Üyeler Görebilir
- #1
Konu Sahibi
[email protected]
( )
İş Güvenliği Uzmanı mı? İş Güvenliği Mühendisi mi?
Sanayileşme ve gelişen dünya ile birlikte iş kazalarının oluşum şekilleri de değişikliğe uğradı. Çalışanların risk ve tehlikelere maruz kalma olasılıkları daha da fazla artı.
Şimdi size her sunum ve bilgilendirilme slaytlarında yer alan; dünyada her bir dakikada bu kadar iş kazası oluyor, bu kadar kişi hayatını kaybediyor cümlesi ile başlayan artık ezberlediğiniz bilgileri yeniden vermeyi düşünmüyorum.
Ama şunu bilmemizde fayda olduğunu düşünmekteyim.
İş kazalarının dünya ekonomisine maliyeti, yani GSMH ‘ye oranı %4 olarak belirlenmiş.
Dünyanın en güçlü ülkesi olarak gösterilen ABD’nin savunma sanayisine ayırdığı miktar GSMH’nın %4,3 olduğu unutulmamalıdır.
Bu durumdan, dünya üzerinde meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıklarının ülkelerin bütçelerine azımsanmayacak derecede bir maliyet getirdiği söylenebilir.
Peki, bu gerçeklerin ortaya çıkardığı sonuç ne?
Birincisi, iş kazaları ve meslek hastalıklarının meydana gelmeden önce gerekli tedbirlerin alınmasının sağlanması.
İkincisi ise, çalışma alanlarında tehlike ve risklerin belirlenebilmesi için gerekli bilirkişi!
Sizce bu bilirkişi iş güvenliği uzmanı mı? Yoksa iş güvenliği mühendisi mi?
Veya ikisi birbirinin aynısı değil mi?
Aralarında ki fark ne?
Yoksa iş güvenliği mühendisliği diye bir meslek varda biz mi bilmiyoruz!
Bildiğim kadarıyla YÖK’ün açıkladığı bölümler arasında da bu isimde branş mühendisliği yok.
Yoksa bu mesleğin ismi benim gibi hem mühendis olup hem de uzman olan arkadaşlarımızın çıkardıkları bir isim mi?
İş güvenliği uzmanı ülkemizde az bilinen bir meslek olmaktan çıktı artık.
Geçenlerde bir televizyon kanalında eve gelen hizmetçilerin gerekli güvenlik önlemlerini almadan çalıştırılması ve sonucunda kaza geçirerek yararlanmasının hukuki sonuçlarından bahsediliyordu. Kanalın röportaj yaptığı kişi iş güvenliği uzmanı bir arkadaşımızdı. Sevindirici…
Ülkemizde hali hazırda yeterli sayıda olmayan iş güvenliği uzmanı sayısı Ocak/2016 yapılan yeni düzenleme ile birlikte uzmanlara olan ihtiyaç artarak devam edecek gibi gözükmekte.
Bildiğiniz gibi mevzuatlarca mühendis, mimar ve teknik elemanların yanı sıra iş müfettişleri ve biyologlara da iş güvenliği uzmanı olabilme hakkı tanındı.
Bu demek oluyor ki iş güvenliği uzmanı tanımlaması bir üst başlık!
Siz hiç iş güvenliği biyologu diye bir unvan duydunuz mu?
Veya,
İş güvenliği mimarlığı!
Duymadınız tabii ki.
Bu arada bu işin asıl okulunu okuyanları yani İSG teknikerlerini saymıyorum bile!
Onların durumu daha da karışık!
Asıl meslek sahipleri olabilecekleri halde bu tanımlamalar arasında kaybolup gitmekteler.
İki yıllık teknikerliği okuyarak veya mühendislik fakültesini bitirmiş kişilerin c sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavını geçememelerine ne demeli!
He! Şöyle bir şey olabilir ve çokta güzel olur. YÖK mühendislik fakültelerinin içerisine iş güvenliği mühendisliği diye bir bölüm açar, bu karmaşa ve tanım anlaşmazlığı son bulur.
Bu ülkemizde tek tanımlama sıkıntısının yaşandığı sektör değil tabi ki!
Fizyoterapist ile fizik tedavi uzmanları arasında ki anlam karmaşasının bir benzeri de,
Psikologlar ile psikiyatrisler arasında geçmekte.
Her meslek tanımlamasında ufak tefek çekişmeler olmuştur.
Yeni meslek dalları da genelde bu çekişmelerin sonucunda ortaya çıkmıştır.
Bu nedenle ileride iş güvenliği mühendisliği diye bir meslek duyduğunuzda şaşırmayın derim.
İş arama sitelerinde bile iş güvenliği mühendisi diye bir meslek var düşünün siz gerisini!
Kısacası biz mühendisler, iş güvenliği uzmanlığı mesleğinin her bir branşın üzerinde bir tanım olduğunu kabul etmeliyiz.
Gerek bilim olarak gerekse iş hayatında bu ayrımcılığa son vermeliyiz.
Saygılarımla
“Kalbinizin asıl sahibine emanet olun”