1. Giriş
İş sağlığı ve güvenliği (İSG), sadece seküler hukuk ve teknik standartlarla değil, aynı zamanda dini öğretilerle de doğrudan ilişkilidir. Dinlerin kutsal kitaplarında, insan hayatına verilen değer, emek hakkının korunması ve çalışma koşullarının adil olması gerektiği vurgulanır. Bu makalede, İslam, Hristiyanlık, Yahudilik, Hinduizm, Budizm ve Zerdüştlük gibi büyük dinlerin kutsal metinlerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili öğretiler ele alınmıştır. Ayrıca, bu öğretilerin modern iş güvenliği uygulamaları ile nasıl örtüştüğü de tartışılacaktır.
2. İslam’da İş Sağlığı ve Güvenliği
2.1 Can Güvenliği ve Tedbir Zorunluluğu
İslam’da, insan hayatı kutsal kabul edilir ve korunması farz olarak görülür. Kur'an-ı Kerim'de doğrudan iş güvenliği terimi bulunmasa da, can güvenliği konusunda birçok öğreti yer almaktadır. Örneğin:
2.2 Emanet ve Sorumluluk Bilinci
İslam’da işverenin, çalışanlarının güvenliğini sağlama ve haklarını koruma sorumluluğu vardır. Kur'an-ı Kerim'de:
“Allah size, emanetleri ehline vermenizi emreder.” ( )
Bu öğreti, işverenlerin iş güvenliği tedbirlerini almak ve çalışanlarının sağlığını korumak konusunda sorumluluk taşıdığını belirtir. İSG profesyonelleri, bu ilkeyi, çalışanların güvenliğini emanet olarak kabul ederler.
3. Hristiyanlıkta İş Sağlığı ve Güvenliği
3.1 Çalışan Hakları ve Çalışma Koşulları
Eski Ahit’te, iş yerindeki güvenlik ve çalışan hakları ile ilgili öğretiler bulunmaktadır. 'de, çatı yapımı sırasında tehlike önleme ilkesine vurgu yapılır:
“Evinize yeni bir çatı yaptığınızda, kimsenin düşüp ölmemesi için çatınıza bir korkuluk yapın.”
Bu öğreti, modern İSG yasalarındaki tehlike öncesi alınan tedbirler ile paralellik gösterir. Çalışma alanlarında tehlikeleri önceden belirlemek ve uygun güvenlik önlemleri almak, hem eski ahitteki hem de modern iş güvenliği anlayışındaki ortak bir ilkedir.
3.2 Sevgi ve Adalet Prensibi
Yeni Ahit’te ise, işverenlerin çalışanlarına karşı sevgi ve adaletle yaklaşması gerektiği vurgulanır:
“Her şeyde sevgiyle hareket edin.” ( )
Bu öğreti, çalışanların yalnızca fiziksel güvenliğini değil, psikolojik ve manevi güvenliklerini de korumayı öğütler. Bugün iş güvenliği profesyonelleri, sadece fiziksel riskleri değil, aynı zamanda psikolojik güvenliği de göz önünde bulundururlar.
4. Yahudilikte İş Sağlığı ve Güvenliği
4.1 Tehlikelerin Önlenmesi
Yahudi kutsal kitabı Tevrat’ta, iş güvenliği ile ilgili açık hükümler bulunmaktadır. Özellikle çatı güvenliği ve tehlikelerin önlenmesi gerektiği vurgulanır:
“Çatınıza korkuluk yapmalısınız ki evinizde kan dökülmesin.” ( )
4.2 Adil Ücret ve Çalışma Koşulları
İşçinin hakları konusunda Talmud'da şu temel ilke geçerlidir: “Bir işçinin ücreti zamanında ödenmelidir.” ( )
Ayrıca, Talmud'da ( ), işçiye adil davranılması ve hakkının yenmemesi gerektiği üzerine tartışmalar yer alır.
5. Hinduizm’de İş Sağlığı ve Güvenliği
5.1 Ahimsa İlkesi
Hinduizm’de, Ahimsa yani zarar vermeme ilkesi her yönüyle iş güvenliğiyle ilişkilidir. Mahabharata’da:
“Doğru bir yönetici, çalışanlarını ailesi gibi korur.” ( )
6. Budizm’de İş Sağlığı ve Güvenliği
6.1 Zararsızlık ve Merhamet
Budizm’de zarar vermeme ilkesi ( ), iş güvenliği açısından da oldukça önemlidir. Dhammapada’da:
“Tüm canlılara zarar vermekten kaçının.”

7. Zerdüştlükte İş Sağlığı ve Güvenliği
7.1 Sorumluluk ve İyi Eylemler
Zerdüştlük, iyi düşünceler, iyi sözler ve iyi eylemler öğretileriyle bilinir. Bu öğreti, çalışanların güvenliğini sağlamak ve adil bir çalışma ortamı yaratmak adına önemlidir:
“Doğru insan, başkalarına zarar vermekten kaçınır.” ( )
8. Dinler Arası Karşılaştırmalı Bir Perspektif
Dinlerin iş güvenliği ile ilgili öğretilerinde birçok benzerlik ve farklılık bulunmaktadır. Özellikle, zarar vermeme, can güvenliği, adalet ve eşitlik gibi ortak öğretiler, farklı dinlerde benzer şekillerde vurgulanmaktadır. Bununla birlikte, Batı’daki dinî öğretiler, genellikle hukuki temellere dayanırken, Doğu’daki öğretiler daha çok etik ve ahlaki bir çerçevede şekillenmiştir. Bu farklar, iş güvenliği yönetmeliklerinin kültürel ve dini bağlamda nasıl şekillendiğine dair önemli ipuçları verebilir.
9. Din ve Modern İSG Hukukunun Etkileşimi
Günümüzde birçok ülke, iş güvenliği ile ilgili yasalarını dini değerler doğrultusunda şekillendirmiştir. Örneğin, bazı İslam ülkelerinde, iş sağlığı ve güvenliği yasaları, İslami öğretilerle uyumlu şekilde işyerlerinde güvenli çalışma ortamlarının oluşturulmasını teşvik etmektedir. Bu tür dini normlar, iş güvenliği yasalarının toplumsal ve kültürel bağlamla daha güçlü bir şekilde ilişkilendirilmesine olanak tanımaktadır.
10. Sonuç
İş güvenliği, yalnızca yasal düzenlemelerle değil, aynı zamanda dini öğretilerle de yönlendirilen bir sorumluluktur. Kutsal kitaplar, insan hayatının kutsallığı, adalet, zarar vermeme gibi ilkelerle iş sağlığı ve güvenliği anlayışının temellerini atmıştır. Bu öğretiler, günümüz iş güvenliği profesyonellerinin ve işverenlerinin, sadece yasal sorumluluklarla değil, aynı zamanda ahlaki ve dini sorumluluklarla da hareket etmelerini gerektirir. Bu bağlamda, dini öğretiler, iş güvenliği alanında hem manevi hem de pratik anlamda güçlü bir rehberlik sunmaktadır.
İş sağlığı ve güvenliği (İSG), sadece seküler hukuk ve teknik standartlarla değil, aynı zamanda dini öğretilerle de doğrudan ilişkilidir. Dinlerin kutsal kitaplarında, insan hayatına verilen değer, emek hakkının korunması ve çalışma koşullarının adil olması gerektiği vurgulanır. Bu makalede, İslam, Hristiyanlık, Yahudilik, Hinduizm, Budizm ve Zerdüştlük gibi büyük dinlerin kutsal metinlerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili öğretiler ele alınmıştır. Ayrıca, bu öğretilerin modern iş güvenliği uygulamaları ile nasıl örtüştüğü de tartışılacaktır.

2.1 Can Güvenliği ve Tedbir Zorunluluğu
İslam’da, insan hayatı kutsal kabul edilir ve korunması farz olarak görülür. Kur'an-ı Kerim'de doğrudan iş güvenliği terimi bulunmasa da, can güvenliği konusunda birçok öğreti yer almaktadır. Örneğin:
- “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın.” (
)
Peygamber Muhammed’in (s.a.v.) hadislerinde işçinin hakları korunmuş, özellikle de işçinin ücretinin vaktinde ödenmesi emredilmiştir: - “İşçinin ücretini, alın teri kurumadan önce ödeyiniz.” ( )
2.2 Emanet ve Sorumluluk Bilinci
İslam’da işverenin, çalışanlarının güvenliğini sağlama ve haklarını koruma sorumluluğu vardır. Kur'an-ı Kerim'de:
“Allah size, emanetleri ehline vermenizi emreder.” ( )
Bu öğreti, işverenlerin iş güvenliği tedbirlerini almak ve çalışanlarının sağlığını korumak konusunda sorumluluk taşıdığını belirtir. İSG profesyonelleri, bu ilkeyi, çalışanların güvenliğini emanet olarak kabul ederler.

3.1 Çalışan Hakları ve Çalışma Koşulları
Eski Ahit’te, iş yerindeki güvenlik ve çalışan hakları ile ilgili öğretiler bulunmaktadır. 'de, çatı yapımı sırasında tehlike önleme ilkesine vurgu yapılır:
“Evinize yeni bir çatı yaptığınızda, kimsenin düşüp ölmemesi için çatınıza bir korkuluk yapın.”
Bu öğreti, modern İSG yasalarındaki tehlike öncesi alınan tedbirler ile paralellik gösterir. Çalışma alanlarında tehlikeleri önceden belirlemek ve uygun güvenlik önlemleri almak, hem eski ahitteki hem de modern iş güvenliği anlayışındaki ortak bir ilkedir.
3.2 Sevgi ve Adalet Prensibi
Yeni Ahit’te ise, işverenlerin çalışanlarına karşı sevgi ve adaletle yaklaşması gerektiği vurgulanır:
“Her şeyde sevgiyle hareket edin.” ( )
Bu öğreti, çalışanların yalnızca fiziksel güvenliğini değil, psikolojik ve manevi güvenliklerini de korumayı öğütler. Bugün iş güvenliği profesyonelleri, sadece fiziksel riskleri değil, aynı zamanda psikolojik güvenliği de göz önünde bulundururlar.

4.1 Tehlikelerin Önlenmesi
Yahudi kutsal kitabı Tevrat’ta, iş güvenliği ile ilgili açık hükümler bulunmaktadır. Özellikle çatı güvenliği ve tehlikelerin önlenmesi gerektiği vurgulanır:
“Çatınıza korkuluk yapmalısınız ki evinizde kan dökülmesin.” ( )
4.2 Adil Ücret ve Çalışma Koşulları
İşçinin hakları konusunda Talmud'da şu temel ilke geçerlidir: “Bir işçinin ücreti zamanında ödenmelidir.” ( )
Ayrıca, Talmud'da ( ), işçiye adil davranılması ve hakkının yenmemesi gerektiği üzerine tartışmalar yer alır.

5.1 Ahimsa İlkesi
Hinduizm’de, Ahimsa yani zarar vermeme ilkesi her yönüyle iş güvenliğiyle ilişkilidir. Mahabharata’da:
“Doğru bir yönetici, çalışanlarını ailesi gibi korur.” ( )
6. Budizm’de İş Sağlığı ve Güvenliği
6.1 Zararsızlık ve Merhamet
Budizm’de zarar vermeme ilkesi ( ), iş güvenliği açısından da oldukça önemlidir. Dhammapada’da:
“Tüm canlılara zarar vermekten kaçının.”

7. Zerdüştlükte İş Sağlığı ve Güvenliği
7.1 Sorumluluk ve İyi Eylemler
Zerdüştlük, iyi düşünceler, iyi sözler ve iyi eylemler öğretileriyle bilinir. Bu öğreti, çalışanların güvenliğini sağlamak ve adil bir çalışma ortamı yaratmak adına önemlidir:
“Doğru insan, başkalarına zarar vermekten kaçınır.” ( )
8. Dinler Arası Karşılaştırmalı Bir Perspektif
Dinlerin iş güvenliği ile ilgili öğretilerinde birçok benzerlik ve farklılık bulunmaktadır. Özellikle, zarar vermeme, can güvenliği, adalet ve eşitlik gibi ortak öğretiler, farklı dinlerde benzer şekillerde vurgulanmaktadır. Bununla birlikte, Batı’daki dinî öğretiler, genellikle hukuki temellere dayanırken, Doğu’daki öğretiler daha çok etik ve ahlaki bir çerçevede şekillenmiştir. Bu farklar, iş güvenliği yönetmeliklerinin kültürel ve dini bağlamda nasıl şekillendiğine dair önemli ipuçları verebilir.
Din | Öne Çıkan İlke | Kutsal Metin Örneği |
---|---|---|
İslam | Can güvenliği ve emanet bilinci | Bakara 2:195, Nisa 4:58 |
Hristiyanlık | Tehlike önleme ve sevgi | Tesniye 22:8, Koloseliler 3:14 |
Yahudilik | Tehlikeleri önleme ve adil ücret | Tesniye 22:8, Bava Metzia 83b |
Hinduizm | Ahimsa ve çalışan koruma | Mahabharata, Shanti Parva 59:111 |
Budizm | Zararsızlık ve merhamet | Dhammapada Bölüm 10 |
Zerdüştlük | İyi eylem ve sorumluluk |
9. Din ve Modern İSG Hukukunun Etkileşimi
Günümüzde birçok ülke, iş güvenliği ile ilgili yasalarını dini değerler doğrultusunda şekillendirmiştir. Örneğin, bazı İslam ülkelerinde, iş sağlığı ve güvenliği yasaları, İslami öğretilerle uyumlu şekilde işyerlerinde güvenli çalışma ortamlarının oluşturulmasını teşvik etmektedir. Bu tür dini normlar, iş güvenliği yasalarının toplumsal ve kültürel bağlamla daha güçlü bir şekilde ilişkilendirilmesine olanak tanımaktadır.
10. Sonuç
İş güvenliği, yalnızca yasal düzenlemelerle değil, aynı zamanda dini öğretilerle de yönlendirilen bir sorumluluktur. Kutsal kitaplar, insan hayatının kutsallığı, adalet, zarar vermeme gibi ilkelerle iş sağlığı ve güvenliği anlayışının temellerini atmıştır. Bu öğretiler, günümüz iş güvenliği profesyonellerinin ve işverenlerinin, sadece yasal sorumluluklarla değil, aynı zamanda ahlaki ve dini sorumluluklarla da hareket etmelerini gerektirir. Bu bağlamda, dini öğretiler, iş güvenliği alanında hem manevi hem de pratik anlamda güçlü bir rehberlik sunmaktadır.
Son düzenleme: