Fatih Özcan
Site Kurucusu
- Katılım
- 7 Aralık 2013
- Şehir
- Yurt Dışı
- Sertifika
- Diğer Belge
- Firma
- ABL Group
ERGONOMİNİN TANIMI
Ergonomi, çalışan kişinin işi, iş aletleri ve iş çevresiyle olan ilişkilerini araştırır. Amaç sakatlanma riskini en aza indirerek insan vücudundan en yüksek verimi almaktır. Çalışma ortamı ve alışkanlıkları ile basit ayarlamalar yapmayı öğrenmek kişinin rahatını ve verimliliğini büyük ölçüde arttıracaktır. Ergonomistler, antropometri (vücut ölçüleri, biçimleri; nüfus ve değişimleri), biyomekanik (kaslar, eklemler, kuvvet, dayanıklılık), çevre fiziği (gürültü, ışık, ısı, soğuk, ışınım, titreşim), vücut sistemleri (işitme, görme, duygulanımlar), uygulamalı (beceri, öğrenme, hatalar, farklar) ve sosyal psikoloji (gruplar, iletişim, öğrenme, davranışlar) gibi çeşitli disiplinlerin veri ve tekniklerini kullanırlar. İnsanlar iş görürken, çeşitli el aletlerini, mekanik araç gereci, iş makinelerini, robotlar, bilgisayar ve uzaktan kumandalı aletler gibi çeşitli programlanmış sistemleri kullanırlar. Bu işbirliğindeki amaç insanların fiziksel ve mental yeteneklerini desteklemektir. İnsanların kullandığı her türlü araç ve gerecin en etkin şekilde hizmete sokulması ise onları kullananların duruş, oturuş, genel sağlık, güvenlik ve sisteme uyum konularının dikkate alınmasını gerektirir. Günümüzde, insan – makine – çevre ilişkilerini inceleyerek böyle bir ortamda insanların sağlıklı ve üretken şekilde çalışabilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmak önem kazanmıştır. Bu alanda yapılan çalışmalar son yarım yüzyılda ergonomi bilim alanının gelişimine katkıda bulunmuştur. Ergonominin
başlangıç noktası insan hayatının çeşitli dönemlerinde kişilerin kullandıkları eşya, araç-gereç ve çevrenin tasarımında çeşitli ölçü ve yeteneklerin dikkate alınmasıdır.
Ergonomi görece yeni bir bilim dalıdır; günümüzde elli yaşını doldurmuştur. Bununla birlikte mühendislik, fizyoloji ve psikoloji gibi çok daha eski ve köklü bilimsel alanlardaki araştırmalara dayanır. Ergonomi bilimi, II. Dünya Savaşı sırasında bilim adamlarının kullanıcılarını fazla dikkate almadan yeni ve çok daha ileri sistem ve ürünler tasarlamaya başladıkları zaman ortaya çıkmıştır. Sistem ve ürünlerin güvenli ve verimli olarak kullanılması isteniyorsa birçok insani ve çevresel faktörün de dikkate alınması gerektiği yavaş yavaş
anlaşılmıştır. Kişilerin gereksinimlerinin farkına varılması ergonomi biliminin gelişmesini sağlamıştır.
Devamı ektedir...
Ergonomi, çalışan kişinin işi, iş aletleri ve iş çevresiyle olan ilişkilerini araştırır. Amaç sakatlanma riskini en aza indirerek insan vücudundan en yüksek verimi almaktır. Çalışma ortamı ve alışkanlıkları ile basit ayarlamalar yapmayı öğrenmek kişinin rahatını ve verimliliğini büyük ölçüde arttıracaktır. Ergonomistler, antropometri (vücut ölçüleri, biçimleri; nüfus ve değişimleri), biyomekanik (kaslar, eklemler, kuvvet, dayanıklılık), çevre fiziği (gürültü, ışık, ısı, soğuk, ışınım, titreşim), vücut sistemleri (işitme, görme, duygulanımlar), uygulamalı (beceri, öğrenme, hatalar, farklar) ve sosyal psikoloji (gruplar, iletişim, öğrenme, davranışlar) gibi çeşitli disiplinlerin veri ve tekniklerini kullanırlar. İnsanlar iş görürken, çeşitli el aletlerini, mekanik araç gereci, iş makinelerini, robotlar, bilgisayar ve uzaktan kumandalı aletler gibi çeşitli programlanmış sistemleri kullanırlar. Bu işbirliğindeki amaç insanların fiziksel ve mental yeteneklerini desteklemektir. İnsanların kullandığı her türlü araç ve gerecin en etkin şekilde hizmete sokulması ise onları kullananların duruş, oturuş, genel sağlık, güvenlik ve sisteme uyum konularının dikkate alınmasını gerektirir. Günümüzde, insan – makine – çevre ilişkilerini inceleyerek böyle bir ortamda insanların sağlıklı ve üretken şekilde çalışabilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmak önem kazanmıştır. Bu alanda yapılan çalışmalar son yarım yüzyılda ergonomi bilim alanının gelişimine katkıda bulunmuştur. Ergonominin
başlangıç noktası insan hayatının çeşitli dönemlerinde kişilerin kullandıkları eşya, araç-gereç ve çevrenin tasarımında çeşitli ölçü ve yeteneklerin dikkate alınmasıdır.
Ergonomi görece yeni bir bilim dalıdır; günümüzde elli yaşını doldurmuştur. Bununla birlikte mühendislik, fizyoloji ve psikoloji gibi çok daha eski ve köklü bilimsel alanlardaki araştırmalara dayanır. Ergonomi bilimi, II. Dünya Savaşı sırasında bilim adamlarının kullanıcılarını fazla dikkate almadan yeni ve çok daha ileri sistem ve ürünler tasarlamaya başladıkları zaman ortaya çıkmıştır. Sistem ve ürünlerin güvenli ve verimli olarak kullanılması isteniyorsa birçok insani ve çevresel faktörün de dikkate alınması gerektiği yavaş yavaş
anlaşılmıştır. Kişilerin gereksinimlerinin farkına varılması ergonomi biliminin gelişmesini sağlamıştır.
Devamı ektedir...