Musa Kamil Ekin
Yönetim Grubu
- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Sertifika
- C Sınıfı
- Firma
- BelKo ltd.şti.
Tehlikeli maddelerin tanımı ve sınıflandırılması dünya çapında değisiklik göstermektedir. Ancak
sınıflandırılması nasıl olursa olsun bu maddelerin yönetilmesi, hastaneler için büyük önem
tasımaktadır çünkü bu maddelerin açığa çıkmasından yok edilmesine kadar olan süreç, hastanelerin
günlük faaliyetlerinin bir parçası olmaktadır. Uygun kayıt ve kullanım prosedürleri olusturarak ve bu
maddelerin kullanımı için eğitimler düzenleyerek güvenli bir çalısma ortamının sağlanması; hem
çalısanlar hem hastalar hem de çevre için potansiyel tehlikelerin önlenmesi anlamına gelmektedir
(Environment Science Center, 2003).
Hastanelerde kullanılan potansiyel tehlikeli maddeler; halojenlenmis ve halojenlenmemis organik
bilesikler (örneğin çözücüler); inorganik bilesikler; asındırıcı maddeler (asit/baz), reçeteli ilaçlar,
dezenfektanlar ya da karsinojenik (kanserojen), mutojenik veya üreme toksinleri içeren diğer
bilesiklerdir. Hastanelerde bu bilesikler, radyoloji departmanlarında yapılan islemler, tehlikeli
mikrobiyolojik kültür alım islemleri, patoloji operasyonları, sterilizasyon ve anestezi gibi islemler
sonucu olusabilmektedir. Yani görülmektedir ki, tehlikeli maddelerin kullanımı ya da olusması
hastaneler için kaçınılmazdır. Dolayısıyla, bu maddelerin yönetimi hastaneler için büyük önem
tasımaktadır (Environment Science Center, 2003; Wilding et al., 2009)
Hastaneler için “yesil” kavramı, tehlikeli maddelerin yönetilebilmesine olanak sağlamaktadır.
Böylece, çevre yönetim sisteminin de ayrılmaz bir parçası olan tehlikeli madde yönetimi, uyulması
gereken sıkı standartlar içermelidir. Bu standartlar (Roberts, 2011; Environment Science Center,
2003):
• Tehlikeli maddelerin alımı, tasınması, depolanması ve imha edilmesi ile ilgili süreçler
yazılı prosedürlerle takip edilmelidir.
• Potansiyel olarak tehlikeli maddeler kullanılmadan önce değerlendirmeli ve
onaylanmalıdır.
• Potansiyel tehlikelerle ilgili bilgiler; üreticiler ve satıcılar tarafından malzeme güvenlik
bilgi formlarından (MSDS- Material Safety Data Sheets) temin edilmelidir.
• Tehlikeli maddeleri yönetmek için kimyasal maddenin adı, açıklaması, es anlamı, faaliyet
alanı, çevre ve insan riskleri, kullanım talimatları, koruyucu önlemleri, acil ve ilkyardım
talimatları ve uygun imha etme yöntemlerinin yer aldığı yazılı bir prosedür
olusturulmalıdır.
• Tüm hastane bölümleri ve bölüm çalısanlarına, tehlikeli maddelerin varlığı ve kullanımı
için eğitimler verilmelidir.
Hastaneler, tehlikeli maddelerin kullanımı sırasında, eğer kosullar uygunsa, tehlikeli olan
bilesikleri, daha az tehlikeli olan bilesikler ile değistirerek de potansiyel tehlikelerin önüne
geçebilirler. Örneğin, yüksek oranda tehlikeli maddeler grubuna giren “benzene” yerine daha az zararlı
olan “toluene” ya da “ksilen” bilesikleri kullanılabilir (Environment Science Center, 2003).
Hastaneler, bu tip tehlikeli madde yönetim sistemleri olusturarak, tehlikeli maddelerin ortadan
kaldırılması ya da azaltılmasını sağlayabilir, böylelikle de hem hastane içinde hem de hastane dısında
sağlığa zararlı, mutajenik ve karsinojenik (kanserojen) maddelerin zararlı etkileri en aza indirilebilir.
sınıflandırılması nasıl olursa olsun bu maddelerin yönetilmesi, hastaneler için büyük önem
tasımaktadır çünkü bu maddelerin açığa çıkmasından yok edilmesine kadar olan süreç, hastanelerin
günlük faaliyetlerinin bir parçası olmaktadır. Uygun kayıt ve kullanım prosedürleri olusturarak ve bu
maddelerin kullanımı için eğitimler düzenleyerek güvenli bir çalısma ortamının sağlanması; hem
çalısanlar hem hastalar hem de çevre için potansiyel tehlikelerin önlenmesi anlamına gelmektedir
(Environment Science Center, 2003).
Hastanelerde kullanılan potansiyel tehlikeli maddeler; halojenlenmis ve halojenlenmemis organik
bilesikler (örneğin çözücüler); inorganik bilesikler; asındırıcı maddeler (asit/baz), reçeteli ilaçlar,
dezenfektanlar ya da karsinojenik (kanserojen), mutojenik veya üreme toksinleri içeren diğer
bilesiklerdir. Hastanelerde bu bilesikler, radyoloji departmanlarında yapılan islemler, tehlikeli
mikrobiyolojik kültür alım islemleri, patoloji operasyonları, sterilizasyon ve anestezi gibi islemler
sonucu olusabilmektedir. Yani görülmektedir ki, tehlikeli maddelerin kullanımı ya da olusması
hastaneler için kaçınılmazdır. Dolayısıyla, bu maddelerin yönetimi hastaneler için büyük önem
tasımaktadır (Environment Science Center, 2003; Wilding et al., 2009)
Hastaneler için “yesil” kavramı, tehlikeli maddelerin yönetilebilmesine olanak sağlamaktadır.
Böylece, çevre yönetim sisteminin de ayrılmaz bir parçası olan tehlikeli madde yönetimi, uyulması
gereken sıkı standartlar içermelidir. Bu standartlar (Roberts, 2011; Environment Science Center,
2003):
• Tehlikeli maddelerin alımı, tasınması, depolanması ve imha edilmesi ile ilgili süreçler
yazılı prosedürlerle takip edilmelidir.
• Potansiyel olarak tehlikeli maddeler kullanılmadan önce değerlendirmeli ve
onaylanmalıdır.
• Potansiyel tehlikelerle ilgili bilgiler; üreticiler ve satıcılar tarafından malzeme güvenlik
bilgi formlarından (MSDS- Material Safety Data Sheets) temin edilmelidir.
• Tehlikeli maddeleri yönetmek için kimyasal maddenin adı, açıklaması, es anlamı, faaliyet
alanı, çevre ve insan riskleri, kullanım talimatları, koruyucu önlemleri, acil ve ilkyardım
talimatları ve uygun imha etme yöntemlerinin yer aldığı yazılı bir prosedür
olusturulmalıdır.
• Tüm hastane bölümleri ve bölüm çalısanlarına, tehlikeli maddelerin varlığı ve kullanımı
için eğitimler verilmelidir.
Hastaneler, tehlikeli maddelerin kullanımı sırasında, eğer kosullar uygunsa, tehlikeli olan
bilesikleri, daha az tehlikeli olan bilesikler ile değistirerek de potansiyel tehlikelerin önüne
geçebilirler. Örneğin, yüksek oranda tehlikeli maddeler grubuna giren “benzene” yerine daha az zararlı
olan “toluene” ya da “ksilen” bilesikleri kullanılabilir (Environment Science Center, 2003).
Hastaneler, bu tip tehlikeli madde yönetim sistemleri olusturarak, tehlikeli maddelerin ortadan
kaldırılması ya da azaltılmasını sağlayabilir, böylelikle de hem hastane içinde hem de hastane dısında
sağlığa zararlı, mutajenik ve karsinojenik (kanserojen) maddelerin zararlı etkileri en aza indirilebilir.