Usulsüz iş akdi feshinde işverenin karşılaşacağı yaptırımlar nelerdir?
27 Ağustos 2015 /Usulsüz iş akdi feshinde işverenin karşılaşacağı yaptırımlar nelerdir?
Yazılarımda zaman zaman İş akdi fesihlerinin nasıl ve ne şekilde uygulanacağını belirtmiş olmama rağmen almış olduğum mail ve telefonlarda işverenlerin iyi niyetlerinin kurbanı olduklarını üzülerek öğreniyorum.
İşe iade şartları oluşmuş bir firmada İşten çıkarılması düşünülen işçinin çıkarılma sebebine ilişkin İşvereninin sağlam belge ve dayanaklarla bu süreci yönetmesi gerekmektedir. Her zaman dediğim gibi İşçiyi 25. Madde haricinde(işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı) süreli iş akdi fesihlerinin son çare ilkesi gereği uygulanması yasa gereğidir.
Hal böyle olmakla bazı firmalarda işçilerin işe gelmeden telefonla işvereni arayarak “ben istifa ettim bundan sonra işe gelmeyeceğim” demesi üzerine yetkili personeller işçinin sigorta çıkışını istifa olarak yapmaktadırlar. (geçenlerde bu konuda bir telefon almış olduğum için bu konuya değinme gereği duydum) İşçinin bu işyerinde 3 yıllık çalışmışlığı var ve İşverene vermiş olduğu herhangi bir istifa dilekçesi de bulunmamaktadır. Bilindiği üzere İstifa eden işçi istifasını işverene yazılı bir şekilde vermek ve işverenin de işçinin bu yazılı talebine istinaden işçinin de ihbar önelini düşünerekten iş akdini sonlandırma yolunu yasa çerçevesinde uygulamak zorundadır. İşçinin sigorta çıkışı yapıldıktan sonra işçi İş kurumuna giderek “işveren beni sebepsiz yere işten çıkardı” demiştir. İş Kurumu da işveren ile irtibata geçerek işçinin çıkış sebeplerini içeren ve işçi tarafından imzalanmış evrakları talep etmiştir. Bu aşamada işçinin sadece işverene telefonla bildirimi mevcuttur. Onun dışında işçinin yazmış olduğu herhangi bir istifa dilekçesi yoktur. Kurum ise sigorta çıkışının istifa olarak yapıldığı için işçinin istifa dilekçesinin olup olmadığını işverene sormuştur. Ne kadar işveren olayı anlatsa da yapmış olduğu çıkış işleminin usulsüz olduğunun önüne geçememiştir. Sonrasında da İşçi alacakları için dava sürecine girmiştir.
Bu örneğimizde İşveren ya da yetkili personel uygulama sürecini bilmiş olsa işçi telefonla arayıp istifa ediyorum dediğinde; İşyerine gelip istifa dilekçesini vermesi gerektiğini vermediği taktirde mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmemesinden dolayı İş Kanununun 25. II-“g” maddesi gereğince iş akdinin sonlandırılacağı ve bu bildiriminde kendisine noter kanalı ile tebliğ edeceğini bildirirdi. Sonrasında da dava sürecine giden bir durumda bile İşçinin İş akdi kanunlar ölçütünde yapıldığı için İşveren için sıkıntılı bir durum olmayacaktır.
Bu sebeple bu süreçleri öğrenmek isteyen yetkili personellerin tarafıma telefonla ulaşarak İş Akdi fesih süreçlerini detaylı öğrenmek istediklerini belirttikleri için ; Sertifikalı İşyerlerinde akdi fesih süreci Yönetimi eğitimimiz 29.08.2015 tarihinde sabah: 09:30-17:00 tarihleri arasında olacaktır.
27 Ağustos 2015 /Usulsüz iş akdi feshinde işverenin karşılaşacağı yaptırımlar nelerdir?
Yazılarımda zaman zaman İş akdi fesihlerinin nasıl ve ne şekilde uygulanacağını belirtmiş olmama rağmen almış olduğum mail ve telefonlarda işverenlerin iyi niyetlerinin kurbanı olduklarını üzülerek öğreniyorum.
İşe iade şartları oluşmuş bir firmada İşten çıkarılması düşünülen işçinin çıkarılma sebebine ilişkin İşvereninin sağlam belge ve dayanaklarla bu süreci yönetmesi gerekmektedir. Her zaman dediğim gibi İşçiyi 25. Madde haricinde(işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı) süreli iş akdi fesihlerinin son çare ilkesi gereği uygulanması yasa gereğidir.
Hal böyle olmakla bazı firmalarda işçilerin işe gelmeden telefonla işvereni arayarak “ben istifa ettim bundan sonra işe gelmeyeceğim” demesi üzerine yetkili personeller işçinin sigorta çıkışını istifa olarak yapmaktadırlar. (geçenlerde bu konuda bir telefon almış olduğum için bu konuya değinme gereği duydum) İşçinin bu işyerinde 3 yıllık çalışmışlığı var ve İşverene vermiş olduğu herhangi bir istifa dilekçesi de bulunmamaktadır. Bilindiği üzere İstifa eden işçi istifasını işverene yazılı bir şekilde vermek ve işverenin de işçinin bu yazılı talebine istinaden işçinin de ihbar önelini düşünerekten iş akdini sonlandırma yolunu yasa çerçevesinde uygulamak zorundadır. İşçinin sigorta çıkışı yapıldıktan sonra işçi İş kurumuna giderek “işveren beni sebepsiz yere işten çıkardı” demiştir. İş Kurumu da işveren ile irtibata geçerek işçinin çıkış sebeplerini içeren ve işçi tarafından imzalanmış evrakları talep etmiştir. Bu aşamada işçinin sadece işverene telefonla bildirimi mevcuttur. Onun dışında işçinin yazmış olduğu herhangi bir istifa dilekçesi yoktur. Kurum ise sigorta çıkışının istifa olarak yapıldığı için işçinin istifa dilekçesinin olup olmadığını işverene sormuştur. Ne kadar işveren olayı anlatsa da yapmış olduğu çıkış işleminin usulsüz olduğunun önüne geçememiştir. Sonrasında da İşçi alacakları için dava sürecine girmiştir.
Bu örneğimizde İşveren ya da yetkili personel uygulama sürecini bilmiş olsa işçi telefonla arayıp istifa ediyorum dediğinde; İşyerine gelip istifa dilekçesini vermesi gerektiğini vermediği taktirde mazeretsiz ve izinsiz olarak işe gelmemesinden dolayı İş Kanununun 25. II-“g” maddesi gereğince iş akdinin sonlandırılacağı ve bu bildiriminde kendisine noter kanalı ile tebliğ edeceğini bildirirdi. Sonrasında da dava sürecine giden bir durumda bile İşçinin İş akdi kanunlar ölçütünde yapıldığı için İşveren için sıkıntılı bir durum olmayacaktır.
Bu sebeple bu süreçleri öğrenmek isteyen yetkili personellerin tarafıma telefonla ulaşarak İş Akdi fesih süreçlerini detaylı öğrenmek istediklerini belirttikleri için ; Sertifikalı İşyerlerinde akdi fesih süreci Yönetimi eğitimimiz 29.08.2015 tarihinde sabah: 09:30-17:00 tarihleri arasında olacaktır.
Moderatörün son düzenlenenleri: