• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

İş Kazası Sakarya'daki havai fişek fabrikası kazası

Sakarya'daki havai fişek fabrikasında 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamanın üzerinden 1 yıl geçti
Aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 7 sanığın "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanması sürüyor.
1646214946538.png

Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında 7 kişinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin yaralandığı patlama 1 yılı geride bıraktı.

İlçenin Yukarıçalıca mevkisinde yaklaşık 15 dönüm arazi üzerine kurulu fabrikada 3 Temmuz 2020'de saat 11.15'te meydana gelen patlama, olay yerine 50 kilometre mesafedeki kentin birçok noktasından duyuldu.

Patlamanın ardından bölgede sağlık, UMKE, AFAD, itfaiye, jandarma ve polis ekiplerinden oluşan 713 personel, 182 araç, 2 arama köpeği, 2 ambulans helikopter, 2 söndürme helikopteri ve 1 söndürme uçağı görevlendirildi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile dönemin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, patlama bölgesinde inceleme yaptı.

Patlama nedeniyle fabrikanın iki yakasında bulunan Yukarıçalıca ve Akarca mahallelerindeki evlerin camları kırıldı, kapılar eşiklerinden ayrıldı, çatı ve tavanlarda açılmalar meydana geldi. Mahallelerdeki ekinler de savrulan küller nedeniyle zarar gördü.

Hayatını kaybedenlerden Havva Çelik, Sabahattin Tepeçınar, Halis Yılmaz, Muhammet Seyfi Çanakçı, Erhan Ateş ve Muhammet Aygün'ün cenazeleri Sakarya'da, Ramazan Kor'un cenazesi ise Çorum'da toprağa verildi.

Daha sonra, Jandarma Genel Komutanlığı Patlayıcı Madde İmha Timi (PAMİT) personelince bölgedeki patlayıcı maddeleri tahliye ve imha işlemi yürütüldü. Zaman zaman kontrollü patlatmaların gerçekleştirildiği bölgede, fabrika çevresindeki köylerde cami hoparlörlerinden duyuru yapılarak vatandaşlar önceden bilgilendirildi.

Fabrika sahibi tutuklandı
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde soruşturmayı yürüten Hendek Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla gözaltına alınan sorumlu müdür Asiye A, ustabaşı Erşan Ö. ve Hasan Ali V. ile iş güvenliği uzmanı Aslı B, 7 Temmuz'da tutuklandı.

Soruşturmayı genişleten Başsavcılığın talimatıyla fabrika sahipleri Yaşar C. ve Ali Rıza Ergenç C. de jandarma ekiplerince gözaltına alındı. Hendek Adliyesi'nde 8 Temmuz'da hakim karşısına çıkarılan şüphelilerden Yaşar C, tutuklandı, Ali Rıza Ergenç C. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Saldırı ve sabotaj izine rastlanmadı
Fabrikadan alınan numuneler Ankara'ya götürülerek Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuvarı'nda incelendi.

Numuneler üzerinde yapılan kimyasal analizlerde patlayıcı maddeye rastlanmadı. Yine numunelerde yangını başlatıcı veya hızlandırıcı petrol türevi de belirlenemedi. İlk incelemeye göre, olay kaza sonucu meydana geldi, saldırı ve sabotaja yönelik bulgu tespit edilmedi.

İkinci patlamada 3 asker şehit oldu
Havai fişek fabrikasına ait patlayıcıların Adapazarı ilçesi Taşkısığı mevkisinde kontrollü imha amacıyla kamyondan indirildiği sırada 9 Temmuz 2020 saat 11.35'te yaşanan bir başka patlamada ise 3 asker şehit oldu, 8 jandarma personeli ile kamyon şoförü yaralandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, beraberinde Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ile geldiği patlamanın yaşandığı bölgede incelemelerde bulundu.

Fabrikanın ruhsatı iptal edildi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, fabrikaya ait 180 dönümlük alanın sanayi imarı resen iptal edildi, ardından da fabrikanın ruhsatı Sakarya Valiliğince iptal edildi.

Öte yandan patlamadan etkilenen kişilere ve yakınlarına Türkiye Afet Müdahale Programı (TAMP) kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü psikososyal destek ekibince destek verildi.

Patlamanın şiddeti bilirkişi raporunda
Patlama büyüklükleri, sayısı ve zamanlarının belirlenmesi amacıyla 11 kişiden oluşan heyet tarafından hazırlanan 200 sayfalık bilirkişi raporunda da yaklaşık 30 ton TNT'ye eş değer 12,6 ton piroteknik malzemenin 6 kez infilak ettiği belirtildi.

Sakarya Üniversitesi kampüsünde yer alan SAU1 deprem kayıt istasyonu geniş bant kayıtlarının incelendiği belirtilen raporda, 4 büyük patlama sürecinin gerçekleştiği, patlamaların evresinin 1 dakika 54 saniye sürdüğü bildirildi.

En büyük patlayıcı miktarının 5 bin 700 kilogram gök bombası (13 ton 396 kilogram TNT'ye eş değer) olduğu ve 19 metre çapında çukur oluşturduğu belirtilen bilirkişi raporunda, patlamanın etkisiyle 17 metre, 11 metre, 10 metre, 4 metre ve 10 metre çapında çukurlar oluştuğu bilgisi verildi.

Raporda, fabrikada yasal olmayan ve tüzüğe aykırı üretim ve depolama yapıldığı ve binalarda yapısal olarak eksikliklerin bulunduğu aktarıldı.

Adli süreç
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca aralarında fabrika sahipleri Yaşar C. ve Ali Rıza Ergenç C. ile sorumlu müdür Asiye A, ustabaşı Erşan Ö, Hasan Ali V. ve iş güvenliği uzmanı Aslı B. hakkında hazırlanan ve 108 müştekinin bulunduğu 27 sayfalık iddianame, 9 Ekim 2020'de Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Mahkemece 23 Ekim 2020'de kabul edilen iddianamede, 7 şüphelinin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Sanıkların yargılanmasına 6 Ocak'ta başlandı. Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, 5 sanık tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katıldı. Tutuksuz sanıklar ile müştekiler ve taraf avukatları ise duruşmada hazır bulundu.

Ferizli ilçesinde yeni inşa edilen cezaevi kampüsündeki salonda 15 Mart'ta görülen ikinci duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.

5 gün süren ve zaman zaman gerginliklerin yaşandığı duruşmada sanık savunmaları, müştekilerin ifadeleri ile taraf avukatlarının beyanları dinlendi. Duruşmanın 5'inci gününde ara kararını açıklayan heyet, iş güvenliği uzmanı Aslı B'nin "yurt dışı çıkış yasağı" şeklindeki adli kontrolle tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmetti.

Heyet, ayrıca elektrik, inşaat, kimya ve makine mühendisleri ile yangın, iş güvenliği, patlayıcı madde ve bilişim alanlarında uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetine dosyanın verilmesini karara bağladı.

Üçüncü duruşmada iki sanık tahliye edildi
Ferizli ilçesindeki salonda 10 Haziran'da görülen üçüncü duruşmada, ikinci celsede beyanı alınamayan müştekilerin kimlik tespitinin ardından ifadesine başvuruldu.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar sorumlu müdür Asiye A. ve ustabaşı Erşan Ö'nün "yurt dışı çıkış yasağı" şeklindeki adli kontrolle tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi.

Mahkemenin dördüncü duruşması, 13 Eylül'de görülecek. 7 kişilik bilirkişi heyetinin, raporunu dördüncü duruşmaya kadar mahkemeye sunması bekleniyor.

Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Sakarya'daki havai fişek fabrikasında patlama davasında karar
1646215075590.png

Sakarya'nın Hendek ilçesinde 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin de yaralandığı havai fişek fabrikası patlamasıyla ilgili davada 7 sanığa, 6 yıl 8 ay ile 16 yıl 3 ay arasında hapis cezası verildi.
Hendek'te 3 Temmuz 2020'de bir havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada 7 işçi yaşamını yitirdi, 127 kişi de yaralandı. Olayın ardından Hendek Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada patlamada ihmali olduğu öne sürülen fabrika sahibi Yüksel Coşkun, fabrika sorumlu müdürü A.A., fabrika müdürü ve genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu, genel ustabaşı E.Ö., iş güvenliği uzmanı A.B., sorumlu personel A.Ç. ve A.R.E.C. hakkında 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 2'şer yıl 8'er aydan 22'şer yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davada fabrika sahibi Yüksel Coşkun ile genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu tutuklu yargılanıyor.

'OLASI KASIT’ DURUMU İÇİN SON SAVUNMALAR YAPILIYOR

Ferizli ilçesindeki Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri duruşma salonundaki davanın 8'inci duruşması, sabah saatlerinde. Sakarya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, önceki duruşmalarda savcının mütalaasını açıklamasının ardından tarafların savunmaları ve bazı belgelerin mahkeme heyetine teslimi istendi.

Son duruşmada şikayetçi avukatlarının 2'si tutuklu 7 sanığın suçlarının 'olası kasıt' üzerinden değerlendirilmesi talebini göz önünde bulundurdu. Mahkeme heyetinin bu tutumunun ardından her iki tarafın avukatları 'olası kasıt' değerlendirmesi nedeniyle mahkeme heyetinden ek süre talep etti. Talebin kabul edilmesinin ardından taraflar, bugün duruşma salonuna gelerek mahkeme heyetine son savunmalarını yaptı. Önceki duruşmalara SEGBİS üzerinden katılan tutuklu sanıklar, tutuksuz sanıklarla birlikte mahkeme salonunda hazır bulundu.

FABRİKA SAHİBİ SAVUNMA YAPTI

Duruşmada sanıkların ek savunmaları alındı. Patlamada ihmalleri olmadığını öne süren tutuklu sanık fabrika sahibi Yaşar Coşkun, "Vefat eden çalışma arkadaşlarıma Allah'tan rahmet diliyorum. Tabi bu son konuşma ama savunmamızı vereceğiz ve bizi kimse susturamayacak. Kendimizi savunmak bizim en doğal hakkımız. Her duruşmadan sonra tüm dökümleri inceliyorum. Kimseyi öldürmedik, 200 kişiye istihdam sağlayan bir yeriz" dedi.

Fabrikada her türlü önlemi aldıklarını belirten Yaşar Coşkun, "Bunun bir iş cinayeti olduğu söylenmiş. 55 senelik fabrika burası, binlerce insan çalıştırmış burası. 'Örgüt kurmuşuz' diye ithamlarda bulunuldu. Fabrika, Avrupa standartlarının üstünde bir fabrikadır. Bu fabrikayı istediğiniz şekilde kuramıyorsunuz. O yüzden mütalaanın hepsi asılsız, benim anlattığım tüzüğe göre hiçbir değeri yoktur" diye konuştu.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, kararını açıkladı.

FABRİKA SAHİPLERİNE 16 YIL 3'ER AY HAPİS CEZASI

Mahkeme heyeti iş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt’a, sorumlu personel Ahmet Çağrıcı’ya, genel ustabaşı Erşan Öztürk’e, fabrika sorumlu müdürü Asiye Angın’a ‘Bilinçli ve taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 6 yıl 8’er ay, genel ustabaşı Hasan Ali Velioğlu’na 12 yıl 6 ay, fabrika sahipleri Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Ergenç Coşkun’a ise 16 yıl 3’er ay hapis cezası verilmesine karar verdi. Tutuklu yargılanan Hasan Ali Velioğlu verilen kararın ardından tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi.

Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Hatırladığınız üzere 3 Temmuz 2020 tarihinde havai fişek fabrikasındaki patlama sonucu 7 işçinin hayatını kaybetmiş ve 128 kişide yaralanmıştı. Bu kazaya ilişkin 28 Şubat’ta görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti tarafından ‘Bilinçli ve taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan iş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt’a, sorumlu personel Ahmet Çağrıcı’ya, genel ustabaşı Erşan Öztürk’e, fabrika sorumlu müdürü Asiye Angın’a 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verildi.

Bu kararın mesleğimiz adına utanç olduğunu düşünüyorum ve bu düşüncemde yalnız olmadığımı biliyorum. Trafik kazalarından polislerin, vergi cezalarından muhasebecilerin sorumlu olması ne kadar doğru değilse, iş kazalarından da iş güvenliği uzmanlarının asli derecede suçlu tutulması aynı derecede doğru değildir.

Kanunda iş güvenliği uzmanının görevinin işverene rehberlik olduğu açıkça yazılı olmasına rağmen meslektaşlarımızın yargılanması ilk değildir ve sonda olmayacaktır. Bu konuda bakanlık yetkililerinde haber olduğu ve herhangi bir aksiyon almadığı aşikardır, bu nedenle bakanlıktan gelecek sizleri destekliyoruz açıklamalarını samimi bulmamaktayım.

Aslı Bozkurt `un önünde Yargıtay süreci var. Karar değişir mi bilinmez ama bilinen ve değişmeyecek bir şey var ki oda bu sürecin meslektaşımız üzerinde açtığı yıpranma ve yıkımdır.

Şahsi olarak iş güvenliği mesleğini Türkiye `de hiç yapmadım ve gelecek planlarımda yapmakta bulunmamaktadır. Mesleğin stresi düşünüldüğünde aktif olarak bu mesleği yapanların birçoğunun, mesleği ekonomik nedenlerden ziyade işin manevi değerinden dolayı olduğu kesindir. Peki işin manevi değerinden aldığımız haz yada ekonomik getirisi bizlerin geleceğinden daha mı önemlidir? Eminim birçoğumuz mesleğimizin bu kısmını defalarca sorgulamıştır. Şahsi düşüncem ve tavsiyem imkanı olan herkesin çok geç olmadan başka mesleklere yönelmesidir.

İçimden geçenleri sizlerle paylaşmak istedim. Eminim katılmayanlarınız olacaktır fakat düşünce ayrılıkları yaşananları değiştirmiyor maalesef.
 
 
Üst