Musa Kamil Ekin
Yönetim Grubu
- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Sertifika
- C Sınıfı
- Firma
- BelKo ltd.şti.
Maden işçileri akciğer kanser riski altında...
18 Mayıs 2014
Son yaşadığımız acı maden kazasında yeterli tedbirlerin alınmadığı için hayatlarını kaybeden madenciler, çalışma yaşamlarında da maruz kaldıkları kanserojen maddelerden dolayı, başta akciğer kanseri olmak üzere çeşitli hastalıklar açısından yaşamları boyunca sürekli tehdit altında...
Ölümcül kazaları önlemek için alınacak tedbirlerin yanı sıra, kömür madeni çalışanlarının akciğer sağlığı da özellikle düşünülmelidir. Kömür madeni çalışanları yeraltında sadece kömür tozuna değil silika, egzoz ve radon gazları gibi kanserojen maddelere de maruz kalmaktadırlar…
Akciğer kanserine sebep olan çalışma koşullarından birisi kömür madenleri. Özellikle kömür çıkarılması sırasında oluşan tozlardan kaynaklanan hastalıklar, grizu patlamaları ve göçükler gibi bir ölüm sebebi. Kronik bronşit, pnömokonyosis ve silikosis ölüme neden olan en yaygın kömür madeni işçiliği hastalıkları. Bunlar Kömür İşçisi Pnömokonyosizi (CWP) olarak anılıyor. Çalışmalar kömür maden işçilerinin yüzde 12 kadarının bu hastalıklara yakalandığını gösteriyor. ABD’de yapılan bir araştırma bitümlü kömür madenlerinde 40 yıl çalışmış olanların yüzde 2-12’sinde pnömokonyosis ve yüzde 1,3-6,7’sinde de ilerleyen masif fibrosis hastalıklarının görüldüğünü ve antrasit madenlerinde çalışanlarda bu oranların daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmış. Yine ABD’de otopsisi yapılan 3365 maden işçisinin yüzde 12,5’inde klasik silikosis nodülleri bulunduğu görülmüş. Dünyada mesleki karsinojenlere maruziyete bağlı akciğer kanserinden 152.000 ölüm ve 1.6 milyon sakatlığa bağlı kaybedilen yıl var. Bunların yaklaşık yarısı asbest ve radon ile ilişkili iken diğerleri de azımsanmayacak kadar fazla.
Geçtiğimiz günlerde Soma’da gerçekleşen ve yüzlerce maden işçisinin ölümü ile sonuçlanan felaket sonrası Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç. Dr. Ufuk Yılmaz, maden işçileri ile ayrıca boya ve kimya sanayilerinde mesleki olarak maruz kalınan asbest, radon, aromatik hidrokarbonlar, krom, ve nikel gibi bazı kanserojen maddelerin akciğer kanserine yol açtığına dikkat çekti.
Madencilik yaşamının öldürücü hastalıklara neden olduğunu belirten Doç. Dr. Yılmaz; “Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya nüfusu giderek yaşlanmakta, 65 yaş üzerindeki nüfus artmaktadır. Son yüzyıl içinde yaşlı nüfus oranının artması ve tıptaki gelişmeler sonucunda ölüm nedenleri oldukça değişmiştir. Enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümler azalmış, kronik hastalıklara bağlı ölümler, özellikle ileri yaş grubunda giderek artmıştır. Yapılan epidemiyolojik çalışmalar 2020 yılında en sık görülen beş ölüm nedeninin; iskemik kalp hastalıkları, serebro vasküler hastalıklar, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, alt solunum yolu enfeksiyonları ve akciğer kanseri olacağını göstermektedir” dedi.
MADENCİLİK AKCİĞER KANSERİYLE İLİŞKİSİ OLAN EN ESKİ MESLEK
Maden işçilerinde yapılan epidemiyolojik çalışmalar akciğer kanseri riski ile radon maruziyeti arasında doğrusal bir ilişkiyi göstermektedir
Akciğer kanserinin mesleki sebeplerden dolayı da görülebildiğini belirten Doç. Dr. Yılmaz şöyle devam etti: “Gelişmiş ülkeler, kalite güvenilirliği, çevre ve toplum bilinci ile bu sanayi kollarında çok sıkı önlemler almaktadır. Madencilik akciğer kanseriyle ilişkisi olan en eski meslektir. Kömür madeni çalışanlarının akciğer sağlığı da özellikle düşünülmelidir. Kömür madeni çalışanları yeraltında sadece, kömür tozuna değil silika, egzoz ve radon gazları gibi kanserojen maddelere de maruz kalmaktadırlar. Uranyum ve radyum toprak ve kayalarda değişken etkilerde olmakla birlikte sıklıkla bulunabilen elementlerdir” dedi. Asbest çıkaran maden işçileri akciğer kanseri risk grubuna girdiğini belirten Doç. Dr. Yılmaz “Bu risk, maruz kalmadan sonra 35 yıla kadar uzanan bir süreci kapsamaktadır. Asbest maruziyete maruz kalma akciğer kanseri riskini 8 kat artırırken, sigara içenlerde risk 17 kata kadar çıkmaktadır. Gelişmiş ülkelerde asbest kullanımının yasaklandığı, sınırlandırıldığı belirtilmektedir” dedi.
Doç. Dr. Yılmaz ayrıca; “Almanya’daki uranyum maden işçilerinde radon ve bozunma ürünlerine maruziyetten 15 -20 yıl sonra akciğer kanser riskinde artış izlenmiştir. Radon maruziyeti olan yer altı maden işçilerinin değerlendirildiği on bir kohort çalışmasının analizinde kansere bağlı ölümlerin sigara içmeyenlerde %70’inin, sigara içenlerde %39’unun olmak üzere toplamda %40’ının radona ve ürünlerine bağlı olduğu gösterilmiştir. Dahası akciğer kanserine bağlı tüm ölümlerin sigara içmeyenlerde %30’unun, sigara içenlerde ise %11’nin olmak üzere toplamda %10’unun ev içi radona bağlı olabileceği sonucuna varılmıştır. İki karsinojenin ortak maruziyeti, riski her bir karsinojenin yalnız maruziyetinden çok daha fazla artırmaktadır” diye belirtti.
18 Mayıs 2014
Son yaşadığımız acı maden kazasında yeterli tedbirlerin alınmadığı için hayatlarını kaybeden madenciler, çalışma yaşamlarında da maruz kaldıkları kanserojen maddelerden dolayı, başta akciğer kanseri olmak üzere çeşitli hastalıklar açısından yaşamları boyunca sürekli tehdit altında...
Ölümcül kazaları önlemek için alınacak tedbirlerin yanı sıra, kömür madeni çalışanlarının akciğer sağlığı da özellikle düşünülmelidir. Kömür madeni çalışanları yeraltında sadece kömür tozuna değil silika, egzoz ve radon gazları gibi kanserojen maddelere de maruz kalmaktadırlar…
Akciğer kanserine sebep olan çalışma koşullarından birisi kömür madenleri. Özellikle kömür çıkarılması sırasında oluşan tozlardan kaynaklanan hastalıklar, grizu patlamaları ve göçükler gibi bir ölüm sebebi. Kronik bronşit, pnömokonyosis ve silikosis ölüme neden olan en yaygın kömür madeni işçiliği hastalıkları. Bunlar Kömür İşçisi Pnömokonyosizi (CWP) olarak anılıyor. Çalışmalar kömür maden işçilerinin yüzde 12 kadarının bu hastalıklara yakalandığını gösteriyor. ABD’de yapılan bir araştırma bitümlü kömür madenlerinde 40 yıl çalışmış olanların yüzde 2-12’sinde pnömokonyosis ve yüzde 1,3-6,7’sinde de ilerleyen masif fibrosis hastalıklarının görüldüğünü ve antrasit madenlerinde çalışanlarda bu oranların daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmış. Yine ABD’de otopsisi yapılan 3365 maden işçisinin yüzde 12,5’inde klasik silikosis nodülleri bulunduğu görülmüş. Dünyada mesleki karsinojenlere maruziyete bağlı akciğer kanserinden 152.000 ölüm ve 1.6 milyon sakatlığa bağlı kaybedilen yıl var. Bunların yaklaşık yarısı asbest ve radon ile ilişkili iken diğerleri de azımsanmayacak kadar fazla.
Geçtiğimiz günlerde Soma’da gerçekleşen ve yüzlerce maden işçisinin ölümü ile sonuçlanan felaket sonrası Türk Akciğer Kanseri Derneği Başkanı Doç. Dr. Ufuk Yılmaz, maden işçileri ile ayrıca boya ve kimya sanayilerinde mesleki olarak maruz kalınan asbest, radon, aromatik hidrokarbonlar, krom, ve nikel gibi bazı kanserojen maddelerin akciğer kanserine yol açtığına dikkat çekti.
Madencilik yaşamının öldürücü hastalıklara neden olduğunu belirten Doç. Dr. Yılmaz; “Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünya nüfusu giderek yaşlanmakta, 65 yaş üzerindeki nüfus artmaktadır. Son yüzyıl içinde yaşlı nüfus oranının artması ve tıptaki gelişmeler sonucunda ölüm nedenleri oldukça değişmiştir. Enfeksiyon hastalıklarına bağlı ölümler azalmış, kronik hastalıklara bağlı ölümler, özellikle ileri yaş grubunda giderek artmıştır. Yapılan epidemiyolojik çalışmalar 2020 yılında en sık görülen beş ölüm nedeninin; iskemik kalp hastalıkları, serebro vasküler hastalıklar, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, alt solunum yolu enfeksiyonları ve akciğer kanseri olacağını göstermektedir” dedi.
MADENCİLİK AKCİĞER KANSERİYLE İLİŞKİSİ OLAN EN ESKİ MESLEK
Maden işçilerinde yapılan epidemiyolojik çalışmalar akciğer kanseri riski ile radon maruziyeti arasında doğrusal bir ilişkiyi göstermektedir
Akciğer kanserinin mesleki sebeplerden dolayı da görülebildiğini belirten Doç. Dr. Yılmaz şöyle devam etti: “Gelişmiş ülkeler, kalite güvenilirliği, çevre ve toplum bilinci ile bu sanayi kollarında çok sıkı önlemler almaktadır. Madencilik akciğer kanseriyle ilişkisi olan en eski meslektir. Kömür madeni çalışanlarının akciğer sağlığı da özellikle düşünülmelidir. Kömür madeni çalışanları yeraltında sadece, kömür tozuna değil silika, egzoz ve radon gazları gibi kanserojen maddelere de maruz kalmaktadırlar. Uranyum ve radyum toprak ve kayalarda değişken etkilerde olmakla birlikte sıklıkla bulunabilen elementlerdir” dedi. Asbest çıkaran maden işçileri akciğer kanseri risk grubuna girdiğini belirten Doç. Dr. Yılmaz “Bu risk, maruz kalmadan sonra 35 yıla kadar uzanan bir süreci kapsamaktadır. Asbest maruziyete maruz kalma akciğer kanseri riskini 8 kat artırırken, sigara içenlerde risk 17 kata kadar çıkmaktadır. Gelişmiş ülkelerde asbest kullanımının yasaklandığı, sınırlandırıldığı belirtilmektedir” dedi.
Doç. Dr. Yılmaz ayrıca; “Almanya’daki uranyum maden işçilerinde radon ve bozunma ürünlerine maruziyetten 15 -20 yıl sonra akciğer kanser riskinde artış izlenmiştir. Radon maruziyeti olan yer altı maden işçilerinin değerlendirildiği on bir kohort çalışmasının analizinde kansere bağlı ölümlerin sigara içmeyenlerde %70’inin, sigara içenlerde %39’unun olmak üzere toplamda %40’ının radona ve ürünlerine bağlı olduğu gösterilmiştir. Dahası akciğer kanserine bağlı tüm ölümlerin sigara içmeyenlerde %30’unun, sigara içenlerde ise %11’nin olmak üzere toplamda %10’unun ev içi radona bağlı olabileceği sonucuna varılmıştır. İki karsinojenin ortak maruziyeti, riski her bir karsinojenin yalnız maruziyetinden çok daha fazla artırmaktadır” diye belirtti.