• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

Solventler Ve Sağliğimiza Etkileri

Musa Kamil Ekin

Yönetim Grubu
Katılım
6 Nisan 2015
Sertifika
C Sınıfı
Firma
BelKo ltd.şti.
SOLVENTLERİN ZARARLARI :

Herhangi bir organik solventin kullanılmasında sağlık için bazı tehlikeler olacağı aşikardır. Bu durum sıvının kazaen koklanması, deriye veya gözlere temas etmesi veya sıvı buharının teneffüs edilmesi neticesi meydana gelir. Gerçekte gaz haline gelebilir uçucu komponentlerin buharlarının yeterince konsantre bir durumda ve yeterli bir zaman için teneffüs edildikleri taktirde zehirleyici olabilecekleri kabul edilir.

İki tip etki beklenebilir; oldukça yüksek konsantrasyonları kısa bir temas neticesi meydana gelen vahim reaksiyonlar ve tekrarlanan, daha uzun süren düşük konsantrasyonların temaslarından ortaya çıkan kronik etkiler.

Ağır zehirlenmeler etkileri bakımından genellikle daha dramatiktirler. Kronik zehirlenmenin etkisi genellikle daha yavaş gelişir ve zamanında fark edilmezse kesin organ hasarına sebebiyet verir. Bununla beraber ağır ve kronik etkiler arasında bir ayrım yapmanın oldukça zor oluşu üzerinde durulmalıdır. Muhtemel öldürücü konsantrasyona ulaşılması komponentin uçuculuğuna bağlıdır. Bununla beraber yerel ısı ve nispi rutubet ortamları yüksek bir buharlaşma hızına sebebiyet verebilir.

Bazı solventlerin zehirli miktarları deri içinden absorbe edilmesine rağmen yerel ve ciddi hasar sıvının ve buharının deri ile teması neticesinde meydana gelir. Bu durum satha yakın yağ tabakalarının alınmasını gerektirebilir. Böylece deri mikroorganizmalar vasıtasıyla bulaşmaya uğrar. Bu durum hayvan yağlarını eriten solventlerin kullanılmasında sık sık görülür.

Bilhassa aromatik hidrokarbonlar, klorlanmış alifatik hidrokarbonlar, esterler, eterler ve ketonlar bu gruba dahil fakat alkoller ve glikoller bu grubun dışındadır. Kabarmalar ve dermanın iltihabı da dahil olmak üzere ciddi hasar bir sonrakine oranla kullanılan maddeler hassasiyet bakımından nispeten değişmesine rağmen meydana gelebilir.

Her tip solventin deri üzerindeki etkisi uygun muhafaza kremleri kullanılmak ve şahsın sağlığına göstereceği yakın alaka ile azaltılabilir. Bazı endüstriyel organik solventlerle alakalı tehlikeleri ilgilendiren rehberlik yöntemlerinin sağlanması lüzumlu görülmüştür.

Plastisizerler ve yüksek kaynama noktalı solventler düşüm buharlaşmaları nedeniyle hariç bırakılmışlardır.
Solventleri zehirleme tehlikeleri ile ilgili bilgilerimiz deney hayvanları üzerinde yapılan incelemelerden kazanılmış olup dikkatlice kontrol edilen atmosferlere insanların maruz bırakıldığı incelemeler her şeye rağmen azdır ve daha fazla malumat endüstride çalıştırılan personelin kontrolü ile elde edilir.

Deney hayvanlarından elde edilen neticelerin değerlendirmeleri dikkatle yapılmalıdır. Çünkü değişik cinslerin tepkileri dikkate alınacak şekilde değişebilir. Yaklaşık bütün işçilerin her gün ters bir reaksiyonla karşılaşmaksızın devamlı maruz kaldıkları havada asılı kimyasalların konsantrasyon limitlerini tayini için denemeler yapılmıştır.

Bireysel hassasiyetin geniş ölçüde değişimi nedeniyle işçilerin küçük bir yüzdesinin bazı madde konsantrasyonlarının limit veya limit altı değerlerinde rahatsız olabilirler. Buhar veya gazın ppm ile ifade edilen 25˚C ve 760 mm Hg de kirlenmiş hava hacmini belirleyen değerleri eşit limit değerleri olarak isimlendirilir.(Daha önceki literatürlerde bu terim max.müsade edilebilir limit konsantrasyon olarak kullanılmasına rağmen) Büyük Britanya tarafından devamlı adapte edilen değerler ACGIH tarafından tespit edilen değerlerdir. Bu değerler emniyetli ve tehlikeli konsantrasyonlar arasında esas çizgiler olarak değil sadece rehber çizgiler olarak kullanılmaktadır.

AROMATİK HİDROKARBONLAR:

Aromatik hidrokarbonlar tekrarlanılan veya uzatılmış deri temasları neticesinde dermatitis’e sebebiyet verebilen tahriş edicilerdir. Bu maddelerin düşük miktarlarının teneffüs edilmesi ciddi ciğer hasarlarına sebebiyet verebilir.Buharları mikoza zarını tahriş edebilir ve teneffüs edilmesi sistemik yaralar meydan getirir.

BENZEN:

Düşük miktarlarda sıvı benzen deri tarafından absorbe edilebilmesine rağmen endüstriyel benzen zehirlenmesi yaklaşık olarak tamamen buharın teneffüs edilmesiyle meydana gelir. Ağır benzen zehirlenmesi maddenin narkotik etkisinden ortaya çıkar. 7500 ppm’den yüksek konsantrasyonlar 30 dakikayı aşan maruz kalma durumları için tehlikelidir.20000 ppm öldürür.

Sistematik yaralar yüksek atmosferik konsantrasyonlara açık olarak maruz kalmak veya benzen buharının düşük konsantrasyonda uzun müddet teneffüs edilmesi kan meydana getiren organlar üzerindeki etkisiyle karakterize edilir ve ciddi anemilere sebebiyet verir. Mümkün olan her yerde benzen bu belirli tehlikesi olmayan solventlerle değiştirilmelidir.

TOLUEN

Yüksek konsantrasyonlarda benzenden daha tehlikeli kabul edilmesine rağmen düşüm konsantrasyonlarına devamlı maruz kalınmasından meydana gelen tehlikeler nispeten düşüktür.

Günlük 200 ppm toluene maruz kalındığı taktirde yorgunluk, zayıflık ve zihni karışıklık; 600 pmm için bulantı, baş dönmesi ve baş ağrısı meydana gelir.100 ppm’e maruz kalındığı taktirde hiçbir etki yapmadığı görülmüştür.

Toluenin deri üzerindeki etkisinin benzene oranla daha ciddi olduğu kabul edilir ve dermatitis uzun süreli deri teması neticesi meydana gelebilir. Toluen diğer alkil benzenler gibi kan yapan organları etkilemez.

ETİL BENZEN

Etil benzenin 2200 ppm değerine devamlı ve uzun bir zaman maruz kalındığı taktirde hiçbir organ hasarının meydana gelmediği rapor edilmiştir. 5000 ppm’lik konsantrasyonu ciddi tahrişlere sebep olur ve sadece çok az toleransı vardır. Etil benzenin endüstriyel kullanılmasında sistemik yaralar görülmemiştir.

KSİLEN

Ksilen’in değişik izomerleri ağır toksik özellikler bakımından değişmesine rağmen benzen veya toluenden daha fazla toksik görünürler. Narkotik olmayan konsantrasyona devamlı maruz kalmanın baş dönmesi ve kusmalara sebep olduğu görülmüştür. Pekçok bakımdan ksilenin etkileri toluene benzer.

Ksilen nedeniyle meydana gelen deri tahrişleri, benzen veya toluenden meydana gelenlerden daha ciddidir. 200 ppm ksilen konsantrasyonuı dikkate alınacak yaralara sebep olur.

STYREN

10000 ppm’den yüksek konsantrasyonları 30 dakikayı geçen maruz kalma durumlarından tehlikelidir. 2000 ppm’e maruz kalındığı an ani ve ciddi göz tahrişleri meydana gelir. 200’den 400 ppm’e kadar styren buharları konsantrasyonlarının gözler ve burun üzerinde geçici tahriş etkisi vardır.

Diğer aromatik hidrokarbonlarda olduğu gibi dermatisis uzun süreli deri temaslarında meydana gelebilir. Styren buharına devamlı maruz kalma baş ağrısı, uykusuzluk ve sarhoşluğa benzer durumlara sebep olur.

CUMENE (İsopropil benzen)

Sıvı cumene toluen, ksilen veya etil benzenden daha süratli bir şekilde deriye absorbe edilir. Buharının 2000 ppm’inin tekrarlanan teneffüsü kuvvetli narkozlanmaya sebebiyet verir. Cumene’nin kan üzerinde hiçbir zararlı etkisi yoktur.

p-TERSİYER BÜTİL TOLUEN

934 ppm p-tersiyer bütil toluen’e 60 dakika için maruz kalmak öldürücü olabilir. 25 ppm’e devamlı ve uzatılmış maruz kalmaların etkisi yoktur. Bununla beraber 50 ppm vasat karaciğer ve ciğer hasarlarına sebep olur. p-Tersiyer bütil toluen merkezi sinir sistemi üzerindeki etkileri bakımından diğer aromatik hidrokarbonlardan daha tesirlidir.

TETRAHİDRONAFTALİN

275 ppm tetraline tekrarlanmış maruz kalmalarda böbrek, ciğer ve karaciğerlerde ciddi hasarlara sebep olur. Diğer aromatik hidrokarbonlar gibi tetralin deri ve gözler için tahriş edicidir ve dermatitik bir etkiye sahiptir.

KLORLU ALİFATİK HİDROKARBONLAR

Bu grup maddelerin toksik özellikleri bilhassa karaciğer ve böbrekler üzerindeki etkileri ve narkotik tesirleri bakımından dikkate alınacak şekilde değişir.

METİLEN DİKLORÜR (DİKLORMETAN)

Bu madde 4 klormarmış metan arasında en az zehirli olanı kabul edilir.Derin narkozlama etkisi 20000 ppm’e 30 dakika maruz kalma neticesi meydana gelir. Baş ağrısı, baş dönmesi ve tahrişler 2000 ppm’de başlar. Diklor metan sadece tekrar edilen temaslarda deri için hafif tahriş edicidir.

KLOROFORM (TRİKLOR METAN)

Kloroformun yüksek konsantrasyonlarına ağır bir şekilde maruz kalmanın en belirgin özelliği merkezi sinir sisteminin zayıflamasıdır. 77 ppm triklor metan konsantrasyonuna tekrarlanılan maruz kalmalarda kusma meydana gelir. 1000 ppm’e 7 dakika maruz kalma neticesinde baygınlık meydana gelir. Kronik etkileme karaciğer hasarına sebep oloabilir. Kloroforma alışkanlık çok sık görülen bir durumdur.



Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Üst