Yazar:
Çalışma koşullarının düzeltilmesini isteyen diş teknisyenini diş laboratuvarı olmayan ilçeye sürdüler. Teknisyen gönderildikten sonra da laboratuvarı modernize ettiler.
Adana’da bir kamu kurumunda diş teknisyenliği yapan C.K. çalıştığı laboratuvardaki sağlıksız koşulları amirlerine bildirince ‘sürgüne’ yollandı. Diş laboratuvarı olmayan bir ilçede görevlendirilen C.K.’nın gidişinin ardından laboratuvardaki çalışma koşullarında değişikliğe gidildi. Eski çalışma yerine geri dönebilmek için hukuki mücadele başlatan C.K. ise, “Tek bir tesellim var. Arkadaşlarım artık daha iyi koşullarda çalışıyor” dedi. Son yıllarda adları ölümcül meslek hastalığı “silikozis”le özdeşleşen diş teknisyenleri çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele ederken, Adana’da bir kamu kurumunda çalışan diş teknisyeni C.K. geçtiğimiz aylarda sağlıksız çalışma koşullarıyla ilgili müdürlerinden düzenleme talep etti. C.K. talebinin ardından bünyesinde bir diş laboratuvarı olmayan uzak bir ilçede görevlendirildi. Bir süre sonra ise laboratuvardaki eksiklikler giderildi.
Amirlerine iletti ama…
Çalıştığı kurumda çalışma şartlarının iyileştirilmesi adına gerekli talebi başta sözlü olarak amirlerime ileten C.K. sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
“İçinde bulunduğum laboratuvarda bağımsız havalandırma kurulması, kabinli masaların alınması, çalışma ortamının genişletilmesi gibi taleplerim oldu. İş artık öyle bir boyuta ulaştı ki, nefesimizi tutarak iş yapmak dayanılmaz bir hal aldı ve mayıs ayında ‘çalışmaktan kaçınma hakkımı’ kullandığımı belirten tutanağı gerekçelendirerek Hastane idaresine verdim. Karşılaştığım tepki mobbingin tam da kendisiydi. Başhekim, müdür ve müdür yardımcısı laboratuvara gelip bir hafta boyunca hakkımda 15’e yakın tutanak tutturdu.
İpe sapa gelmez, gayri ciddi ve konunun özünü bulandıran bir yaklaşım sergilediler. Bu arada hastane İSG kurulu ilgili tutanak üstüne acilen toplanıp bir karar almış ve aynen şu ifade edilmiş; ‘Ortam uygun değil biliyoruz, fakat çalışmalar devam etmektedir. Kaldı ki ilgili şahsın çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilmesi için ortamda AKUT (yangın, sel, deprem, gaz kaçağı vs.) gelişen bir durum söz konusu olmalıdır. Ayrıca kurum olarak geçmiş dönemlerde yaptığımız risk analizi de temiz görünmektedir.’
Bu karara hemen bir itiraz yazısı yazdım ve geçmiş dönemlerde yapılan risk analizinin bir örneğini istedim. Verilen cevapta, ‘İlgili risk analizinin evrak çokluğu nedeniyle yerinde görülmesi uygun olacaktır’ yanıtı verildi. Lakin 5 aydır o analiz ortalarda yok.”
Sonra modernize edildi
C.K. bu süreçte psikolojik olarak çok yıpratıldığını ve en sonunda da işin kolayına kaçarak kendisini uzak bir ilçeye görevlendirdiklerini belirterek, “İşin ironik tarafı sonra öğrendim ki eskiden çalıştığım laboratuar tam da itirazlarımda madde madde belirttiğim ve aslında nasıl olması gerektiğini yazdığım gibi modernize edilmiş” dedi.
En az 76 kişi hayatını kaybetti
Son yıllarda ölümlerle kendinden bahsettiren silikozis, maden işçileri, kot taşlama işçileri, oto boya çalışanları, çimento fabrikası çalışanları, cam endüstrisi çalışanları, diş teknisyenleri ve teknikerleri arasında oldukça yaygın bir meslek hastalığı. Dünyada ilk kez 2005 yılında Türkiye’de can alan silikozisten şu ana kadar en az 76 kişi hayatını kaybetti. Türkiye’de 2 bine yakın silikozis hastası olduğu tahmin edilirken, SGK verilerine göre, her yıl 200-300 arasında yeni silikozis vakası kayıt altına alınıyor. Sigortasız çalışan işçilerin yaşadığı vakalar ise kayıtlarda yer almıyor.
9 Şubat 2017
Arif Balkan (Milliyet)