Akademisyen Terminolojisi İle “Trafik Kazaları”
Lâtincede “Accidere” kelimesi düşmek anlamına gelir. “Accident” yani “Kaza” kelimesi ise beklenilmeyen bir olay anlamında kullanılır. Yani sebepleri belli olan “Event” yani “Olay” kelimesinden ayrı bir anlamı vardır.
Bu durumda “Kaza” kelimesi, yıldırım çarpması, deprem, yangın, sel felâketi ve benzer doğal âfetlerde tam kullanım yerini bulmaktadır. Yani kaza, kimsenin eli ve isteği olmadan, talihsizlik ve kötü şans, tesadüf sonucu meydana gelen bir felâkettir. Sebepleri önceden görülmeyen, önüne geçilemeyen bir şanssızlık, bir talihsizlik, bir rastlantı sonucunda oluşur. Bu anlayışa göre Türkiye’de meydana gelen trafik kazalarının sebeplerine bakılınca, “Kaza” kelimesi anlamını kaybetmektedir. Kazaya sebep olacağı önceden bilinen, ancak giderilmeyen yada önlenmeyen sayısız davranışlar, beklenilen felâketlere yol açmaktadır.
Fizikî sebeplerden ziyade, mental (ruhî/psikolojik) sebeplere bağlı olan geniş bir kaza grubu bulunmaktadır. Trafik kazaları ile iş kazaları bunların başında gelmektedir. Bu olaylar; yukarıda da anlatıldığı gibi kasten bilerek veya hazırlanarak yapılmadığı varsayımı ile ve iyi niyetle başlayan bir alışkanlıkla, “kaza” olarak değerlendirilmektedirler.
Bu tespitten hareket edince Trafik ortamında meydana gelen çarpışmaları kaza değil, en iyimser bir yaklaşımla, “İhmale Dayalı Cinayet” olarak değerlendirmek gerekmektedir. “Kaza” diyerek işin içinden çıkmak, sorumluluktan kaçan bir basiretsizliği, bir çaresizliği ifade etmektedir…
Lâtincede “Accidere” kelimesi düşmek anlamına gelir. “Accident” yani “Kaza” kelimesi ise beklenilmeyen bir olay anlamında kullanılır. Yani sebepleri belli olan “Event” yani “Olay” kelimesinden ayrı bir anlamı vardır.
Bu durumda “Kaza” kelimesi, yıldırım çarpması, deprem, yangın, sel felâketi ve benzer doğal âfetlerde tam kullanım yerini bulmaktadır. Yani kaza, kimsenin eli ve isteği olmadan, talihsizlik ve kötü şans, tesadüf sonucu meydana gelen bir felâkettir. Sebepleri önceden görülmeyen, önüne geçilemeyen bir şanssızlık, bir talihsizlik, bir rastlantı sonucunda oluşur. Bu anlayışa göre Türkiye’de meydana gelen trafik kazalarının sebeplerine bakılınca, “Kaza” kelimesi anlamını kaybetmektedir. Kazaya sebep olacağı önceden bilinen, ancak giderilmeyen yada önlenmeyen sayısız davranışlar, beklenilen felâketlere yol açmaktadır.
Fizikî sebeplerden ziyade, mental (ruhî/psikolojik) sebeplere bağlı olan geniş bir kaza grubu bulunmaktadır. Trafik kazaları ile iş kazaları bunların başında gelmektedir. Bu olaylar; yukarıda da anlatıldığı gibi kasten bilerek veya hazırlanarak yapılmadığı varsayımı ile ve iyi niyetle başlayan bir alışkanlıkla, “kaza” olarak değerlendirilmektedirler.
Bu tespitten hareket edince Trafik ortamında meydana gelen çarpışmaları kaza değil, en iyimser bir yaklaşımla, “İhmale Dayalı Cinayet” olarak değerlendirmek gerekmektedir. “Kaza” diyerek işin içinden çıkmak, sorumluluktan kaçan bir basiretsizliği, bir çaresizliği ifade etmektedir…