Fatih Özcan
Site Kurucusu
- Katılım
- 7 Aralık 2013
- Şehir
- Yurt Dışı
- Sertifika
- Diğer Belge
- Firma
- ABL Group
Kanser oluşturan ve ölüme neden olan etken ve faktörler dünyanın çeşitli bölgelerinde ve toplumlarında geniş ölçüde değişiklik gösterirler. Ancak kanser oluşmasında, geleneksel beslenme alışkanlıkları, sosyal davranışlar, mesleki maruziyet, coğrafya, ırk ve öteki genetik faktörlerin rolü olduğu tek bir nedenin suçlu tutulamayacağı bilinmelidir (1) .
Mesleki kanserlerin araştırılmasının tarihçesi Percival Pott ile başlar. Percival Pott ilk kez 1775 yılında baca temizleyicilerinin skrotum kanserlerine neden olarak isi saptamış ve bu maddeye dikkat edilmesini istemiştir (1,2) . 1982’de Butlin gençlerde görülen skrotum ve cilt kanserlerinin nedeni olarak kömür katranı, madeni yağları tanımlamıştır. 18952de Rhen boya sanayinde mesane kanserinin çokluğuna dikkati çekmiş ve hastalığı tanımlamıştır. 1915’de Yamawa ve Ichikawa tavşan kulağında kömür katranı ile tümör oluşturmuşlardır(1) . Daha sonraları 1930’larda birçok polisklik hidrokarbonların bu konuda aktif bileşikler olduğu saptanmıştır(2).
Son yıllarda yapılan yapılan araştırmalar, çevremizde çok sayıda kanserojen maddenin bulunduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Çevresel kanserojenlerin tipik örneği ise endüstriyel etkenler ya da endüstriyel kanserojenlerdir(1) . İnsanlardaki kanserlerin yüzde beş kadarının mesleki maruziyet sonucu meydana geldiği kabul edilmektedir. Uluslar arası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) raporlarına göre, bugüne kadar insanda kanser yaptığı kesin olarak ortaya konmuş en az 30 madde ya da etken vardır. Bunlar arasında arsenik, Nikel, Krom, Asbest, Benzen, İyonizan radyasyon vb. sayılabilir. Bu maddeler arasında Nikel’in kansere neden olduğu konusundaki bilgiler son yıllarda netlik kazanmıştır. Ayrıca metal kesme ve torna işlemlerinde kullanılan soğutucu yağların bazılarının kullanımı sırasında nitrozamin oluşması nedeniyle kansere yol açtığı konusunda da son yıllarda bazı bilgiler ortaya çıkmıştır.
Mesleki maruziyet ve kanser ilişkileri konusunda son yıllarda ilgi çeken bir diğer nokta da, çalışan kişinin yakınlarında kanser riskinin yüksek olmasıdır. Asbestle ilgili işlerde çalışanların karşısında akciğer kanseri olasılığının artışı ve çocukluk çağı lösemileri ile baba mesleği ilişkisi son zamanlarda üzerinde çok çalışılan konulardır(3) .
Burada (en az bir) kanserojenik riskin varlığı (uluslar arası literatürde) kabul edilen iş kollarının (Tablo1) ve işlerin bir listesi verilmiştir. Ayrıca Amerikan Hükümet Endüstri Hijyenistleri Konferansı (ACGIH), İş Sağlığı Güvenliği Kurumu (OSHA) ve Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Enstitüsü (NIOSH)’nun belirlediği ve çoğunluğu Uluslar arası Çalışma Örgütünce (ILO)’de sınıflandırılan kanser yapıcı maddeler ve bunların çalışma ortam atmosferinde bulunmasına izin verilebilecek konsantrasyonları aşağıda belirtilmiştir.
Tablo 1: Kanserojenik riskin varlığı kabul edilen işler(2).
KANSEROJENLER
İnsanlar için kanserojen oldukları ya da uygun laboratuar koşullarında hayvanlarda kanser başlattıkları kanıtlanmış olan ve endüstride kullanımı olan (bu) maddeler (ACGIH) Amerikan Hükümeti Endüstri Hijyenistleri Konferansı komitesince aşağıdaki gibi listelenmiştir.
İnsanlar için kanserojen olan bu maddelerin mevcut listesi;(1a) da TLV’si (Eşik Sınır Değeri) belirlenmiş olanlar ve (1b)’de de TLV’sini belirlemek için çevre koşulları yeterli derecede tanımlanmamış olanlar olmak üzere iki şekildedir.
A1a. İnsan Kanserojenleri ; Kanserojenik ya da kanserojenik potansiyeli oldukları anlaşılan; maddeler ya da endüstriyel işlemlerle ilgili maddeler TLV’leri ile verilmiştir (2,6) :
A1b. İnsan Kanserojenleri : TLV’si belirlenmeyen; kanserojenik potansiyeli olduğu anlaşılan maddeler ya da endüstriyel işlemlerle ilgili maddeler.
4- aminodifenil – Deri
Benzidin – deri, Mesane, karaciğer ve böbrek
b-Naftilamin, Mesane
4-Nitrodifenil , Deri
1b’de ki maddeler için hiçbir şekilde (en hassas / duyarlı yöntemlerle ölçülebilecek kadar solunum, deri veya ağız yoluyla) maruziyete veya temasa müsaade edilmemelidir.
İşçilerin kanserojenle gerçekte temas etmemesini emin bir şekilde sağlamak için uygun teçhizatla donatılmaları gerekir.
A2 İnsan İçin Kanserojenik Potansiyeli Kuşkusu (probably) Taşıyan Endüstriyel Maddeler:
Kanser başlatıcı olduklarından kuşku duyulan kimyasal ya da endüstriyel işlemsel maddeler iki grupta sınıflandırılabilir.
Yukarıdakiler için, işçilerin tüm maruziyet şekilleri (insanlar ve hayvanlardan elde edilen deneysel veriler düzeyinde TLV’si listelenmiş olanlar da dahil olmak üzere) dikkatlice kontrol edilmelidir.
(Not: TLV (Threshold Limit Values) Eşik Sınır Değer: Sekiz saatlik çalışma süresince maruz kalınabilecek ortalama değeri belirler)
Grup 2B – İnsanlar için olası (possible) kanserojenler(*) (6) :
ACGIH tarafından saptana yukarıdaki listelerde yer almayan fakat A.B.D; OSHA ve NIOSH kuruluşlarının yayınladıkları işçi sağlığı ve iş güveliği standartlarına göre bazı kanserojen kuşkusu olan maddelerde tablo 2‘de belirtilmiştir(5) .
Tablo 2 : İş Sağlığı Güvenliği Standardları
(Not: ppm: milyonda kısım. 8-hr TWA: sekiz saatlik zaman ağırlıklı ortalama)
Yasal Durum:
Ülkemizde 2972 sayılı (9 Ağustos 1983 kabul tarihli) Çevre Kanununa göre çıkarılan ve 2 Kasım 1986 günlü, 19269 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği”nin 7. maddesinde “Kanser Yapıcı Maddelerin emisyon Sınırları” belirtilmiş “Ek-5’de de Kanser Yapıcı Maddelerin Listesi” verilmiştir.
Yine anılan yasaya göre çıkarılan 12 Mart 1989 gün ve 20106 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Su Kirliliğinin Kontrolü” yönetmeliği İdari Usuller Tebliği”nin “Ek-1 Tablo 4’de” “Alıcı su ortamı için çok tehlikeli ve zararlı olan maddeler listesinde 6 kanserojen madde”, Tablo 5’de de “alıcı su ortamı için tehlikeli ve zararlı olan maddeler “ listesinde de 6 kanserojen ve muhtemelen kanserojen madde, “Tablo 6’da ise “alıcı su ortamı için az tehlikeli ve az zararlı maddeler” listesinde 4 muhtemelen kanserojen madde belirtilmiştir.
Mesleki etkenlerden kaynaklanabilecek risklere karşı 1475 sayılı İş Kanunu’na göre çıkarılan İş Sağlığı Güvenliği Tüzüğü (İSİGT) (kararname tarihi:04.12.1973) ve Parlayıcı Patlayıcı Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşlerde ve İşyerlerinde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük’ler de (Par-Pat) (Kararname Tarihi:27.11.1973) bugün kanser riski taşıdığı belirlenmiş maddelerle ilgili önlem ve kısıtlamalar vardır. Örneğin; İşyeri çalışma ortam atmosferinde bulunmasına izin verilebilecek maddelerden İSİGT’de arsenik için 0,5 mg/m3, berilyum için 2 mg/m3, benzen için 20 ppm’lik konsantrasyon sınırı getirmiştir. PAR-PAT ise; (örneğin) karbontetraklorür 10 ppm, kloroform 50 ppm, formaldehit 5 ppm, etilen oksit 50 ppm, dimetilsülfat 1 ppm, hidrazin 1 ppm, 2-nitropropan 25 ppm, o-Toluidin için de 5 ppm’ lik izin verilebilecek konsantrasyon (MAK) sınırı getirilmiştir. Bu değerler gerek ILO’nun gerekse ACGIH, OSHA ve NIOSH gibi ciddi kuruluşların yayınladığı değerlerle karşılaştırıldığında(onlara göre) çok yüksek olduğu diğer bir anlarımla mutlaka güncelleştirilmesi gereği ortaya çıkmaktadır.
ÖNLEMLER
Mesleki kanserlerin önlenmesinin en etkin önlemi, endüstriyel işlemlerde kullanılan kanserojenik maddelerin kuşkuya yer vermeyecek şekilde yasaklanmasıdır. Maalesef, sadece birkaç ülke kanserojenik maddelerin üretimi ve kullanılması ile ilgili yasal kısıtlamalara sahiptir ve ülkeden ülkeye de çoğu kez ayrılık vardır. Endüstriyel işlemlerden kanserojenlerin kaldırılmasıyla beraber, bunların yerine kullanılabilecek kanserojen olmayan maddelerle ilgili endüstriyel araştırmalar geliştirilmelidir.
İkinci bir temel tercih ise çalışma yerinde (eğer varsa) kanserojen madde ile işçilerin temas etmesinin önlenmesidir. Bununla ilgili üç görüş vardır:
Mesleki kanserojenlerden korunmada genel önlemlerden biri de işçi seçimidir. Bu maddelere karşı “duyarlı / hassas” olanlar çalıştırılmamalıdır. Ayrıca işçilerin rotasyonla çalışması önerilebilir (2,1)
İşçiye yaptığı işteki olası tehlike de iyice öğretilmeli ve korunma yöntemlerini uygulayabilecek şekilde eğitilmelidir(2) .
KAYNAK
Mesleki kanserlerin araştırılmasının tarihçesi Percival Pott ile başlar. Percival Pott ilk kez 1775 yılında baca temizleyicilerinin skrotum kanserlerine neden olarak isi saptamış ve bu maddeye dikkat edilmesini istemiştir (1,2) . 1982’de Butlin gençlerde görülen skrotum ve cilt kanserlerinin nedeni olarak kömür katranı, madeni yağları tanımlamıştır. 18952de Rhen boya sanayinde mesane kanserinin çokluğuna dikkati çekmiş ve hastalığı tanımlamıştır. 1915’de Yamawa ve Ichikawa tavşan kulağında kömür katranı ile tümör oluşturmuşlardır(1) . Daha sonraları 1930’larda birçok polisklik hidrokarbonların bu konuda aktif bileşikler olduğu saptanmıştır(2).
Son yıllarda yapılan yapılan araştırmalar, çevremizde çok sayıda kanserojen maddenin bulunduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Çevresel kanserojenlerin tipik örneği ise endüstriyel etkenler ya da endüstriyel kanserojenlerdir(1) . İnsanlardaki kanserlerin yüzde beş kadarının mesleki maruziyet sonucu meydana geldiği kabul edilmektedir. Uluslar arası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) raporlarına göre, bugüne kadar insanda kanser yaptığı kesin olarak ortaya konmuş en az 30 madde ya da etken vardır. Bunlar arasında arsenik, Nikel, Krom, Asbest, Benzen, İyonizan radyasyon vb. sayılabilir. Bu maddeler arasında Nikel’in kansere neden olduğu konusundaki bilgiler son yıllarda netlik kazanmıştır. Ayrıca metal kesme ve torna işlemlerinde kullanılan soğutucu yağların bazılarının kullanımı sırasında nitrozamin oluşması nedeniyle kansere yol açtığı konusunda da son yıllarda bazı bilgiler ortaya çıkmıştır.
Mesleki maruziyet ve kanser ilişkileri konusunda son yıllarda ilgi çeken bir diğer nokta da, çalışan kişinin yakınlarında kanser riskinin yüksek olmasıdır. Asbestle ilgili işlerde çalışanların karşısında akciğer kanseri olasılığının artışı ve çocukluk çağı lösemileri ile baba mesleği ilişkisi son zamanlarda üzerinde çok çalışılan konulardır(3) .
Burada (en az bir) kanserojenik riskin varlığı (uluslar arası literatürde) kabul edilen iş kollarının (Tablo1) ve işlerin bir listesi verilmiştir. Ayrıca Amerikan Hükümet Endüstri Hijyenistleri Konferansı (ACGIH), İş Sağlığı Güvenliği Kurumu (OSHA) ve Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Enstitüsü (NIOSH)’nun belirlediği ve çoğunluğu Uluslar arası Çalışma Örgütünce (ILO)’de sınıflandırılan kanser yapıcı maddeler ve bunların çalışma ortam atmosferinde bulunmasına izin verilebilecek konsantrasyonları aşağıda belirtilmiştir.
Tablo 1: Kanserojenik riskin varlığı kabul edilen işler(2).
KANSEROJENLER
İnsanlar için kanserojen oldukları ya da uygun laboratuar koşullarında hayvanlarda kanser başlattıkları kanıtlanmış olan ve endüstride kullanımı olan (bu) maddeler (ACGIH) Amerikan Hükümeti Endüstri Hijyenistleri Konferansı komitesince aşağıdaki gibi listelenmiştir.
İnsanlar için kanserojen olan bu maddelerin mevcut listesi;(1a) da TLV’si (Eşik Sınır Değeri) belirlenmiş olanlar ve (1b)’de de TLV’sini belirlemek için çevre koşulları yeterli derecede tanımlanmamış olanlar olmak üzere iki şekildedir.
A1a. İnsan Kanserojenleri ; Kanserojenik ya da kanserojenik potansiyeli oldukları anlaşılan; maddeler ya da endüstriyel işlemlerle ilgili maddeler TLV’leri ile verilmiştir (2,6) :
A1b. İnsan Kanserojenleri : TLV’si belirlenmeyen; kanserojenik potansiyeli olduğu anlaşılan maddeler ya da endüstriyel işlemlerle ilgili maddeler.
4- aminodifenil – Deri
Benzidin – deri, Mesane, karaciğer ve böbrek
b-Naftilamin, Mesane
4-Nitrodifenil , Deri
1b’de ki maddeler için hiçbir şekilde (en hassas / duyarlı yöntemlerle ölçülebilecek kadar solunum, deri veya ağız yoluyla) maruziyete veya temasa müsaade edilmemelidir.
İşçilerin kanserojenle gerçekte temas etmemesini emin bir şekilde sağlamak için uygun teçhizatla donatılmaları gerekir.
A2 İnsan İçin Kanserojenik Potansiyeli Kuşkusu (probably) Taşıyan Endüstriyel Maddeler:
Kanser başlatıcı olduklarından kuşku duyulan kimyasal ya da endüstriyel işlemsel maddeler iki grupta sınıflandırılabilir.
- Epidemiyolojik delilleri sınırlı, tek tek klinik vakalara ait raporlara dayananlar.
- Uygun metodlarla bir ya da daha fazla hayvan türü üzerinde kanserojenik oldukları gösterilenler(2,4,6) .
Yukarıdakiler için, işçilerin tüm maruziyet şekilleri (insanlar ve hayvanlardan elde edilen deneysel veriler düzeyinde TLV’si listelenmiş olanlar da dahil olmak üzere) dikkatlice kontrol edilmelidir.
(Not: TLV (Threshold Limit Values) Eşik Sınır Değer: Sekiz saatlik çalışma süresince maruz kalınabilecek ortalama değeri belirler)
Grup 2B – İnsanlar için olası (possible) kanserojenler(*) (6) :
ACGIH tarafından saptana yukarıdaki listelerde yer almayan fakat A.B.D; OSHA ve NIOSH kuruluşlarının yayınladıkları işçi sağlığı ve iş güveliği standartlarına göre bazı kanserojen kuşkusu olan maddelerde tablo 2‘de belirtilmiştir(5) .
Tablo 2 : İş Sağlığı Güvenliği Standardları
(Not: ppm: milyonda kısım. 8-hr TWA: sekiz saatlik zaman ağırlıklı ortalama)
Yasal Durum:
Ülkemizde 2972 sayılı (9 Ağustos 1983 kabul tarihli) Çevre Kanununa göre çıkarılan ve 2 Kasım 1986 günlü, 19269 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği”nin 7. maddesinde “Kanser Yapıcı Maddelerin emisyon Sınırları” belirtilmiş “Ek-5’de de Kanser Yapıcı Maddelerin Listesi” verilmiştir.
Yine anılan yasaya göre çıkarılan 12 Mart 1989 gün ve 20106 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Su Kirliliğinin Kontrolü” yönetmeliği İdari Usuller Tebliği”nin “Ek-1 Tablo 4’de” “Alıcı su ortamı için çok tehlikeli ve zararlı olan maddeler listesinde 6 kanserojen madde”, Tablo 5’de de “alıcı su ortamı için tehlikeli ve zararlı olan maddeler “ listesinde de 6 kanserojen ve muhtemelen kanserojen madde, “Tablo 6’da ise “alıcı su ortamı için az tehlikeli ve az zararlı maddeler” listesinde 4 muhtemelen kanserojen madde belirtilmiştir.
Mesleki etkenlerden kaynaklanabilecek risklere karşı 1475 sayılı İş Kanunu’na göre çıkarılan İş Sağlığı Güvenliği Tüzüğü (İSİGT) (kararname tarihi:04.12.1973) ve Parlayıcı Patlayıcı Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşlerde ve İşyerlerinde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük’ler de (Par-Pat) (Kararname Tarihi:27.11.1973) bugün kanser riski taşıdığı belirlenmiş maddelerle ilgili önlem ve kısıtlamalar vardır. Örneğin; İşyeri çalışma ortam atmosferinde bulunmasına izin verilebilecek maddelerden İSİGT’de arsenik için 0,5 mg/m3, berilyum için 2 mg/m3, benzen için 20 ppm’lik konsantrasyon sınırı getirmiştir. PAR-PAT ise; (örneğin) karbontetraklorür 10 ppm, kloroform 50 ppm, formaldehit 5 ppm, etilen oksit 50 ppm, dimetilsülfat 1 ppm, hidrazin 1 ppm, 2-nitropropan 25 ppm, o-Toluidin için de 5 ppm’ lik izin verilebilecek konsantrasyon (MAK) sınırı getirilmiştir. Bu değerler gerek ILO’nun gerekse ACGIH, OSHA ve NIOSH gibi ciddi kuruluşların yayınladığı değerlerle karşılaştırıldığında(onlara göre) çok yüksek olduğu diğer bir anlarımla mutlaka güncelleştirilmesi gereği ortaya çıkmaktadır.
ÖNLEMLER
Mesleki kanserlerin önlenmesinin en etkin önlemi, endüstriyel işlemlerde kullanılan kanserojenik maddelerin kuşkuya yer vermeyecek şekilde yasaklanmasıdır. Maalesef, sadece birkaç ülke kanserojenik maddelerin üretimi ve kullanılması ile ilgili yasal kısıtlamalara sahiptir ve ülkeden ülkeye de çoğu kez ayrılık vardır. Endüstriyel işlemlerden kanserojenlerin kaldırılmasıyla beraber, bunların yerine kullanılabilecek kanserojen olmayan maddelerle ilgili endüstriyel araştırmalar geliştirilmelidir.
İkinci bir temel tercih ise çalışma yerinde (eğer varsa) kanserojen madde ile işçilerin temas etmesinin önlenmesidir. Bununla ilgili üç görüş vardır:
- Kanserojenlerin üretimi ve taşınması kapalı sistemlerde olmalı,
- Çalışma ortamında kanserojen etkenlerin düzeyleri ve maruziyetleri sürekli ölçüm teçhizatları ile kontrol edilmeli ve hatta etkin bir havalandırma sistemi kurulmalı,
- Kanserojen maddelerle temas ettiğinde yüksek bir riske maruz kalan işçilerin (en son çare olarak) kişisel korunma teçhizatı verilmeli ve bunlar kullandırılmalıdır (2,1) .
Mesleki kanserojenlerden korunmada genel önlemlerden biri de işçi seçimidir. Bu maddelere karşı “duyarlı / hassas” olanlar çalıştırılmamalıdır. Ayrıca işçilerin rotasyonla çalışması önerilebilir (2,1)
İşçiye yaptığı işteki olası tehlike de iyice öğretilmeli ve korunma yöntemlerini uygulayabilecek şekilde eğitilmelidir(2) .
KAYNAK
-
- Erkan, Dr.Cahit, İş Sağlığı ve Meslek Hastalıkları, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları, Sayı:41, Ankara 1984, s.373 –376.
- Encyclopaedia of Occupational Health and Safety, Volume I,II, ILO, Geneva 1983, s.369-375, 2401.
- Bilir, Doç.Dr.Nazmi, İSGÜM Bülteni, Haziran 1988, s.5.
- Plog, Barbara A. (Ed.), fundamentals of Industrial Hygiene, Third Edition, National Safety Council, USA, Chicago, 1988 .s.781-782.
- Scientific American MEDICINE, Rubenstein and Federman, VII. Occuoational Safety and Health, New York 1987.
- Stellman, Feanne Mader (Ed.), Encyclopaedia of Occupational Health and Safety, Volume I,Fourth Ed., ILO, Geneva 1998, s. 2.5, 2-6, 2,7 -.