Musa Kamil Ekin
Yönetim Grubu
- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Sertifika
- C Sınıfı
- Firma
- BelKo ltd.şti.
İş sözleşmesinin sona erme sebeplerinden biri de haklı bir sebep yokken işçinin kendi isteği ile işten ayrılması yani istifa etmesidir. Yasal düzenlemeler gereği iş ilişkisini istifa ile sona erdiren işçinin herhangi bir tazminat hakkı bulunmamaktadır. Aksine iş sözleşmesini feshetmek için yasada belirtilen bildirim sürelerine uymaz ise işverene ihbar tazminatı ödemek zorundadır.
Haklı bir nedeni olmayan işçi eğer dilerse istifa dilekçesinde hiçbir neden göstermeyebilir. Yani istifa dilekçesinin işten ayrılma beyanını içermesi yeterlidir.
İşçi gerçekte haklı bir nedeni var ise bu nedeni istifa dilekçesinde belirtmek zorunda mıdır? Yasal olarak böyle bir zorunluluğu yoktur. Haklı bir nedeni olsa da işten ayrılıyorum demesi yeterlidir. İşverene daha sonra göndereceği bir ihtarname ile haklı fesih nedenini bildirip haklarını talep edebilir.
Ancak istifa dilekçesinde iş sözleşmesini neden feshettiğini belirtmiş ise artık bu sebeple bağlıdır ve fesih nedenini değiştirmesi mümkün değildir.
Bu yazımızda incelediğimiz Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/24331 E. 2014/23084 K. Sayılı ve 02.07.2014 tarihli kararına konu olayda işçi kamu hizmetine atandığı gerekçesi ile istifa etmiş ancak daha sonrasında işçilik alacaklarını alamadığı gerekçesi ile iş sözleşmesini feshettiği belirterek işçilik alacaklarının tahsili için dava açmıştır. Karar şöyledir;
“Davacı haklı sebeple istifa ettiğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı işveren, işçinin memuriyete geçişi sebebi ile istifa ettiğini savunmuştur.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kararı inceleyen 9.Hukuk Dairesi’ne göre;
…Taraflar arasında, iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer.
İstifa belgesindeki ifadenin genel bir içerik taşıması durumunda, işçinin dava dilekçesinde somut sebepleri belirtmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu halde de istifanın ardındaki gerçek durum araştırılmalıdır.
İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde, işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanamaz. İstifa durumunda işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden, istifa türündeki belgelerin titizlikle ele alınması gerekir. İmzaya itiraz ya da metin kısmına ilaveler yapıldığı itirazı mutlak olarak teknik yönden incelenmelidir.
Somut olayda; davacı iş akdini yasal haklarını alamadığı için feshettiğini iddia etmiş, davalı ise davacı işçinin memuriyete geçişi sebebi ile istifa dilekçesi verdiğini savunmuştur.
Dosyada mevcut 05.07.2010 tanzim tarihli imzası davacı tarafından inkar edilmeyen istifa dilekçesinde davacı işçi işyerinden ayrılma gerekçesinin devlet hizmetine atanması olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Davacı tanığı da davacının istifa ettiğini doğrular nitelikte beyanda bulunmuştur.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının istifa ettiği, istifasına gerekçe kıldığı devlet hizmetine atanmasının iş akdinin feshinde haklı bir gerekçe olmadığı gözetilerek kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Sonuç olarak;
isveiscidavalari.com
03.03.2017
Haklı bir nedeni olmayan işçi eğer dilerse istifa dilekçesinde hiçbir neden göstermeyebilir. Yani istifa dilekçesinin işten ayrılma beyanını içermesi yeterlidir.
İşçi gerçekte haklı bir nedeni var ise bu nedeni istifa dilekçesinde belirtmek zorunda mıdır? Yasal olarak böyle bir zorunluluğu yoktur. Haklı bir nedeni olsa da işten ayrılıyorum demesi yeterlidir. İşverene daha sonra göndereceği bir ihtarname ile haklı fesih nedenini bildirip haklarını talep edebilir.
Ancak istifa dilekçesinde iş sözleşmesini neden feshettiğini belirtmiş ise artık bu sebeple bağlıdır ve fesih nedenini değiştirmesi mümkün değildir.
Bu yazımızda incelediğimiz Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/24331 E. 2014/23084 K. Sayılı ve 02.07.2014 tarihli kararına konu olayda işçi kamu hizmetine atandığı gerekçesi ile istifa etmiş ancak daha sonrasında işçilik alacaklarını alamadığı gerekçesi ile iş sözleşmesini feshettiği belirterek işçilik alacaklarının tahsili için dava açmıştır. Karar şöyledir;
“Davacı haklı sebeple istifa ettiğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı işveren, işçinin memuriyete geçişi sebebi ile istifa ettiğini savunmuştur.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kararı inceleyen 9.Hukuk Dairesi’ne göre;
…Taraflar arasında, iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer.
İstifa belgesindeki ifadenin genel bir içerik taşıması durumunda, işçinin dava dilekçesinde somut sebepleri belirtmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu halde de istifanın ardındaki gerçek durum araştırılmalıdır.
İş sözleşmesinin istifa ile sona ermesi halinde, işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün olmadığı gibi, ihbar ve kıdem tazminatlarına da hak kazanamaz. İstifa durumunda işçinin işverene ihbar tazminatı ödemesi yükümü ortaya çıkabileceğinden, istifa türündeki belgelerin titizlikle ele alınması gerekir. İmzaya itiraz ya da metin kısmına ilaveler yapıldığı itirazı mutlak olarak teknik yönden incelenmelidir.
Somut olayda; davacı iş akdini yasal haklarını alamadığı için feshettiğini iddia etmiş, davalı ise davacı işçinin memuriyete geçişi sebebi ile istifa dilekçesi verdiğini savunmuştur.
Dosyada mevcut 05.07.2010 tanzim tarihli imzası davacı tarafından inkar edilmeyen istifa dilekçesinde davacı işçi işyerinden ayrılma gerekçesinin devlet hizmetine atanması olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Davacı tanığı da davacının istifa ettiğini doğrular nitelikte beyanda bulunmuştur.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının istifa ettiği, istifasına gerekçe kıldığı devlet hizmetine atanmasının iş akdinin feshinde haklı bir gerekçe olmadığı gözetilerek kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”
Sonuç olarak;
- İşçi, istifa dilekçesinde iş sözleşmesini neden feshettiği belirtmiş ise artık bu fesih neden ile bağlıdır. Ancak işverenin baskısı ile düzenlemiş bir istifa dilekçesi var ise bu bağlılık somut olaya göre değerlendirilecektir.
- İşçi istifa dilekçesinde işten ayrılıyorum şeklinde genel bir ifadeye yer vermiş ise daha sonra fesih nedenini bildirmesi mümkündür.
- İşçinin kamu hizmetine atanması haklı bir fesih nedeni değildir. Böyle bir neden belirtilerek işten ayrılma, istifanın hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.
isveiscidavalari.com
03.03.2017