• Sayın Üyeler,

    Site görünümünün gündüz açık renk tema, gece koyu renk tema olacak şekilde otomatik değişmesini sağlayan bir düzenleme yapılmıştır. Görünümün otomatik değişmesini istemiyorsanız, bu ayarı hesap tercihlerinizden kolaylıkla değiştirebilirsiniz. Açık/Koyu temalar arasında ki geçişin otomatik olmasını istemeyen üyelerimiz üst menüde yer alan simgeler yardımıyla da kolayca geçiş yapabilirler.

    Site renklerinin günün saatine göre ayarlanmasının göz sağlığına faydaları olduğu için böyle bir düzenleme yapılmıştır. Fakat her üye görünüm rengini tercihine göre kullanmaya devam edebilecektir.

İş Kazası Liseli alperen'in staj yaptığı inşaatta ölümünde 3 kişiye dava

Liseli Alperen'in staj yaptığı inşaatta ölümünde 3 kişiye dava​


1726829944538.png
ANKARA'nın Çubuk ilçesinde Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Alperen Kocayavuz'un (15), stajyer olarak çalıştığı inşaatta asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili inşaat sahibi ve müteahhit Serkan Demirer, iş güvenliği uzmanı Arif Çıkışır ve taşeron firma sahibi Murat Karakuş hakkında, 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşmasında sanıklar, suçlamaları reddetti.

Atatürk Mahallesi Kurbantepe Caddesi'nde 23 Temmuz’da, Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Alperen Kocayavuz, stajyer olarak çalıştığı inşaatın 6'ncı katından asansör boşluğuna düştü. Hastaneye kaldırılan Kocayavuz, hayatını kaybetti. Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında inşaatın sahibi ve müteahhit Serkan Demirer, iş güvenliği uzmanı Arif Çıkışır ve taşeron firma sahibi Murat Karakuş tutuklandı.

Soruşturma sonunda 3 kişi hakkında iddianame düzenlenerek, 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, Alperen Kocayavuz'un, asansör boşluğunu kapatmak için üzerine konulan tahtaya oturduğu, bu sırada tahtanın kırılması sonucu boşluğa düştüğü belirtildi.

YASAK OLDUĞU HALDE ÇOCUĞU ÇALIŞTIRDILAR
İddianamede sanıkların inşaatta gerekli denetimleri yapmadığı, gerekli iş güvenliği önlemlerini almadığı, yaş itibarıyla çalıştırılması yasak olan inşaat sahasında yaşı küçük çocuğu çalıştırmak suretiyle üzerlerine atılı suçu işledikleri belirtildi. Sanıklardan müteahhit Serkan Demirer, iddianamedeki ifadesinde Alperen'in taşeron firma sahibi Murat Karakuş’un yanında sigortalı olarak çalıştığını ve kusurunun bulunmadığını söyledi.

Taşeron firma sahibi Murat Karakuş ise Alperen'in okulu nedeniyle yanında sigortalı olarak staj yaptığını söyleyerek, iş güvenliği açısından kendisine yapılan herhangi bir bildirimin olmadığını, sorumluğunun bulunmadığını iddia etti. İş güvenliği uzmanı Arif Çıkışır da inşaattaki eksiklikleri müteahhide bildirdiğini ileri sürerek, olayla ilgili kusurunun olmadığını iddia etti.

Tutuklu sanıkların Çubuk 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Duruşmada Alperen Kocayavuz’un ailesi ve yakınları da yer aldı. Sanıklar, savunmalarında suçlamaları kabul etmeyerek tahliyelerini istedi. İfadelerinin ardından hakim bu aşamada sanıkların üzerlerine atılı suç ve deliler ışığında tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

'CEZALAR YETERSİZ'
Ailenin avukatı Kemaleddin Hamidi, Alperen'in stajyer olarak çalıştığı inşaatta yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması sebebiyle kaza sonucu hayatını kaybettiğini söyleyerek, "Bu tür olaylar, iş kazaları maalesef ki ülkemizde sıkça görülüyor. Bunun başlıca sebeplerinden biri de sanıkların yargılama sonunda aldıkları cezanın yetersiz olması. Bu cezaların caydırıcı olması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bu cezalar caydırıcı bir niteliğe ulaşırsa sanıklar hakkında verilen cezalardan takdir indirim sebepleri uygulanmaz ve verilecek ceza üst sınırdan verilirse bir nebze de olsa caydırıcılığı olacağını düşünüyoruz. Bu sebeple de inşaatlarda, bu tür iş yerlerinde, bütün iş yerlerinde alınması zorunlu olan güvenlik önlemlerinin tedbirlerinin daha dikkatli bir şekilde alınacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Alperen Kocayavuz’un amcası Zafer Kocayavuz, adaletin bu aşamada yerini bulduğunu ifade ederek, "Alperen yeğenimiz elim bir kaza sonucu vefat etti. Hakimimizin vermiş olduğu karar bizim açımızdan sevindirici. Maddi olsun, manevi olsun geri gelecek bir şey değil bu. Ama şu an için az da olsa sevinçliyim. İçerideki bu ihmali olan arkadaşlarımız müteahhit olsun, iş güvenliği olsun bundan sonra olacak herhangi bir inşaatta böyle elim bir kaza sonucu gençlerimiz ölmesin, çocuklarımız ölmesin" dedi.

Kaynak:
Please, Giriş Yap or Kayıt Ol to view URLs content!
 
Öncelikle hayatını kaybeden kardeşimizin ailesine baş sağlığı dilemek istiyorum.

Görev tanımlarının doğru şekilde ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Bir çalışanın yasalara uygun işe alımını yapmak işverenin yükümlülüğüdür. "iş güvenliği açısından kendisine yapılan herhangi bir bildirim" yok demek işverenin sorumluluğunu azaltmaz yada başkasına devretmez. İş güvenliği uzmanı kısmi zamanlı çalışıyor olabilir, işe alınan kişiyi zamanında tespit etmemiş olabilir. Ki bu kişileri tespit etmek iş güvenliği uzmanınının görevide değildir. Ben 16 yıllık meslek hayatım boyunca hiçbir çalışanın yaşını sormadım çünkü bu benim sorumluluğum değil.

Sayın @Üyeler bu haberi özellikle paylaşmak ve yorumumu eklemek istedim. Görev tanımınıza girmeyen konulara mümkün olduğunca müdahil olmayın. Mesleğimiz birçok iş koluyla etkileşim gerektirdiği için maalesef sorumluluk kolayca size kalabiliyor. Onaylı deftere yaşı uygun olmayan kişilerin çalıştırılmaması yazmak bile abesle iştikal benim görüşüme göre. Türkiye Cumhuriyeti kanununu bilmiyorsa işveren yapmasın o işi. İş güvenliği uzmanı kimsenin bekçisi değildir yada bizler onların boşluklarını doldurmak için çalışmıyoruz.

Bu konuda sizlerinde yorumlarını ve tecrübelerini rica ediyorum.
 
@Fatih Özcan Bana pek bir şey bırakmamışsınız, şef. Yine de ben de kendi yorumumu katmak istiyorum.

Öncelikle yazıma, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olan Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ile başlamak istiyorum. Alperen, bu yönetmeliğe göre bir "çocuk işçi". Çocuk işçiler hiçbir şekilde, hiçbir sebeple inşaatlarda çalıştırılamaz. İşverenin aklı fikri neredeydi? Bunu bilmiyor muydu? Bilmek "zorundaydı" ve Alperen'i kendi iş yerinde çalıştırmamalıydı. Bu 1. İşe alımlar, kimlerin işe alınabilip kimlerin işe alınamayacağı tamamen işverenin yükümlülüğünde ve sorumluluğunda olan konulardır, hiçbir şekilde iş güvenliği uzmanı ile alakası yoktur. Bu 2. Asansör boşluğunu tahta ile kapatmak? Akıl tutulmasına, ahmaklığa bakar mısın? Evet, bu konu, bizlerle yani iş güvenliği uzmanlarıyla alakalıdır. Nasıl ama? Şöyle: Eğer meslektaşım Arif Bey bu iş kazasından önce ilgili uygunsuzluğu tespit edip firmaya, işverene tebliğ etmişse bu hususta da hiçbir sorumluluğu, hatası yoktur. Ha şöyle bir şey de mümkün, kendisi kısmi süreli olarak çalışıyordur, atıyorum sadece bu iş yerine değil de bu iş yeriyle birlikte birden fazla iş yerine bakıyordur, eğer böyle bir durum söz konusuysa ve bu uygunsuzluğu gözden kaçırmışsa yine kendisine bir sorumluluk, bir hata yüklenemeyeceğini düşünüyorum. Bu konular biraz derin, hukuki konular, ondan dolayı pek girmek istemiyorum.

Yetmez mi artık? Daha kaç aileye ateş düşecek? Ne zaman böylesi hayati, direkt insan sağlığını ve güvenliğini ilgilendiren bir olguyu, bir mesleği gerçekten ciddiye almaya başlayacağız? Ne zaman ülkenin genelinde iş sağlığı ve güvenliği kültürü ve bilinci oluşacak? Artık en başta mevcut hükûmet olmak üzere şirketler, kişiler, herkes bu konularla alakalı ciddi, elle tutulur, somut adımlar atmak zorunda.

Onu, bunu, şunu geçelim, neticeye bakalım. Neticede maalesef ama maalesef "bir çocuk" feci bir şekilde hayatını kaybetti. Üstelik benim adaşım. Yüreğim yandı. Bu yazıyı yazarken sürekli yutkundum, iç çektim. Ben bile bunları hissettiysem öz ailesi neler hissetmiştir, neler yaşamıştır, kim bilir. Adaşımın ailesine baş sağlığı ve sabır diliyorum. Çok zor. Çok.
 
trafik kazalarında neden o bölgede görev yapan trafik polisini yargılamıyorlar
 
Üst