Musa Kamil Ekin
Yönetim Grubu
- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Sertifika
- C Sınıfı
- Firma
- BelKo ltd.şti.
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi sonrası, bürokrasiden, kamu kurumlarından ve devletin kılcal damarlarından hainlerin temizlenmesinin sağlanması amacıyla perşembe günü 01:00 itibarıyla Türkiye’de olağanüstü hal ilan edildi. Olağanüstü hal ve sıkıyönetimi daha önce yaşayan kesimler durumdan endişe ettiler. Bu endişe çalışanlara da yansıdı. Ancak bu kez durum farklı. Olağanüstü halin çalışanlar için hiçbir etkisi olmayacak. Çalışma hayatı dün nasılsa, bugün ve yarın da aynen sürecek. Bu nedenle çalışanların endişe etmesini gerektirecek bir durum yok.
Hak kaybı olmaz
Olağanüstü hal durumunda çalışma hayatını etkileyebilecek bazı noktalar bulunmakta. Buna göre, işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesine yönelik bazı sınırlamalar uygulanabilir.
Ancak bu yönde bir uygulamaya gidilmesi için karar alınması gerekmektedir. Yani bugünden itibaren hayata geçmiş bu şekilde bir uygulama söz konusu değil. Diğer yandan böyle bir uygulamaya gidilecek olsa bile işçi açısından herhangi bir hak kaybı söz konusu olmayacaktır. Yalnızca işverenin iş sözleşmesini feshetmesini engelleyen bir durum söz konusudur.
Sözleşme feshine sınır
Hüküm kapsamında bütün fesihlere sınırlama getirilmemekte, esas olarak işverenin uygulayacağı bildirimli fesihler sınırlandırılmaktadır. Bu kapsamda sınırlandırılabilecek fesih türleri, işçinin davranışlarına veya yeterliğine dayanan bildirimli fesihler ile işletmenin, işyerinin ve işin gerektirdiği bildirimli fesihlerdir. Kanun fesih hakkının özüne dokunmamak amacıyla işverenin İş Kanunu’nun 25/II maddesi uyarınca yapacağı fesihlere herhangi bir sınırlama getirmemiştir. Tekrar hatırlatmak gerekir ki, şu an için bu yönde bir karar alınmadığı gibi alınması da düşünülmemektedir.
Toplu sözleşme!
Olağanüstü hal döneminde akıllara gelen ilk endişe toplu sözleşmelerin askıya alınmasıdır. Bugün olağanüstü halin uygulanma sebebi toplumun bazı kesimleri arasındaki huzursuzluk veya toplumsal bir hareket değil. Fetullahçı terör örgütünü ortadan kaldırmaya yönelik haklı bir hamle. Bu nedenle toplu sözleşme düzeninin askıya alınması veya grev hakkının ortadan kaldırılması gibi bir durum söz konusu değil. İşçi kesiminin endişe etmesini gerektirecek bir durum yok.
Sözleşmeler yürür
Daha önce imzalanan ve yürürlükte olan toplu sözleşmeler yürürlükte kalmaya devam ediyor. Dolayısıyla işçiler toplu iş sözleşmesindeki haklarını aynen almaya devam edecekler. Bunun dışında süresi biten ve yenilenecek toplu iş sözleşmeleri için de hukukun öngördüğü süreçler işleyecek. İşçilerin toplu sözleşme ve grev hakkı konusunda hiçbir kısıtlama olmayacak.
Kıdem ne olur?
İşçi kesiminin bir diğer endişesi de olağanüstü hal durumunda kıdem tazminatı konusunda bir düzenlemeye gidilip gidilmeyeceği. Yıllardır gündemde olan ve sosyal taraflarla anlaşılmadan hiçbir adımın atılmaması yönünde daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açık talimatının olduğu bir durumda, bu konuda bir adım atılmayacağı çok açıktır. İşçi sınıfının bu konudaki provokasyonlara itibar etmemesi gerekiyor.
Ne yazık ki ülkece hiç hak etmediğimiz bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte hainlerin ülkeyi daha fazla karıştırmasına imkan vermemek adına, bu tip aslı astarı olmayan söylentilere itibar edilmemesi ve devletin yanında saf tutulması gerekiyor. İşçi sınıfı darbe girişimi esnasında takındığı tavrı sürdürmeli ve anayasal düzen yeniden tam anlamıyla sağlandığında bu konulara odaklanmalıdır.
Bugün için odaklanılması gereken konu devletin bekasıdır. Bu nedenle işçi sınıfı hiçbir hak kaybının yaşanmayacağını bilerek, ülkesine bugüne kadar pek çok kez olduğu gibi kutsal emeğini sunmaya devam etmeli ve bu süreci milletçe bertaraf etmeye çalışmaya devam etmelidir
Ek düzenleme yapılmalı
Fetullahçı hainlere yönelik olarak yürütülen soruşturmalar çerçevesinde açığa alınan memurlar hakkında OHAL kapsamında ek düzenlemeler gelebilir. Açığa alınan memurlara görevlerinden el çektirildi. Soruşturmalar sonucunda nihai karar verilecek. Bu hainlerin görevlerine geri dönmelerinin engellenmesini sağlayacak tedbirler sayesinde soruşturmanın hızlı bir şekilde yürümesi ve kalıcı sonuçlar elde edilmesi mümkün olabilir.
‘Emeklilikleri engellenmeli’
Bugünlerde bu hainlerin emeklilik dilekçesi vererek kendileri hakkında yapılacak işlemlerden kaçmaya çalıştıkları yönünde duyumlar geliyor. Bu hamlenin de engellenmesi gerekiyor. Ülkesinin silahıyla kendi halkına ateş açanlar ve bunların kamudaki destekçilerine yönelik olarak alınacak her türlü tedbirin tam manasıyla uygulanabilmesi için bu iki kararın bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
Cem Kılıç
22.07.2016
Hak kaybı olmaz
Olağanüstü hal durumunda çalışma hayatını etkileyebilecek bazı noktalar bulunmakta. Buna göre, işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedilmesine yönelik bazı sınırlamalar uygulanabilir.
Ancak bu yönde bir uygulamaya gidilmesi için karar alınması gerekmektedir. Yani bugünden itibaren hayata geçmiş bu şekilde bir uygulama söz konusu değil. Diğer yandan böyle bir uygulamaya gidilecek olsa bile işçi açısından herhangi bir hak kaybı söz konusu olmayacaktır. Yalnızca işverenin iş sözleşmesini feshetmesini engelleyen bir durum söz konusudur.
Sözleşme feshine sınır
Hüküm kapsamında bütün fesihlere sınırlama getirilmemekte, esas olarak işverenin uygulayacağı bildirimli fesihler sınırlandırılmaktadır. Bu kapsamda sınırlandırılabilecek fesih türleri, işçinin davranışlarına veya yeterliğine dayanan bildirimli fesihler ile işletmenin, işyerinin ve işin gerektirdiği bildirimli fesihlerdir. Kanun fesih hakkının özüne dokunmamak amacıyla işverenin İş Kanunu’nun 25/II maddesi uyarınca yapacağı fesihlere herhangi bir sınırlama getirmemiştir. Tekrar hatırlatmak gerekir ki, şu an için bu yönde bir karar alınmadığı gibi alınması da düşünülmemektedir.
Toplu sözleşme!
Olağanüstü hal döneminde akıllara gelen ilk endişe toplu sözleşmelerin askıya alınmasıdır. Bugün olağanüstü halin uygulanma sebebi toplumun bazı kesimleri arasındaki huzursuzluk veya toplumsal bir hareket değil. Fetullahçı terör örgütünü ortadan kaldırmaya yönelik haklı bir hamle. Bu nedenle toplu sözleşme düzeninin askıya alınması veya grev hakkının ortadan kaldırılması gibi bir durum söz konusu değil. İşçi kesiminin endişe etmesini gerektirecek bir durum yok.
Sözleşmeler yürür
Daha önce imzalanan ve yürürlükte olan toplu sözleşmeler yürürlükte kalmaya devam ediyor. Dolayısıyla işçiler toplu iş sözleşmesindeki haklarını aynen almaya devam edecekler. Bunun dışında süresi biten ve yenilenecek toplu iş sözleşmeleri için de hukukun öngördüğü süreçler işleyecek. İşçilerin toplu sözleşme ve grev hakkı konusunda hiçbir kısıtlama olmayacak.
Kıdem ne olur?
İşçi kesiminin bir diğer endişesi de olağanüstü hal durumunda kıdem tazminatı konusunda bir düzenlemeye gidilip gidilmeyeceği. Yıllardır gündemde olan ve sosyal taraflarla anlaşılmadan hiçbir adımın atılmaması yönünde daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açık talimatının olduğu bir durumda, bu konuda bir adım atılmayacağı çok açıktır. İşçi sınıfının bu konudaki provokasyonlara itibar etmemesi gerekiyor.
Ne yazık ki ülkece hiç hak etmediğimiz bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte hainlerin ülkeyi daha fazla karıştırmasına imkan vermemek adına, bu tip aslı astarı olmayan söylentilere itibar edilmemesi ve devletin yanında saf tutulması gerekiyor. İşçi sınıfı darbe girişimi esnasında takındığı tavrı sürdürmeli ve anayasal düzen yeniden tam anlamıyla sağlandığında bu konulara odaklanmalıdır.
Bugün için odaklanılması gereken konu devletin bekasıdır. Bu nedenle işçi sınıfı hiçbir hak kaybının yaşanmayacağını bilerek, ülkesine bugüne kadar pek çok kez olduğu gibi kutsal emeğini sunmaya devam etmeli ve bu süreci milletçe bertaraf etmeye çalışmaya devam etmelidir
Ek düzenleme yapılmalı
Fetullahçı hainlere yönelik olarak yürütülen soruşturmalar çerçevesinde açığa alınan memurlar hakkında OHAL kapsamında ek düzenlemeler gelebilir. Açığa alınan memurlara görevlerinden el çektirildi. Soruşturmalar sonucunda nihai karar verilecek. Bu hainlerin görevlerine geri dönmelerinin engellenmesini sağlayacak tedbirler sayesinde soruşturmanın hızlı bir şekilde yürümesi ve kalıcı sonuçlar elde edilmesi mümkün olabilir.
‘Emeklilikleri engellenmeli’
Bugünlerde bu hainlerin emeklilik dilekçesi vererek kendileri hakkında yapılacak işlemlerden kaçmaya çalıştıkları yönünde duyumlar geliyor. Bu hamlenin de engellenmesi gerekiyor. Ülkesinin silahıyla kendi halkına ateş açanlar ve bunların kamudaki destekçilerine yönelik olarak alınacak her türlü tedbirin tam manasıyla uygulanabilmesi için bu iki kararın bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
Cem Kılıç
22.07.2016