Musa Kamil Ekin
Yönetim Grubu
- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Sertifika
- C Sınıfı
- Firma
- BelKo ltd.şti.
Tarihten günümüze yıldırım olayları insanlık için her zaman cezbedici olmuştur. Tarihin farklı dönemlerinde toplumlar tam olarak ne olduğunu bilemedikleri bu doğa olayını inançları ve kültürleri gereği farklı şekillerde yorumlamışlardır. Eski Yunanların Zeus’un silahı, iskandinavların Thor’un öfkesini yansıtması olarak gördükleri bu mucizevi doğa olayının bulutlar ve yeryüzü arasındaki bir potansiyel dengelenmesi olduğu çok sonra öğrenilmiştir.
Yıldırım, Dünya üzerinde her saniyede yaklaşık 100 adet düşen, saniyede 300km’lik bir hıza ve 30.000 Celcius sıcaklığa ulaşabilen, 200kA’lik bir darbedir. Düşerken etrafında elektromanyetik alan oluşturduğu gibi 2 km’lik bir yarıçapta da etki yaratabilmektedir. Ne zaman meydana geleceği bilinmeyen yıldırım darbelerinin sebep olduğu can kayıpları, yangın vakalarının yanı sıra elektronik cihazlarda maddi açıdan önemli kayıplara yol açmaktadır. Peki yıldırımın sebep olduğu bu hasarlara nasıl önlem alabiliriz?
Yıldırımdan korunma konusu dört ana başlıkta ele alınmalıdır.
►Dış Yıldırımlık Sistemi
►İç Yıldırımlık( Parafudr ) Sistemi
►Eş Potansiyel
►Temel Topraklama
Bir tesiste bu dört sistem birbiriyle entegre şekilde bulunduğunda tam anlamıyla koruma yapabilmekteyiz.
► Şekil 1: Bir Yapıya Yıldırım Düştükten Sonra Oluşan Darbe Akımının İlerleme Şekli
Ülkemiz genelinde yıldırımdan korunma konusunda genel olan yanlış bir algı sadece dış yıldırımlık kullanılmasının yıldırımdan korunmaya yeterli olduğudur. Yıldırımdan nasıl korunuyorsunuz sorusuna verilen ilk cevap binamızın çatısında paratoner mevcut, bizim binamızın yanında yüksek binalar var o yüzden gerek yok veya yakınımızdaki binada paratoner var o bizi koruyor şeklinde olmaktadır. Paratoner ve pasif yakalama uçları ile tasarlanan Faraday Kafesi yöntemleri sadece dış yıldırımlık sistemleri olup can kayıpları ve yangın olaylarına engel olmak amacıyla kullanılan sistemlerdir. 200kA’lik yıldırım darbesi dış yıldırımlık sistemleriyle toprağa ulaştırıldıktan sonra yarısı toprakta sönümlenmektedir. Yıldırım darbesinin toprakta sönümlenmeyen diğer yarısı ise elektronik cihazlarımıza zarar veren kısımdır. Dış yıldırımlık sistemleri topraktan veya şebekeden gelebilecek darbelere karşı kesinlikle koruma yapmamaktadır. İşte bu noktada elektronik cihazlarımızı koruma adına iç yıldırımlık (parafudr) sistemleri kullanılmalıdır.
► Şekil 2: Parafudrların Koruma Sınıfları
Parafudr Nedir?
Yüksek gerilime karşı elektrik/elektronik cihazları ve sistemi korumak amacıyla tasarlanan bir koruma sistemlerinden biri de parafudrdur. Parafudr, büyük akım darbelerini toprağa iletir. Ayrıca kullanıldığı yerde yüksek gerilimden kaynaklı oluşabilecek olan enerji kesintilerini önler ve yüksek gerilimi şebeke için zarar vermeyecek düzeye indirir.
Parafudr sistemlerinin amacı mikro saniyeler mertebesinde meydana gelen ani aşırı gerilim darbelerini sönümleyip sistemin sürekliliğini sağlamaktır. Parafudr sistemleri B sınıfı , C sınıfı ve D sınıfı olmak üzere üç sınıf ayrılmıştır. Parafudr sistemlerinin kullanımında kademeli koruma prensibi göz önünde bulundurulmalıdır. Yıldırım deşarjları, anahtarlama hareketleri , şebeke harmonikleri ve kuplaj etkisi sonucu meydana gelen ani aşırı gerilim darbelerinden korunmak için parafudr sistemlerinin kullanılması gerekmektedir. Farklı karakteristiklerde olan bu darbelerden yıldırım darbesine karşı koruma sağlamak için 10/350 eğrisinde test edilmiş ürünler kullanılmalıdır. Bu testlere sahip B sınıfı ve B+C sınıfı ürünler tesislerin ana panolarında kullanıldığı takdirde yıldırım darbelerine karşı koruma sağlanmış olacaktır. 200kA olarak kabul edilen yıldırım darbesinin yarısının toprakta sönümlendiği düşünüldüğünde tesiste kullanılması gereken parafudrların 100kA koruma kapasiteli olması gerekmektedir.
Ana panosunda B veya B+C sınıfı parafudrlar bulunan tesislerde tali panolarda C sınıfı ürünler kullanılarak şebeke harmonikleri , kuplaj etkisi ve anahtarlama hareketleri sonucu oluşan ani aşırı gerilimlere karşı koruma sağlanacaktır. Bu üç darbe ise 8/20 eğrisi ile temsil edilmektedir. C sınıfı parafudrlar bulunduğu tesise göre 20kA, 40kA ve 60kA gibi farklı tiplerde seçilebilir. Önünde B veya B+C sınıfı bulunmayan bir C sınıfı parafudrun tek başına yıldırım darbesine karşı koruma yapması mümkün değildir. Bu yüzden tesislerimizde her zaman kademeli koruma prensibi göz önüne alınarak sistemler kurulmalıdır.
Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte hassaslaşan cihazlara aşırı gerilim darbelerinden oldukça zarar görmektedir. D sınıfı parafudrla hassas elektronik cihazların bu darbelere karşı korunmasını sağlamaktadır. Cihazların özelliklerine göre çeşitlendirilebilen D sınıfı parafudrlar öncesinde B sınıfı ve C sınıfı parafudrların bulunmaması durumunda görevlerini tam olarak yerine getirememektedirler.
12.02.2015
Yıldırım, Dünya üzerinde her saniyede yaklaşık 100 adet düşen, saniyede 300km’lik bir hıza ve 30.000 Celcius sıcaklığa ulaşabilen, 200kA’lik bir darbedir. Düşerken etrafında elektromanyetik alan oluşturduğu gibi 2 km’lik bir yarıçapta da etki yaratabilmektedir. Ne zaman meydana geleceği bilinmeyen yıldırım darbelerinin sebep olduğu can kayıpları, yangın vakalarının yanı sıra elektronik cihazlarda maddi açıdan önemli kayıplara yol açmaktadır. Peki yıldırımın sebep olduğu bu hasarlara nasıl önlem alabiliriz?
Yıldırımdan korunma konusu dört ana başlıkta ele alınmalıdır.
►Dış Yıldırımlık Sistemi
►İç Yıldırımlık( Parafudr ) Sistemi
►Eş Potansiyel
►Temel Topraklama
Bir tesiste bu dört sistem birbiriyle entegre şekilde bulunduğunda tam anlamıyla koruma yapabilmekteyiz.
► Şekil 1: Bir Yapıya Yıldırım Düştükten Sonra Oluşan Darbe Akımının İlerleme Şekli
Ülkemiz genelinde yıldırımdan korunma konusunda genel olan yanlış bir algı sadece dış yıldırımlık kullanılmasının yıldırımdan korunmaya yeterli olduğudur. Yıldırımdan nasıl korunuyorsunuz sorusuna verilen ilk cevap binamızın çatısında paratoner mevcut, bizim binamızın yanında yüksek binalar var o yüzden gerek yok veya yakınımızdaki binada paratoner var o bizi koruyor şeklinde olmaktadır. Paratoner ve pasif yakalama uçları ile tasarlanan Faraday Kafesi yöntemleri sadece dış yıldırımlık sistemleri olup can kayıpları ve yangın olaylarına engel olmak amacıyla kullanılan sistemlerdir. 200kA’lik yıldırım darbesi dış yıldırımlık sistemleriyle toprağa ulaştırıldıktan sonra yarısı toprakta sönümlenmektedir. Yıldırım darbesinin toprakta sönümlenmeyen diğer yarısı ise elektronik cihazlarımıza zarar veren kısımdır. Dış yıldırımlık sistemleri topraktan veya şebekeden gelebilecek darbelere karşı kesinlikle koruma yapmamaktadır. İşte bu noktada elektronik cihazlarımızı koruma adına iç yıldırımlık (parafudr) sistemleri kullanılmalıdır.
► Şekil 2: Parafudrların Koruma Sınıfları
Parafudr Nedir?
Yüksek gerilime karşı elektrik/elektronik cihazları ve sistemi korumak amacıyla tasarlanan bir koruma sistemlerinden biri de parafudrdur. Parafudr, büyük akım darbelerini toprağa iletir. Ayrıca kullanıldığı yerde yüksek gerilimden kaynaklı oluşabilecek olan enerji kesintilerini önler ve yüksek gerilimi şebeke için zarar vermeyecek düzeye indirir.
Parafudr sistemlerinin amacı mikro saniyeler mertebesinde meydana gelen ani aşırı gerilim darbelerini sönümleyip sistemin sürekliliğini sağlamaktır. Parafudr sistemleri B sınıfı , C sınıfı ve D sınıfı olmak üzere üç sınıf ayrılmıştır. Parafudr sistemlerinin kullanımında kademeli koruma prensibi göz önünde bulundurulmalıdır. Yıldırım deşarjları, anahtarlama hareketleri , şebeke harmonikleri ve kuplaj etkisi sonucu meydana gelen ani aşırı gerilim darbelerinden korunmak için parafudr sistemlerinin kullanılması gerekmektedir. Farklı karakteristiklerde olan bu darbelerden yıldırım darbesine karşı koruma sağlamak için 10/350 eğrisinde test edilmiş ürünler kullanılmalıdır. Bu testlere sahip B sınıfı ve B+C sınıfı ürünler tesislerin ana panolarında kullanıldığı takdirde yıldırım darbelerine karşı koruma sağlanmış olacaktır. 200kA olarak kabul edilen yıldırım darbesinin yarısının toprakta sönümlendiği düşünüldüğünde tesiste kullanılması gereken parafudrların 100kA koruma kapasiteli olması gerekmektedir.
Ana panosunda B veya B+C sınıfı parafudrlar bulunan tesislerde tali panolarda C sınıfı ürünler kullanılarak şebeke harmonikleri , kuplaj etkisi ve anahtarlama hareketleri sonucu oluşan ani aşırı gerilimlere karşı koruma sağlanacaktır. Bu üç darbe ise 8/20 eğrisi ile temsil edilmektedir. C sınıfı parafudrlar bulunduğu tesise göre 20kA, 40kA ve 60kA gibi farklı tiplerde seçilebilir. Önünde B veya B+C sınıfı bulunmayan bir C sınıfı parafudrun tek başına yıldırım darbesine karşı koruma yapması mümkün değildir. Bu yüzden tesislerimizde her zaman kademeli koruma prensibi göz önüne alınarak sistemler kurulmalıdır.
Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte hassaslaşan cihazlara aşırı gerilim darbelerinden oldukça zarar görmektedir. D sınıfı parafudrla hassas elektronik cihazların bu darbelere karşı korunmasını sağlamaktadır. Cihazların özelliklerine göre çeşitlendirilebilen D sınıfı parafudrlar öncesinde B sınıfı ve C sınıfı parafudrların bulunmaması durumunda görevlerini tam olarak yerine getirememektedirler.
12.02.2015