Bunun anlamı nedir ve duygusal açıdan sağlıklı bir işgücü nasıl teşvik edilir?
'Toksik' ve 'pozitiflik' kelimelerinin yan yana gelmesi çok sık rastlanan bir durum değildir. Ancak bir duygusal zeka uzmanı, bu ikilinin sadece birbirine bağlı olmadığını, aynı zamanda bu ikilinin iş yerlerine de girerek buraları daha az sağlıklı ve daha az güvenli hale getirebileceğini savunuyor.
Duygusal zekadan yararlanmaya adanmış küresel bir düşünce kuruluşu olan Six Seconds'ın CEO'su ve kurucu ortağı Joshua Freedman, "Toksik pozitiflik işyerlerinde çeşitli şekillerde ortaya çıkıyor" diyor. "İnsanları genellikle olumlu bir bakış açısını korumaya teşvik ederek motive etmeye çalışırız, ancak işyerleri genellikle duyguları gerçek anlamda kabul etmekte zorlanır."
Freedman, güvenli ve destekleyici çalışma ortamlarının teşvik edilmesinde önemli bir rol oynayan sağlık ve güvenlik profesyonellerinin bu olguyu anlamak ve ele almaktan önemli ölçüde faydalanabileceğini söylüyor. Freedman toksik pozitifliği, normal insani duyguları yaşamanın bir şekilde yanlış olduğu mesajını istemeden de olsa ileten, zor veya hoş olmayan duyguların inkârı olarak açıklıyor.
Son istatistikler konunun ciddiyetinin altını çiziyor. Yapılan bir anket, çalışanların %48'inin işle ilgili stres nedeniyle geceleri uyuyamadığını ve toksik pozitifliğin bu sıkıntıya önemli ölçüde katkıda bulunduğunu ortaya koymuştur. Freedman, "Gerçek endişeler gerçekçi olmayan olumlu bir bakış açısı lehine göz ardı edildiğinde, stresi artırabilir ve ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir" diyor.
Sağlık ve güvenlik liderleri için sonuçlarını tartışan Freedman, duygularla ilgili tartışmaları değerli sinyaller olarak normalleştirmenin önemli olduğunu söylüyor. Freedman, "Sağlık ve güvenlik alanında, rahatsızlığı veya endişeyi kabul etmek, potansiyel riskler veya ihlaller konusunda önemli uyarı işaretleri olarak hizmet edebilir" diyor.
Freedman, işyerlerinden toksik pozitifliği ortadan kaldırmanın, gerçeklik hakkındaki tartışmaları normalleştirmek ve özgünlük ve açıklığı teşvik etmekle başladığını iddia ediyor. "Liderler, kendi duygularını gerçekçi bir şekilde paylaşarak ve başkalarının da aynı şeyi yapması için alan yaratarak örnek olabilirler" diye tavsiyede bulunuyor.
Freedman, sağlık ve güvenlik profesyonellerini duyguları potansiyel veri kaynakları olarak görmeye davet ediyor. "Duyguları değerli veri kaynakları olarak anlamak, liderlerin çalışanların refahına ve güvenliğine öncelik veren sistemler ve uygulamalar tasarlamasını sağlar."
Sağlık ve güvenlik profesyonelleri rollerini yerine getirirken, Freedman'ın görüşleri toksik pozitifliği ele alma ve işyerinde duygusal zekayı benimseme konusunda değerli bir bakış açısı sunuyor. Kuruluşlar, özgünlüğe değer veren ve insan duygularının tamamını kabul eden bir kültürü teşvik ederek çalışanları için daha güvenli, daha sağlıklı ve daha üretken ortamlar yaratabilirler.
Toksik pozitifliği ele almak, çalışanların refahını ve güvenliğini teşvik etmek için çok önemlidir. Duygusal zekanın kurumsal uygulamalara entegre edilmesi bu süreci kolaylaştırabilir ve nihayetinde daha sağlıklı ve daha dirençli iş yerlerine yol açabilir.
Kaynak: