlar maalesef ; İşimi doğru yapsam direkt olarak maaşımı - işimi kaybedebilirim ama "-mış gibi.." yapsam belki de bir olay olmaz o zamanda ben işime devam eder maaşımı almaya devam ederim.... tercihini yapıyorlar. Buna bir de Devletin denetimlerde ki yetersizliğini eklediğinizde ..... vay mesleğin haline...

Sonuç ; Yapılan iş değersizleştiği gibi bir Meslek olarak da kabul görmemeye başladı , ekonomik getirileri düşmeye , İş Güvenliği Uzmanları ilgili-ilgisiz yargı karşısında suçlanmaya ve maalesef Muhasebe defteri gibi sadece yasal zorunluluk çerçevesinde kayıt tutmak üzerine olduğu düşünülen bir garip uygulamaya dönüşüyor. İş Güvenliği Uzmanları maalesef ki yukarıda açıkladığım neden ve şekillerle geriliyor , İş Güvenliği Uzmanları geriledikçe çalışma hayatında değersizleşiyor , Değersizleş tikçe kaygı artıyor ve bu kısır döngü içerisinde oluşan telaş ile hakkını da aramıyor. Nitekim benim bir meslek olarak kabul ettiğim İş Güvenliği Uzmanlığının iki yönlü olarak (Hem mesleğe yeni girenler hem de değersizleşmeye devam ettiği için iş hayatında kabul edilen önemi.... açısından) çok da iyi bir yere gittiğini düşünmüyorum.
Bu gidişatın düzeltilmesi için ne yapmak lazım ? Artık bireysel olarak çabalarımız kendimizi bağlayacak düzeye geldik.
- Öncelikle denetimlerle iş hayatına bunun bir zorunluluk değil , olması gereken bütünün bir parçası olduğu hatırlatılmalı
- Amacı mesleği ve içerisindeki profesyonel olarak tanımlanan kişilerin haklarını korumayı hedefleyen örgütlenmeler ile İş Güvenliğ iUzmanlığının bir Meslek olarak kabul ettirilmesi sağlanmalı....
 
Üyeler Görebilir
osman.koyuncuAmacımız beyin fırtınası Osman bey, ve katkınız gerçekten paha biçilmez. Aşağıda ki ifadenize sonuna kadar katılıyorum.

Tecrübemin çoğu yabancı firmalarda benim. Bir Petrol ve Doğalgaz projesinde bazı sıkıntılardan dolayı ortalığı ayağa kaldırmıştım. Şantiye yönetimini acil topladık. Bazı departman şefleri "iş güvenliği daha aktif olmalı ve bize destek olmalı" söylemine girecekti ki şantiye müdürümüzün sözü herşeye noktayı koydu. "Biz bu inşaatı yapmasaydık iş güvenliği riski de olmazdı dolayısıyla tüm sorumluluk inşaat ekibinde ve iş güvenliği ekibi üzerine düşeni yapıyor." diyerek tartışmayı bitirdi. Sonra herkes koltuğunun altında iş güvenliği raporuyla saha da düzeltme işlerine yoğunlaştı. Bizim firmalarımızda ne zaman bu yaklaşımı benimserse o zaman yol almaya başlarız sanırım. Aksi halde akışa karşı kürek çekmeye devam ederiz.
 
Üst