Fatih Özcan
Site Kurucusu
- Katılım
- 7 Aralık 2013
- Şehir
- Yurt Dışı
- Sertifika
- Diğer Belge
- Firma
- ABL Group
Linkedin, son yılların en önemli sosyal ağlarından biri. Profesyonel olun ya da olmayın, çoğu kişi, yeni insanlar tanımak, şirketleri takip etmek, fikir gruplarından bir şeyler öğrenebilmek veya bildiği şeyleri paylaşabilmek için Linkedin’i kullanıyor. Şu an 280 milyona yakın aktif üyesi olan Linkedin’de, bu üyelerin neredeyse %80’i 35 yaş ve üzeri, yani çoğu profesyonel. Her saniye 2 yeni aktif üye kazanan bu sosyal ağ tam bir bilgi deryası. 2.2 milyon grubu barındırıyor içinde ve bu gruplarda her dakika toplamda 200 yeni başlık açılıyor. Her hafta da yeni 8.000 tane grup ekleniyor.
Kısacası, eğer profesyonel bir çalışansanız veya kendi işinizi yönetiyorsanız bu sosyal ağ sizin için olmazsa olmaz. Yeni işlerin, yeni imkanların ve yeni bilgilerin kaynağı. Kesinlikle aktif kullanılması gereken bir araç. Her zaman olduğu gibi, bu sosyal ağı hakkıyla kullananlar çok ciddi farklar yaratabiliyor. Diğerlerinden daha hızlı iş bulabiliyor, daha hızlı farkedilebiliyor, bilgiye daha hızlı ulaşabiliyor veya ortak ilgi alanı olan kişilerle daha fazla zaman geçirebiliyor.
Size bu yazıda daha iyi bir Linkedin profili için neler yapmanız gerektiğinden bahsedeceğiz. ‘Zaten iyi bir Linkedin profilim var!’ demeyin, mutlaka atladığınız bir şey vardır. Kimse bu sosyal ağın sağlayabileceği imkanlardan daha az faydalanmak istemez.
- Klişe Kelimeleri Kullanmayın: Yapılan bir araştırmaya göre ortalama bir Linkedin profilinde mutlaka bulunan kelimeler: creative, team player, motivated, innovative, problem solving, dynamic. Fikirleri sorulan IK’cılar, bu kelimelerin artık modasının geçtiğinden, kişiyi ayrıştırmak yerine standartlaştırdığından bahsediyor. Hatta bazısı profilleri hızlıca bir tarayıp bu kelimelerin olduğu profilleri direkt eliyor bile. Dolayısıyla, bu basmakalıp kelimelerden kurtulun. Kendinizi tarif ederken daha yaratıcı olun. (mesela proje odaklı olun, iş bitirici olun, yetkin olun, multitasking olun vs.)
- Skill Endorsement’i (Yetenek Onaylamak) Kullanın: Linkedin endorsement özelliğini çıkartalı neredeyse 1,5 yılı aşkın bir zaman oldu. Çoğu üye tarafından hızlıca kabul gören ve kullanılmaya başlanan bu özellik, çok basit bir tanımla sizin başkaları tarafından etiketlenen yetenek ağacınız. Sosyal ağdaki arkadaşlarınız sizde olduğunu düşündüğü yetenekleri size etiketliyor. Siz de aynı şekilde bunu diğer arkadaşlarınıza yapabiliyorsunuz. Zamanla, aslında hangi konuda yetkin olduğunuz da ortaya çıkıyor. Bu özelliği sık sık kullanmanızda yarar var. Bir IK’cı sizin hangi konularda uzman olduğunuzu görebilmek için çoğu zaman bu alanı kullanıyor. Arkadaşlarınızdan yeteneklerinizi etiketlemesini isteyin, mesaj atın. Bunu teşvik etmenin bir başka yolu da sizin de diğer arkadaşlarınızın yeteneklerini onaylamanız, siz yaptıkça onlar da sizin yeteneklerinizi etiketleyeceklerdir.
- Resim, Resim, Resim!: Bu basit ama önemli bir detay. Profil fotoğrafı olarak kendi köpeğini koyan bir profesyonel çalışan bile gördüm! Kabul etmeli, burası facebook ya da twitter değil. Burası, hedef kitlesi ve kullananı genelde profesyonel çalışanlar olan ve bu profesyonel çalışanları ve şirketleri birleştirmek için kurulmuş bir sosyal ağ. O zaman buna uygun davranın! Mutlaka profesyonel bir fotoğrafınız olsun. Kravatlı ya da takım elbiseli bir kıyafet olmak zorunda değil, ne giydiğinizden çok fotoğrafın profesyonel olup olmadığı önemli. Bu detayı atlamayın.
- Profilinizi Daha İnteraktif Hale Getirin: Linkedin’in bize sağladığı ama çoğumuzun kullanmadığı en önemli özelliklerden biri, profilinizi daha interaktif hale getiren ‘Professional Portfolio’ adını verdiği özelliği. Bu özellik sayesinde profilinize sunumlar, videolar, fotoğraflar, PDF’ler, Linkler ekleyebilirsiniz. Daha önce yaptığınız ve şirket içi ödül aldığınız bir projeden tutun da, eğer fotoğrafçıysanız profesyonel galerinize kadar her şeyi ekleyebilirsiniz. Bu profilinizi gezen birinin sizle ilgili çok daha fazla şey öğrenmesini sağlayacak. Kimse tamamı yazıdan oluşan ve sıkıcı bir profil gezmek istemez. Yalnız bunu yaparken dikkat edin, oraya koyduğunuz dökümanlar sizi ve sizin bir yeteneğinizi anlatsın. Mesela Üniversite yıllarında yaptığınız ve sizle ilgili çok fazla bir şey anlatmayan bir sunum gereksiz olabilir.
- Summary (Özet) Kısmını İyi Kullanın: Bu kısım aslında bizim bildiğimiz anlamda ‘Ön Yazı’. Yani sizle ilgili genel bir bakış veren, kendinizi çok özet ama vurucu bir şekilde anlatabileceğiniz kısım. Aslında çok önemli ancak hala bu kısmı bomboş bırakan veya geçiştiren profiller görülebiliyor. Burası sizin yaratıcı bir şekilde kendinizi anlatmanız için en önemli fırsat. İleride ‘En İyi Summary Nasıl Yazılır?’ gibi daha detay konulara gireceğiz ancak şu an söylememiz gereken en önemli şey şu: sizi farklı yapan özelliklerinizi ve tecrübelerinizi ortaya çıkarın, geçmişinizi ve nereye gitmek istediğinizi yazın, bunun için kendinize çizdiğiniz yol haritasını paylaşın. Sizi tanımlayan önemli anahtar sözcükleri kullanın ki aramalarda daha hızlı bulunun.
- Daha Fazla Kişiyle İletişime Geçin: Bu sosyal ağın tüm olanaklarını kullanın. Tüm eski veya potansiyel yeni iş arkadaşlarınızı burada bulabilirsiniz. Her bir kontakt sizi mutlaka çok daha fazla kişiye bağlayacak. O yüzden sürekli iletişim talebi gönderin. Ancak bunu yaparken iki şeye dikkat edin:
- Linkedin’in standart kontakt davet cümlesini kullanmayın (hani şu ‘since you are the person I trust’ ile başlayan). Özelleştirin, kişiye özel yazın ki karşı tarafın kabul etmesi daha hızlı olsun.
- Tanımadığınız veya ortak noktanız olmayan insanlara iletişim talebi yollamayın. Karşı taraf eğer sizi belli bir sayıdan daha fazla ‘bu kişiyi tanımıyorum’ şeklinde etiketlerse Linkedin uzun bir süre size yeni kontakt ekleme yasağı getiriyor.
- Pozisyonlarınızı Detaylı Doldurun: O şirkette, o pozisyonda ne yaptınız? Kritik başarılarınız, kritik rolleriniz nelerdi. İşi nereden nereye getirdiniz, farklı olarak ne yaptınız. Detaya girmekten çekinmeyin. Yaptığınız işler sizin aynanız, geçmişiniz, tecrübeniz. Ne kadar iyi anlatırsanız o kadar fazla dikkat çekersiniz.
- Recommendation (Tavsiye) Kullanın: Bu sizin için yazılan bir referans mektubu aslında. Eğer profilinizde daha önce yoksa mutlaka yakın olduğunuz iş arkadaşlarınızdan tavsiye mektubu yazmalarını isteyin. Bunun başka bir yolu da önce sizin onlar için bir tavsiye mektubu yazmanız. Böylece sizi tanıyan kişilerden sizle ilgili bir geribildirim alma fırsatı yakalıyorsunuz. Kendinizi üçüncü gözden tanıtmak için önemli bir fırsat.
Başarılar!