İşçinin iş kazası sonucu ölümünde sorumluluk
Son güncelleme: 05 Ağustos 2015 08:29
Kürdistan İşçi Partisi’nin kısaltmasından oluşan PKK isimli terör örgütü, sadece devletle, Müslüman Kürtlerle değil, isminde yer verdiği işçiyle de savaş halinde. Vahşice katlettikleri polis, asker, öğretmen, imam, müezzin, kanaat önderi sayısı nedir bilinmez ama demiryolu işçisi Nedret İnanç, PKK tarafından şehit edilen en son işçilerden.
Emeğinden başka geçim kaynağı bulunmayan işçiler, iş kazası ve meslek hastalıkları risklerine karşı özel olarak korunmuşlardır. İşçinin, işini görmekte olduğu zaman dilimi içerisinde, ister normal bir kaza ile isterse PKK gibi terör örgütlerinin hain saldırıları sonucu ölmeleri halinde olay iş kazası olarak değerlendiriliyor.
İŞ KAZASI SAYILAN HALLER
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun iş kazasının düzenlendiği 13’üncü maddesi hükümlerine göre,
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
- Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereği çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaylar iş kazası olarak değerlendirilir.
Dikkat edilirse 5510 sayılı Kanun, iş kazasını oldukça geniş yorumlamış ve iş ile ilintili olsun ya da olmasın işçinin işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen ve işçiyi etkileyen her hadiseyi iş kazası saymıştır.
İşçinin iş kazasına uğraması ve iş kazası sonucu vefat etmesi halinde geride kalan aile bireylerine üç temel yardım yapılır. Bu yardımlar ise iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir (emekli maaşı) bağlanması, gelir bağlanmış olan kız çocuklarına çeyiz yardımı yapılması ve ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesidir. İş kazası sonucu ölen işçinin en az 5 yıl sigortalılık süresi ve 900 gün prim ödemesi varsa, aile bireylerine iş kazası geliri dışında bir de ölüm aylığı bağlanır. Yani işçinin ölümü iş kazası sonucu oluşmuş ve işçinin prim günleri yeterli ise eş ve çocukları, iki tür maaşa hak kazanır.
İş kazası geliri, dul eşe, sigortalı çalışması olmayan 18 yaşından küçük, orta öğrenim görüyorsa 20 yükseköğrenim görüyorsa 25 yaşından küçük çocuklara, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, boşanan veya sonradan dul kalan kız çocuklarına ödenir. Yine bazı şartların oluşması halinde işçinin anne ve babasına da iş kazası geliri ödenebilmektedir.
İş kazası geliri miktarı, işçinin kazadan önceki son üç aylık prim günü ve prim matrahları dikkate alınarak bulunacak olan bir günlük ortalama gelirin yirmi bir katından oluşmakta ve bu tutar eş ve çocuklara hisseleri oranında ödenmektedir.
Örneğin, son üç ay için ortalama günlük geliri 100 TL olan işçi için gelir miktarı 100 x 21=2100 TL olarak bulunacak, geride bir eş ve iki çocuk kalmış ise eşe 1050 TL, çocukların her birine 525 TL gelir hesap edildikten sonra bu tutara Temmuz emekli zammı da ilave edilecektir.
İŞÇİNİN ÖLÜMÜNE SEBEP OLAN SGK’YA BEDEL ÖDER
İş kazası sonucu ölüm, işveren dışında üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalının aile bireylerine bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilmesi gerekir.
HDP eş başkanı Selahattin DEMİRTAŞ’ın doğudaki halkı provoke eden açıklamaları sonrasında demiryolu işçisi teröre kurban gittiğine göre, sosyal güvenlik mevzuatı açısından DEMİRTAŞ’ın sorumluluğundan ve kusurundan söz edebiliriz. Dolayısıyla demiryolu işçisinin ölümüne sebep olan sadece tetiği çeken eşkıya değil, tetiği çekmeye azmettirendir.
Bu durumda da hem tetiği çeken hem de azmettiren, peşin sermaye değerinin tahsili açısından müşterek ve müteselsil sorumlu olacaktır.
Kobani olayları sırasında oğlu ağır yaralanan Abdulvahap Kaplan, HDP eş başkanı Selahattin DEMİRTAŞ’ın yüzüne, “Tarih seni unutsa da, Amed’in Müslümanları seni unutmayacak Sılho.” Demişti. Biz de diyoruz ki; “5510 sayılı Kanun gereği, ölümüne sebep olduğun işçilerin aile bireylerine SGK tarafından bağlanan ölüm gelirine ait peşin sermaye değeri tutarları için, sana ve temsil ettiğin partine rücu edilmelidir Sılho.”
Son güncelleme: 05 Ağustos 2015 08:29
Kürdistan İşçi Partisi’nin kısaltmasından oluşan PKK isimli terör örgütü, sadece devletle, Müslüman Kürtlerle değil, isminde yer verdiği işçiyle de savaş halinde. Vahşice katlettikleri polis, asker, öğretmen, imam, müezzin, kanaat önderi sayısı nedir bilinmez ama demiryolu işçisi Nedret İnanç, PKK tarafından şehit edilen en son işçilerden.
Emeğinden başka geçim kaynağı bulunmayan işçiler, iş kazası ve meslek hastalıkları risklerine karşı özel olarak korunmuşlardır. İşçinin, işini görmekte olduğu zaman dilimi içerisinde, ister normal bir kaza ile isterse PKK gibi terör örgütlerinin hain saldırıları sonucu ölmeleri halinde olay iş kazası olarak değerlendiriliyor.
İŞ KAZASI SAYILAN HALLER
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun iş kazasının düzenlendiği 13’üncü maddesi hükümlerine göre,
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
- Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereği çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaylar iş kazası olarak değerlendirilir.
Dikkat edilirse 5510 sayılı Kanun, iş kazasını oldukça geniş yorumlamış ve iş ile ilintili olsun ya da olmasın işçinin işyerinde bulunduğu sırada meydana gelen ve işçiyi etkileyen her hadiseyi iş kazası saymıştır.
İşçinin iş kazasına uğraması ve iş kazası sonucu vefat etmesi halinde geride kalan aile bireylerine üç temel yardım yapılır. Bu yardımlar ise iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir (emekli maaşı) bağlanması, gelir bağlanmış olan kız çocuklarına çeyiz yardımı yapılması ve ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesidir. İş kazası sonucu ölen işçinin en az 5 yıl sigortalılık süresi ve 900 gün prim ödemesi varsa, aile bireylerine iş kazası geliri dışında bir de ölüm aylığı bağlanır. Yani işçinin ölümü iş kazası sonucu oluşmuş ve işçinin prim günleri yeterli ise eş ve çocukları, iki tür maaşa hak kazanır.
İş kazası geliri, dul eşe, sigortalı çalışması olmayan 18 yaşından küçük, orta öğrenim görüyorsa 20 yükseköğrenim görüyorsa 25 yaşından küçük çocuklara, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, boşanan veya sonradan dul kalan kız çocuklarına ödenir. Yine bazı şartların oluşması halinde işçinin anne ve babasına da iş kazası geliri ödenebilmektedir.
İş kazası geliri miktarı, işçinin kazadan önceki son üç aylık prim günü ve prim matrahları dikkate alınarak bulunacak olan bir günlük ortalama gelirin yirmi bir katından oluşmakta ve bu tutar eş ve çocuklara hisseleri oranında ödenmektedir.
Örneğin, son üç ay için ortalama günlük geliri 100 TL olan işçi için gelir miktarı 100 x 21=2100 TL olarak bulunacak, geride bir eş ve iki çocuk kalmış ise eşe 1050 TL, çocukların her birine 525 TL gelir hesap edildikten sonra bu tutara Temmuz emekli zammı da ilave edilecektir.
İŞÇİNİN ÖLÜMÜNE SEBEP OLAN SGK’YA BEDEL ÖDER
İş kazası sonucu ölüm, işveren dışında üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalının aile bireylerine bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilmesi gerekir.
HDP eş başkanı Selahattin DEMİRTAŞ’ın doğudaki halkı provoke eden açıklamaları sonrasında demiryolu işçisi teröre kurban gittiğine göre, sosyal güvenlik mevzuatı açısından DEMİRTAŞ’ın sorumluluğundan ve kusurundan söz edebiliriz. Dolayısıyla demiryolu işçisinin ölümüne sebep olan sadece tetiği çeken eşkıya değil, tetiği çekmeye azmettirendir.
Bu durumda da hem tetiği çeken hem de azmettiren, peşin sermaye değerinin tahsili açısından müşterek ve müteselsil sorumlu olacaktır.
Kobani olayları sırasında oğlu ağır yaralanan Abdulvahap Kaplan, HDP eş başkanı Selahattin DEMİRTAŞ’ın yüzüne, “Tarih seni unutsa da, Amed’in Müslümanları seni unutmayacak Sılho.” Demişti. Biz de diyoruz ki; “5510 sayılı Kanun gereği, ölümüne sebep olduğun işçilerin aile bireylerine SGK tarafından bağlanan ölüm gelirine ait peşin sermaye değeri tutarları için, sana ve temsil ettiğin partine rücu edilmelidir Sılho.”