Makale Stres ve çalışan güvenliği arasındaki bağlantı

Hepimiz stresin sağlığımız için kötü olduğunu biliyoruz ve zaten stresli bir ortamda çalışmak iş performansını ve güvenliğini etkileyebilir. Aslında, Aileler ve Çalışma Enstitüsü'nün (Families and Work

Institute) araştırması, çalışanların yüzde 41'inin iş yerinde "sık sık" veya "çok sık" stres yaşadığını ortaya koymuştur. Ulusal Mesleki Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü (NIOSH), işyerindeki stres faktörlerinin kazalar ve yaralanmalar üzerindeki etkisini anlamayı amaçlayan bir iş stresi araştırma programı bile başlatmıştır.

Dahası, çalışan sağlığı ve güvenliği üzerindeki ani etkilerinin yanı sıra, kalıcı stres, ciddi kronik hastalıklarda da rol oynayabilir. Küçük dozlarda stres yönetilebilir ve hatta faydalı olabilir, ancak kronik işyeri stresi çalışanlarınızın refahı ve uzun vadeli karlılığınız için bir tehdittir. Bu riskler nedeniyle, her işverenin stres ve çalışan güvenliği arasındaki bağlantıları anlaması ve çalışanların stresini kontrol altında tutmak için uygun önlemleri alması önemlidir. Bu yazıda, stresin çalışanlarınızın sağlığını etkilemesinin birkaç yolunu ve stresi yönetilebilir bir seviyede tutmak için kullanabileceğiniz ve onları güçlendirebileceğiniz stratejileri paylaşacağız.

Stres ve kronik hastalıklar​

Stres, sanayileşmiş dünyada en yaygın ölüm nedenlerinden biri olan kardiyovasküler hastalıklar da dahil olmak üzere birçok kronik hastalıkla yakından bağlantılıdır. Bio Davranış Enstitüsü'nün (Bio Behavioral Institute) araştırması, birçok durumda stresli bireylerin sonuçta içki ve sigara dahil olmak üzere daha sağlıksız yaşam seçimleri yaptıklarını göstermektedir. Benzer şekilde, 2007 yılında Melbourne Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, "orta" veya "aşırı" iş stresi yaşayan erkeklerin sigara içme olasılığının iki kat daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.

Yine de başka araştırmalar işyeri stresi ile kronik hastalıklar arasında daha doğrudan bağlantılar kurmuştur. İngiliz devlet memurları üzerinde 2008 yılında yapılan bir araştırma, en stresli devlet çalışanlarının kalp hastalığına yakalanma riskinin yüzde 68 daha fazla olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışanların kalp atış hızı değişkenliği daha düşük (adrenal stres veya "tükenmişliğin" yaygın bir işareti) ve stres hormonu kortizol seviyeleri daha yüksekti. Kortizol normal stres tepkisinin önemli bir parçası olsa da, kronik olarak yüksek seviyeler kan damarlarına ve kalp zarına zarar verebilir. Araştırmacılar sigara içme ve kötü beslenme gibi yaşam tarzı faktörlerini hesaba kattıklarında bile, en stresli çalışanların kalp hastalığı açısından en büyük riske sahip oldukları görülmüştür.

Stres ve işçi güvenliği​

Yakın zamanda yapılan araştırmalar da kronik stres ile daha büyük kaza riskleri arasında bağlantı kurmuştur. Örneğin, Amerikan Hemşireler Birliği'nin (American Nurses Association) yaptığı bir ankete katılan hemşirelerin yüzde 80'i iş stresinin güvenliklerini etkilediğini; yüzde 59'u ise iş yerindeki baskının acele etmelerine ve güvenli olmayan kestirme yollar kullanmalarına neden olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak, stresin hem kısa vadeli hem de uzun vadeli etkilerini sınırlamak, işverenlerin en yaygın stres faktörlerini anlamasını gerektirir.

İşte çalışanlarınıza en büyük zararı veren birkaç yaygın stres faktörü:​

• Kötü görev yönetimi: Yönetilemeyen iş yükleri, sürdürülemez saatler ve gerçekçi olmayan son tarihler üretkenliği öldürür ve gereksiz stres yaratır.
• Baskıcı yönetim: Çalışanlar kendilerine verilen görevleri nasıl tamamlayacakları konusunda çok az söz sahibi olduklarında, tükenmişlik ve kronik stres yaşama olasılıkları çok daha yüksektir.
• Belirsiz roller: Çatışan ve örtüşen rollerin yanı sıra net olmayan beklentiler, çalışanların ya çok fazla kişiye hesap vermek zorunda kaldıkları ya da tüm talepleri karşılayamadıkları durumlar yaratabilir.
• Hoş olmayan çalışma ortamları: Kirli, tehlikeli ve kalabalık koşullar, özellikle de kirlilik veya zehirli kimyasallara kronik maruziyet gibi tehlikeler söz konusu olduğunda, üretken kalmayı neredeyse imkansız hale getirebilir.

İşyerinde stres nasıl daha iyi yönetilir?​

Bu ve diğer stres faktörlerinin etkilerini nasıl azaltabilirsiniz? Herkes stresle farklı şekilde başa çıkar, ancak işte çoğu çalışan için etkili olduğu kanıtlanmış birkaç strateji.

• Sosyal destek: Bizler sosyal varlıklarız ve çalışanlar, ekiplerinde güçlü bir yoldaşlık ve uyum olduğunda en iyi performansı gösterme eğilimindedir. Ekip kurma faaliyetlerini teşvik edin ve çalışanları güvende tutmak için kankalık (buddy) sistemini kullanın. Kaynaklarınız elveriyorsa, ekip ve şirket çapında geziler için ücretli izin günleri bile sunabilirsiniz.
• Stresi yönetmek için mola verin: Çoğu yetki alanında vardiya başına belirli sayıda mola verilmesi zorunludur, ancak bu molaları uygulamak için tek neden bu değildir. Çok az insan bir göreve birkaç saatten fazla odaklanabilir ve mola vermek stresi azaltmak, bedeni ve zihni rahatlatmak ve ilerleyen saatlerde daha fazla üretkenliğe hazırlanmak için mükemmel bir yoldur.
• Mükemmelliğe değil, gelişime odaklanın: "Mükemmel" ulaşılamaz bir hedeftir ve her ayrıntıyı - özellikle de nihai ürünü önemli ölçüde etkilemeyen ayrıntıları - incelemek gereksiz kaygı yaratmanın kesin bir yoludur. Çok daha üretken ve sürdürülebilir bir yaklaşım, çalışanların sorun yaşayabileceği belirli, önemli alanlarda yapıcı eleştiriler sunarak sürekli iyileştirme için çabalamaktır.

Nihayetinde, stresin benzersiz çalışma alanlarınızda güvenlik ve performansı tam olarak nasıl etkilediğini araştırmanız gerekecektir. Bunu yapmak için kazaları, hastalıkları ve bunlara neden olan tehlikeleri izlemek için güvenilir bir araca ihtiyacınız olacaktır.

Kaynak: