Fatih Özcan
Site Kurucusu
- Katılım
- 7 Aralık 2013
- Şehir
- Yurt Dışı
- Sertifika
- Diğer Belge
- Firma
- ABL Group
1. Giriş
Şirketler bilir ki, çalışanlar (işgücü) bir şirketin en önemli kaynağıdır, varlığıdır. Zaman zaman şu da dile getirilir: “Rekabette en önemli unsur işgücüdür.” Öyleyse, işgücünün verimli ve sağlıklı bir şekilde çalışmasının yöntemlerinin bilinmesi ve uygulanması gerekmektedir. İşgücünün şirket için en üst performansta çalışması aldığı ücretin yanı sıra kalbinin kazanılmasına ve çalışma şartlarının iyi olmasına da bağlıdır.
F.W. Taylor’un 1911 de “Bilimsel Yönetim Prensipleri” [1] adlı kitabını yayımlamasından ve iş süreçlerinin bilimsel gerçeklere göre tasarlanması ve kaynakların doğru yönetilmesi gerektiği fikrini ilk defa ortaya atmasından yaklaşık yüz yıl geçmesine rağmen, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de işleri ve iş ortamlarını bilimsel bulgulara göre tam anlamıyla tasarlamaktan uzağız. Bunun sonucu olarak, işgücümüzü kötü şartlarda istihdam ederek iş hastalıklarına ve kazalara neden olmakta ve aynı zamanda verimsiz ve kalitesiz iş üretmelerine ortam yaratarak önemli miktarda para kaybı ile milli ekonomiye zarar vermekteyiz.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünya’da her yıl yaklaşık 1.2 milyon kişi meslek hastalıkları ve iş kazaları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yine aynı verilere göre, her yıl yaklaşık 160 milyon insan meslek hastalıkları ve 250 milyon insan da iş kazaları sonucu ortaya çıkan zararlara maruz kalmaktadır. Bu kaza ve hastalıkların çoğu gelişmemiş ve ülkemizin de yer aldığı gelişmekte olan ülkelerde meydana gelmektedir. Sosyal Sigortalar Kurumu 2006 yılı istatistiklerine göre 1601’i ölümle sonuçlanan 79.027 iş kazası ve 574 meslek hastalığı olayı meydana gelmiştir. Bu yıl içinde bu kaza ve hastalıkları sonucu 1.895.235 işgünü kaybedilmiştir. Bunlar sadece rapor edilenlerdir [2].
İş hastalıklarının neden olduğu maliyet A.B.D.’de 2000 yılında yaklaşık $155 milyar olarak hesaplandı [3]. Bu miktar A.B.D.’nin GSMH’nin %3’üne karşılık gelir. Bu para kaybının ülkemiz için ne kadar olduğu konusunda bu makalenin yazarı literatürde herhangi bir bilgiye rastlamadı.
A.B.D. nüfusuyla Türkiye nüfusunu oranlarsak, kabaca, Türkiye’de bu maliyet $35 milyar civarında tahmin edilebilir. Bu miktar ülkemizin IMF den alacağı paradan daha fazladır. Bu israfın önlenerek, hem şirketler ve hem de ülke bazında milli ekonomiye kazandırılması gerekmektedir. Bunun etkili bir yöntemi, ergonomi programlarının ciddi şekilde şirketler tarafından uygulanmasıdır.
2. Ergonomi ve Verimlilik
En yalın şekliyle verimliliği çıktının girdiye oranı olarak tanımlayabiliriz. Girdi zaman olabilir, enerji olabilir, kuvvet olabilir vs. Çıktı ise üretilen değerdir. Bu tarife göre de maksimum verimlilik en fazla çıktıyı en az girdi ile veya aynı çıktıyı daha az girdi ile elde etmektir. Ergonomi açısından bu minimum insan çalışması (çabası) ile maksimum iş üretebilmektir. Bu nasıl başarılır? Uygulamalı bir bilim ve mühendislik dalı olan ergonomi (işbilim) bize bunu başarmanın bilimsel kurallarını verir. Ergonomiye göre “sıkı” değil fakat “zekice” çalışmak esastır - insan limitlerini aşmadan en yüksek verimlilikte çalışmak. Ergonomi, bir işi kolayca yapılabilecek hale getirerek verimliliğe katkıda bulunur. Bir kaç örnek verelim:
3. Ergonomi İle Maliyet Azaltma
Şirketlerdeki ergonomi uygulamaları sadece işçileri kötü çalışma şartlarının neden olabileceği kaza ve hastalıklardan korumakla kalmaz, aynı zamanda verimliliğin ve kalitenin artmasına ve maliyetlerin azalmasına katkıda bulunur. Gerçekte verimliliğin ve kalitenin artması, maliyetlerin azalması sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı oluşturmanın doğal sonucudur. Bu, dünyada büyük veya küçük birçok şirketin deneyimlerinin sonucu olarak gösterilmiştir. Ergonomi programı uygulamaları sonucu elde edilen bu kazançlara örnek olarak A.B.D.’den bazı şirketleri gösterebiliriz (Tablo 1) [5].
Ergonomi konusuna yatırım geri dönüşümü fazlasıyla olan bir yatırımdır. Bir ergonomi sorununu çözmekle, çalışanların sağlıklı ve mutlu ve aynı zamanda daha verimli olmaları sağlanır. Rahat ve güvenli şartlarda çalışanlar daha kaliteli iş de üretirler.
4. Ergonomi İle İlgili Problemlerin Kaynakları
Ergonominin ilgi alanına giren sorunların kaynağı özetle şunlardır:
5. Ergonomi Programı
Ergonomi ile ilgili sorunların belirlenmesi ve bunlara yönelik çözümlerin üretilmesi, şirketlerde bir ergonomi programı içinde olmalıdır. Ergonomi programı, ergonominin yapılanmış bir sistem içinde uygulanmasıdır [6]. Başarılı bir ergonomi programının yapılanmasında ve uygulanmasında genel yaklaşım şöyle özetlenebilir [7]:
Bugün gelişmiş ülkelerde büyük şirketlerin hepsinin ergonomi programları mevcuttur. Bunun nedeni kanuni zorunluluk değil fakat elde ettikleri kazançlardır [7]. Bu kazançlar şöyle özetlenebilir:
Ergonomi, bir şirkette hastalık ve kazalar ile ilgili sorunların giderilmesi yanında, verimliliği ve kaliteyi artırmaya ve maliyetleri azaltmaya yönelik yöneticilerin faydalanması gereken bir yöntemdir. Aynı zamanda, çalışanların motivasyonunu ve memnuniyetini artırıcı önemli bir araçtır. Yani kazan-kazan dediğimiz, hem çalışanların hem de şirketin kazançlı çıkacağı bir uygulamadır.
Ergonomi prensiplerine göre tasarlanan işler ve çalışma koşulları, verimlilik, kalite ve sağlık üçgenini eşzamanlı olarak sağlayacak bir ortam yaratırlar. Böyle bir iş ortamı, çalışanların yorgunluğunu ve stresini azaltır ve onların doğal fiziksel ve zihinsel limitleri içinde çalışmalarını sağlayarak verimliliğin artmasına katkıda bulunur. Aşırı yorgun ve stresli olmayan işçiler daha kaliteli ürün üretecekler ve hastalanmalara, yaralanmalara ve kazalara daha az meyilli olacaklardır. Bu sonuçtan da hem şirket, hem çalışan ve hem de ülke olarak kazançlı çıkacağız.
Kaynakça
Şirketler bilir ki, çalışanlar (işgücü) bir şirketin en önemli kaynağıdır, varlığıdır. Zaman zaman şu da dile getirilir: “Rekabette en önemli unsur işgücüdür.” Öyleyse, işgücünün verimli ve sağlıklı bir şekilde çalışmasının yöntemlerinin bilinmesi ve uygulanması gerekmektedir. İşgücünün şirket için en üst performansta çalışması aldığı ücretin yanı sıra kalbinin kazanılmasına ve çalışma şartlarının iyi olmasına da bağlıdır.
F.W. Taylor’un 1911 de “Bilimsel Yönetim Prensipleri” [1] adlı kitabını yayımlamasından ve iş süreçlerinin bilimsel gerçeklere göre tasarlanması ve kaynakların doğru yönetilmesi gerektiği fikrini ilk defa ortaya atmasından yaklaşık yüz yıl geçmesine rağmen, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de işleri ve iş ortamlarını bilimsel bulgulara göre tam anlamıyla tasarlamaktan uzağız. Bunun sonucu olarak, işgücümüzü kötü şartlarda istihdam ederek iş hastalıklarına ve kazalara neden olmakta ve aynı zamanda verimsiz ve kalitesiz iş üretmelerine ortam yaratarak önemli miktarda para kaybı ile milli ekonomiye zarar vermekteyiz.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünya’da her yıl yaklaşık 1.2 milyon kişi meslek hastalıkları ve iş kazaları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Yine aynı verilere göre, her yıl yaklaşık 160 milyon insan meslek hastalıkları ve 250 milyon insan da iş kazaları sonucu ortaya çıkan zararlara maruz kalmaktadır. Bu kaza ve hastalıkların çoğu gelişmemiş ve ülkemizin de yer aldığı gelişmekte olan ülkelerde meydana gelmektedir. Sosyal Sigortalar Kurumu 2006 yılı istatistiklerine göre 1601’i ölümle sonuçlanan 79.027 iş kazası ve 574 meslek hastalığı olayı meydana gelmiştir. Bu yıl içinde bu kaza ve hastalıkları sonucu 1.895.235 işgünü kaybedilmiştir. Bunlar sadece rapor edilenlerdir [2].
İş hastalıklarının neden olduğu maliyet A.B.D.’de 2000 yılında yaklaşık $155 milyar olarak hesaplandı [3]. Bu miktar A.B.D.’nin GSMH’nin %3’üne karşılık gelir. Bu para kaybının ülkemiz için ne kadar olduğu konusunda bu makalenin yazarı literatürde herhangi bir bilgiye rastlamadı.
A.B.D. nüfusuyla Türkiye nüfusunu oranlarsak, kabaca, Türkiye’de bu maliyet $35 milyar civarında tahmin edilebilir. Bu miktar ülkemizin IMF den alacağı paradan daha fazladır. Bu israfın önlenerek, hem şirketler ve hem de ülke bazında milli ekonomiye kazandırılması gerekmektedir. Bunun etkili bir yöntemi, ergonomi programlarının ciddi şekilde şirketler tarafından uygulanmasıdır.
2. Ergonomi ve Verimlilik
En yalın şekliyle verimliliği çıktının girdiye oranı olarak tanımlayabiliriz. Girdi zaman olabilir, enerji olabilir, kuvvet olabilir vs. Çıktı ise üretilen değerdir. Bu tarife göre de maksimum verimlilik en fazla çıktıyı en az girdi ile veya aynı çıktıyı daha az girdi ile elde etmektir. Ergonomi açısından bu minimum insan çalışması (çabası) ile maksimum iş üretebilmektir. Bu nasıl başarılır? Uygulamalı bir bilim ve mühendislik dalı olan ergonomi (işbilim) bize bunu başarmanın bilimsel kurallarını verir. Ergonomiye göre “sıkı” değil fakat “zekice” çalışmak esastır - insan limitlerini aşmadan en yüksek verimlilikte çalışmak. Ergonomi, bir işi kolayca yapılabilecek hale getirerek verimliliğe katkıda bulunur. Bir kaç örnek verelim:
- İşe değer katmayan iş adımlarını ortadan kaldırarak veya azaltarak işin daha çabuk yapılmasını veya daha az işçiyle yapılmasını sağlar.
- Bir ürünü meydana getiren parça sayısını minimuma indirerek, o ürünün hem montajının hem de tamirinin daha az zamanda yapılmasını sağlar.
- İş veya iş ortamının parametrelerini (ör.; iş istasyonunun boyutları, kullanılan aletin tasarımı) optimize ederek bir işi yapmak için gereken kuvveti/gücü/ enerjiyi azaltır böylece işin fiziksel olarak daha etkili, kolayca ve daha fazla kişi tarafından yapılabilmesini sağlar. Tichauer (1978) tarafından yapılan bir çalışma buna iyi bir örnek olarak verilebilir (Şekil 1). Bu şekilde çalışma performansının ve harcanan enerjinin çalışma yüksekliğinin neden olduğu omuz açısına bağlı olarak nasıl değiştiğini görebiliriz [4].
3. Ergonomi İle Maliyet Azaltma
Şirketlerdeki ergonomi uygulamaları sadece işçileri kötü çalışma şartlarının neden olabileceği kaza ve hastalıklardan korumakla kalmaz, aynı zamanda verimliliğin ve kalitenin artmasına ve maliyetlerin azalmasına katkıda bulunur. Gerçekte verimliliğin ve kalitenin artması, maliyetlerin azalması sağlıklı ve güvenli bir iş ortamı oluşturmanın doğal sonucudur. Bu, dünyada büyük veya küçük birçok şirketin deneyimlerinin sonucu olarak gösterilmiştir. Ergonomi programı uygulamaları sonucu elde edilen bu kazançlara örnek olarak A.B.D.’den bazı şirketleri gösterebiliriz (Tablo 1) [5].
Ergonomi konusuna yatırım geri dönüşümü fazlasıyla olan bir yatırımdır. Bir ergonomi sorununu çözmekle, çalışanların sağlıklı ve mutlu ve aynı zamanda daha verimli olmaları sağlanır. Rahat ve güvenli şartlarda çalışanlar daha kaliteli iş de üretirler.
4. Ergonomi İle İlgili Problemlerin Kaynakları
Ergonominin ilgi alanına giren sorunların kaynağı özetle şunlardır:
- İşin gerekleri
- a. İşin gerektirdiği hareketlerin ne kadar tekrarlanacağı ve süresi
- b. Vücut duruşları
- c. Gereken kuvvet
- d. Harcanması gereken enerji
- İşin yapıldığı ortam faktörleri
- a. Gürültü
- b. İklim
- c. Hava kirliliği
- d. Aydınlatma
- İş istasyonu tasarımı
- a. Boyutları
- b. Düzeni
- c. Çalışma hacmi
- d. Erişim mesafeleri
- Teknoloji tasarımı
- a) Göstergeler
- b) Alet ve ekipmanlar
- c) Makinalar
- Organizasyon tasarımı
- a) Şirket politikaları ve prosedürler
- b) İşyükü
- c) Süpervizörlük sistemi
- d) Eğitim
- e) Teknoloji kullanımı
5. Ergonomi Programı
Ergonomi ile ilgili sorunların belirlenmesi ve bunlara yönelik çözümlerin üretilmesi, şirketlerde bir ergonomi programı içinde olmalıdır. Ergonomi programı, ergonominin yapılanmış bir sistem içinde uygulanmasıdır [6]. Başarılı bir ergonomi programının yapılanmasında ve uygulanmasında genel yaklaşım şöyle özetlenebilir [7]:
- Ergonomi programının oluşturulmasında şirketle birlikte işçi sendikalarının katılımı.
- Programın şirket genelinde yönetim ve işletme sorumluluğunun şirketin iş sağlığı ve güvenliği bölümü veya ergonomi bölümü içinde oluşturulan merkezi bir ergonomi kuruluna verilmesi.
- Programı şirketin küçük birimleri içinde uygulamaya sokacak birimvari ergonomi kurullarının oluşturulması ve birim içinde sorumluluğun bu kurul veya kurullara verilmesi.
- En yüksek seviyedeki yöneticiden en aşağı seviyedeki işçiye kadar herkesin programa aktif olarak katılımı.
- Ergonomi uzmanlarının programa katkısının sağlanması ve
- Her ne kadar başlangıçta tepkisel (reactive) çözümlerle programın uygulanmasına başlansa da, zamanla programın süreklilik kazanarak planlı (proactive) yaklaşımın benimsenmesi.
- Ergonomi İlkeleri
- Risk faktörlerinin belirlenmesi
- Çalışma ortamının analizi
- Risklerin önlenmesi ve kontrolü
Bugün gelişmiş ülkelerde büyük şirketlerin hepsinin ergonomi programları mevcuttur. Bunun nedeni kanuni zorunluluk değil fakat elde ettikleri kazançlardır [7]. Bu kazançlar şöyle özetlenebilir:
- İş hastalıklarının ve kazaların azalması
- Verimin ve kalitenin artması
- Maliyetlerin azalması, sağlık ve diğer giderlerin azalması
- İşçi moralinin yükselmesi ve çalışanların kalbinin kazanılarak şirkete sadakatlerinin artması
- Kayıp iş zamanlarının azalması
- Şirket ve sendika ilişkisinin iyileşmesi
- İşten ayrılmaların azalması
- Yeni ve kaliteli işçilerin şirketi tercihi
- Çalışanların yaşam kalitesinin artması
- Şirketin toplumdaki imajının yükselmesi
- Toplumsal barışa katkı
- Şirket ve ülke ekonomisine katkı
- (Küresel) rekabet edebilirliğin artması
Ergonomi, bir şirkette hastalık ve kazalar ile ilgili sorunların giderilmesi yanında, verimliliği ve kaliteyi artırmaya ve maliyetleri azaltmaya yönelik yöneticilerin faydalanması gereken bir yöntemdir. Aynı zamanda, çalışanların motivasyonunu ve memnuniyetini artırıcı önemli bir araçtır. Yani kazan-kazan dediğimiz, hem çalışanların hem de şirketin kazançlı çıkacağı bir uygulamadır.
Ergonomi prensiplerine göre tasarlanan işler ve çalışma koşulları, verimlilik, kalite ve sağlık üçgenini eşzamanlı olarak sağlayacak bir ortam yaratırlar. Böyle bir iş ortamı, çalışanların yorgunluğunu ve stresini azaltır ve onların doğal fiziksel ve zihinsel limitleri içinde çalışmalarını sağlayarak verimliliğin artmasına katkıda bulunur. Aşırı yorgun ve stresli olmayan işçiler daha kaliteli ürün üretecekler ve hastalanmalara, yaralanmalara ve kazalara daha az meyilli olacaklardır. Bu sonuçtan da hem şirket, hem çalışan ve hem de ülke olarak kazançlı çıkacağız.
Kaynakça
- Taylor, F.W. (1911). The Principles of Scientific Management. New York: Harper Bros.
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Ulusal Bilgi Ağı (2009). Sosyal Sigortalar Kurumu istatistikleri (1997-2006). (
- Leigh, J.P., S. Markowitz, M.Fahs, and P. Landgrigan (2000). Costs of Occupational Injuries and Illnesses, The University of Michigan Press, Ann Arbor.
- Tichauer, E. R. (1978). The Biomechanical Basis of Ergonomics. New York, NY, John Wiley & Sons.
- Ergoweb (2001). Relating Productivity to ergonomics
- NIOSH (1997). Elements of Ergonomics Programs. U.S. Department of Health and Human Services. DHHS (NIOSH) Publication No. 97-117.
- Eksioglu, M. (2006). Küresel Şirketlerde Ergonomi Programları –Bir İnceleme. 12. Ulusal Ergonomi Kongresi, Gazi Üniversitesi, Ankara.