İstirahat (Rapor) Süreleri İşçinin Kıdeminden Sayılır mı ?
29 Haziran 2015
Hastalık veya kaza gibi nedenlerle istirahat (rapor) alan işçilerin bu nedenle çalışamadıkları sürelerin hangi hallerde çalışmış gibi yani işçinin kıdeminden sayılacağı 4857 sayılı İş Kanununda açıkça belirtilmiştir. Buna göre;
1- İşten çıkarılan işçinin işe iade davası açabilmesi için diğer şartlar yanında (Bkz. İş Güvencesi – İşe İade Davası – Kapsama Giren İşyerleri – İşçiye Sağladığı Güvenceler) işyerinde en az altı aylık kıdemi olması yani altı ay çalışmış olması gerekmektedir (yer altı işlerinde çalışan işçilerde bu şart aranmaz). Bu altı aylık sürenin hesabında işverenin raporlu işçiyi işten çıkarabilmesi için beklemesi gereken süre kadarı çalışılmış süre gibi sayılır. Yani; işyerindeki çalışma süresi 6 aydan az olan işçi için 8 hafta, işyerindeki çalışma süresi 6 aydan 1.5 (birbuçuk) yıla kadar olan işçi için 10 hafta, işyerindeki çalışma süresi 1.5 (birbuçuk) yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için 12 hafta, işyerindeki kıdemi 3 yıldan fazla sürmüş olan işçi için 14 hafta istirahat süresi işe iade davası açabilmek için gerekli altı ayın hesabında çalışılmış gibi sayılır. İstirahatin bu süreleri aşan kısmı ise dikkate alınmaz.
2- İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları yani 45 saati doldurmuş olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilmesi gerekir. Bu hafta tatili izni verilmesinde, bir haftalık süre içinde kalmak üzere hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri de çalışılmış günler gibi hesaba katılır. İşçi haftanın tamamını raporlu geçirse dahi o hafta sonu için (hafta sonu da raporlu değilse) hafta tatili iznine hak kazanır.
3- İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçiye yıllık ücretli izin verilmesi gerekir. İşçiye verilmesi gereken yıllık ücretli izin süresi işçinin işyerindeki kıdemine (çalışma süresine) göre belirlenir. (Bkz. İşçilerde Yıllık Ücretli İzin Süreleri) Yıllık ücretli izin hakkının hesabında, işçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler, dolayısıyla da istirahatli olduğu günler çalışılmış gibi sayılır, yani işçinin kıdeminden sayılır. Ancak istirahat sürelerinin yukarıda birinci maddede belirtilen kadarı çalışma süresine dahil edilir. Maddede belirtilen süreleri aşan istirahat süreleri dikkate alınmaz.
4- Gerek 1475 sayılı eski İş Kanununun kıdem tazminatıyla ilgili 14 üncü maddesinde, gerekse 4857 sayılı İş Kanununda açıkça belirtilmemiş olsa da Yargıtay kararları doğrultusunda, kıdem tazminatına hak kazanılan sürenin hesabında da yukarıda birinci maddede belirtilen istirahat süreleri çalışılmış gibi sayılmakta ve dikkate alınmaktadır.(isvesosyalguvenlik.com)
29 Haziran 2015
Hastalık veya kaza gibi nedenlerle istirahat (rapor) alan işçilerin bu nedenle çalışamadıkları sürelerin hangi hallerde çalışmış gibi yani işçinin kıdeminden sayılacağı 4857 sayılı İş Kanununda açıkça belirtilmiştir. Buna göre;
1- İşten çıkarılan işçinin işe iade davası açabilmesi için diğer şartlar yanında (Bkz. İş Güvencesi – İşe İade Davası – Kapsama Giren İşyerleri – İşçiye Sağladığı Güvenceler) işyerinde en az altı aylık kıdemi olması yani altı ay çalışmış olması gerekmektedir (yer altı işlerinde çalışan işçilerde bu şart aranmaz). Bu altı aylık sürenin hesabında işverenin raporlu işçiyi işten çıkarabilmesi için beklemesi gereken süre kadarı çalışılmış süre gibi sayılır. Yani; işyerindeki çalışma süresi 6 aydan az olan işçi için 8 hafta, işyerindeki çalışma süresi 6 aydan 1.5 (birbuçuk) yıla kadar olan işçi için 10 hafta, işyerindeki çalışma süresi 1.5 (birbuçuk) yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için 12 hafta, işyerindeki kıdemi 3 yıldan fazla sürmüş olan işçi için 14 hafta istirahat süresi işe iade davası açabilmek için gerekli altı ayın hesabında çalışılmış gibi sayılır. İstirahatin bu süreleri aşan kısmı ise dikkate alınmaz.
2- İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları yani 45 saati doldurmuş olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilmesi gerekir. Bu hafta tatili izni verilmesinde, bir haftalık süre içinde kalmak üzere hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri de çalışılmış günler gibi hesaba katılır. İşçi haftanın tamamını raporlu geçirse dahi o hafta sonu için (hafta sonu da raporlu değilse) hafta tatili iznine hak kazanır.
3- İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçiye yıllık ücretli izin verilmesi gerekir. İşçiye verilmesi gereken yıllık ücretli izin süresi işçinin işyerindeki kıdemine (çalışma süresine) göre belirlenir. (Bkz. İşçilerde Yıllık Ücretli İzin Süreleri) Yıllık ücretli izin hakkının hesabında, işçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler, dolayısıyla da istirahatli olduğu günler çalışılmış gibi sayılır, yani işçinin kıdeminden sayılır. Ancak istirahat sürelerinin yukarıda birinci maddede belirtilen kadarı çalışma süresine dahil edilir. Maddede belirtilen süreleri aşan istirahat süreleri dikkate alınmaz.
4- Gerek 1475 sayılı eski İş Kanununun kıdem tazminatıyla ilgili 14 üncü maddesinde, gerekse 4857 sayılı İş Kanununda açıkça belirtilmemiş olsa da Yargıtay kararları doğrultusunda, kıdem tazminatına hak kazanılan sürenin hesabında da yukarıda birinci maddede belirtilen istirahat süreleri çalışılmış gibi sayılmakta ve dikkate alınmaktadır.(isvesosyalguvenlik.com)
Moderatörün son düzenlenenleri: