Fatih Özcan
Site Kurucusu
- Katılım
- 7 Aralık 2013
- Şehir
- Yurt Dışı
- Sertifika
- Diğer Belge
- Firma
- ABL Group
İş Sağlığı Güvenliği sözlüklerinde olmaması gerekenlerden biri de herhalde “boşver” sözcüğüdür. “Çalışma Ortamı”da varoluşuna uygun olarak çalışanları ilgilendiren her konuda okurları ile bilgi paylaşımını sürdürmektedir.
“İşyeri yönetiminin, kuruluşun performansını artırmak için, çalışma ortamının motivasyon, tatmin ve çalışanların performansı üzerinde pozitif bir etkiye sahip olmasını sağlaması gerekir. İnsani ve fiziksel faktörlerin bir bileşimi olarak uygun bir çalışma ortamının yaratılması ısı, sıcaklık, rutubet, ışık, hava akımı, hijyen, temizlik, ses, titreşim ve kirlenme vb. gibi hususların da dikkate alınması ile olasıdır (Bkz: TS EN ISO 9004/Nisan 2001)”
Özellikle kış ve yaz aylarında inşaat, makine montajı, borulama, kaynak gibi dışarıda yapılan ve çoğu kez kısıtlı süre içerisinde bitirilmesi gereken işler önemli iş sağlığı ve güvenliği risklerini de beraberinde getirir ve çoğu kez “arka sokaklarda neler oluyor !” şarkısında betimlendiği gibi buralardaki koşulların üzerine pek de gidilmez, boşverilir.
İşyerlerinde kışın buzlardan sarkıtlar ve dikitlerin oluştuğu görülür ya da 1800C sıcaklıkta 10 – 50 barg basınçta kızgın buharın olduğu vana ve sisteme veya 34500 Volt’luk gerilimin olduğu elektrik sistemlerine müdahale etme gereği ortaya çıkabilir.
Ayrıca aşırı nemli ortamlar veya damlamalar elektrik tesislerine çok önemli zararlar verebilmekte, arızalara yol açmaktadır.
İş Güvenliği Uzmanları Elektrik Tesislerinde çalışanların (sıcak günlerde bile) uzun kollu alevalmaz iş elbiseleri giymeleri giymelerini önerir, yaz aylarında yakınma ve itirazlarla karşılaşırlar. Tabi ki boşver, ne giyerlerse giysinler, ne yaparlarsa yapsınlar diyemezler.
Bu nedenle, bu yazıda ortamın termal konfor koşulları değerlendirilecektir.
Şekil : 1 Vücut ısı balansı
Bir kişi ve onu kuşatan çevre arasındaki net ısı alış-verişi şu şekilde tanımlanabilir:
H=M ± R ± C – E ± D
Burada : H = Vücut ısı depolama yükü
M= Metabolik ısı kazancı
R= Radyant veya enfraruj (kızılötesi ışın) ısı yükü
C= Konvektif ısı yükü
E= Evaporatif ( buharlaşma – terleme ) ısı kaybı
D= Kondaktif ısı yükü ( direk temas) {yüzme ve dalma v.b.}
İŞYERİNDE ORTAM ATMOSFERİ KOŞULLARI
İşyerleri ortam iklim koşulları, çevrenin termal durumu ve atmosferik basıncı ile saptanır. Barometrik basınç sadece su altı çalışmalarında veya deniz düzeyinden çok yükseklerde çalışma gibi özel durumlarda önemli rol oynar.
ORTAMIN TERMAL DURUMU (TERMAL KONFOR)
İnsan organizmasının vücut sıcaklığını çok kısa bir zaman için (kısıtlı olarak) hemen hemen değişmez bir düzeyde tutma yeteneği vardır. Bu termoregülasyon iki mekanizmaya dayanır:
Endüstride daha çok yüksek sıcaklıklara maruz kalmaktan sorunlar doğar. Vücut kendi metabolik prosesi ile sürekli olarak ısı üretir. Vücut prosesi öyle dizayn edilmiştir ki sıcaklığın çok dar bir limitinde çalışır (35°C – 38°C). Isının üretilir üretilmez kaybedilmesi gerekir ki vücut fonksiyonunu etkin ve iyi bir şekilde yapabilsin. Vücuttaki çok hassas ve çok hızlı hareket edebilir bir dizi termostatik araç aynı zamanda sıcaklık düzenleyici prosesin hızını kontrol eder.Terleme en önemli sıcaklık düzenleyici ve ısı kaybedici prosestir. Dinlenen ve stres altında olmayan bir insanda terleme hızı yaklaşık (~ )günde bir litredir. Bu oluşur oluşmaz kaybolur. Ağır işin stresi altında veya yüksek sıcaklıkta terleme hızı 4 saat’ de 4 litreye yükselir. Ayrıca günde 10 – 12 gram tuz su ile birlikte kaybolur.
Hava sıcaklığı optimal değerden dayanılabilir en yüksek değere doğru yükseldikçe ortaya çıkabilecek bozukluklar aşağıdaki şekilde gösterilebilir:
20°C Optimal sıcaklık ( çalışma kapasitesi tam)
Bağıl Hata sayısında artış
nem Düşünsel çalışmada randıman düşüklüğü
Beceri isteyen işlerde randıman düşüklüğü
50 İş kazası sayısında artış
Ortamdaki sıcaklık tek bir değişkenden ibaret değildir. Sıcaklığın derece olarak artması veya azalması yanında, nemin ve hava akım hızının durumu da sıcaklığın etkisini arttırır veya hafifletir. Bu üç değişkenin çeşitli bileşimleri sonucu, kişi aynı sıcaklık duygusunu ve psikolojik etkiyi duyabilir. Örneğin 37°C sıcaklık, % 10 nem ve 3 m/s hava akım hızı ile, 27°C sıcaklık, % 75 nem ve 0,1 m/s hava akım hızı, sıcaklık duygusu bakımından eşdeğer olabilir. Yani bu iki durumun kişi üzerine sıcaklık etkisi aynıdır. Hava sıcaklığı, hava nemi ve hava akım hızının beraberce kişi üzerinde oluşturduğu sıcaklık etkisine effektif ısı denilmektedir. Kişi üzerinde eşit sıcaklık etkisi yapan, hava sıcaklığı, hava nemi ve hava akım hızının çeşitli bileşimlerine de eşdeğer efektif ısı değerleri denilmektedir.
Radyasyon, vücudun çevre ile olan termal dengesini birazcık açıklar. Çevrede herhangi bir obje, vücut sıcaklığından çok farklı sıcaklıktaysa örneğin; sıcaklığın sıfırın altında olduğu bir günde, çok büyük bir cam, insandan çok büyük bir miktar ısı radyasyonu yayımına neden olur ve kişinin bulunduğu çevrede hava oldukça ılık olsa bile kişi üşüdüğünü hisseder. Eğer çevrede bir obje, fırın, duvar gibi vücut sıcaklığının çok üstündeyse insan radyasyon yoluyla çok miktarda ısı alır ve kişiyi diğer yollarla serin tutmak, ve vücut sıcaklığını sabit tutmak çok zordur.
Radyasyon ısı, bir elektromanyetik enerjidir, insan gibi bir objeye çarpıpta orada absorblanmadıkça sıcaklık yaratmaz. Yani hava akımının, (hava esmesinin) yararı olmaz.
Kondüksiyonyoluyla elbiselerden havaya ısı kaybı vücudun soğuma kaynaklarından biridir. Bu genellikle önemli bir soğuma yolu değildir. Çünkü elbiselerin iletim ve havanın ısı kapasitesi genellikle düşüktür. Kondüksiyon vekonveksiyon(deri yoluyla vücut ısısının havaya iletilmesi), vücut iyi bir soğutma maddesi (su gibi) ile temasa geldiği zaman önemli bir ısı kaybı yolu olur. Bu nedenle insanlar soğuk suya maruz kaldıkları zaman aynı sıcaklıktaki havaya maruz kalmaktan daha çabuk ve daha etkin üşürler.
Yüksek sıcaklık gibi düşük sıcaklığın da çalışma başarısı üzerine olumsuz etkileri vardır. Düşük sıcaklıkta algılama ve reaksiyon süresi azalır. Ellerin becerisi azalır. Ancak, düşük sıcaklığın başarıya olan etkisi yüksek sıcaklığın etkisi kadar önemli olmamaktadır. Düşük sıcaklığın kötü etkileri daha fazla giyinmekle önemli ölçüde azaltılabilir.
İŞYERLERİ ORTAMI KLİMA KOŞULLARI İÇİN ÖNERİLEN STANDARDLAR
İŞYERLERİ SICAKLIĞI VE NEMİ
A.Konveksiyon ısısının (eğer varsa) oluştuğu işyerleri
B.Havada yüksek bağıl nem bulunması gereken işyerleri
C.Genellikle radyant ısı oluşan işyerleri
D.Büyük miktarda su buharı üretilen işyerleri
1,2,3 ve 4 no’lu tablolarındaki verilerin durgun hava için olduğu göz önünde tutulmalıdır. İşyerlerinde hava akımı varsa, sıcaklık tablo 5′de gösterildiği gibi arttırılmalıdır.
(Sağlıklı, çevreye alışmış, ılık havaya uygun giyinmiş bir kişinin rahatça dayanabileceği kuru ve yaş hazne °C sıcaklıkları (radyasyon etkisi dahil.).
Yüksek sıcaklığın etkileri: Yüksek sıcaklığın etkisiyle, vücudun iç sıcaklığını düşük tutmak için kalp atışları hızlanır. Derideki kılcallar daha çok kan taşır, böylece hem soğuma hızı hem de vücut sıcaklığı yavaş yavaş artar. Eğer termal çevre dayanabilecek gibiyse bu ölçüler bir süre sonra kalp hızı ve vücut sıcaklıklarının sabit kaldığı bir dengeye erişirler. Eğer vücut sıcaklığı 102°F (38.8°C) oluncaya kadar dengeye erişilmezse buna karşılık gelen 2 litre olan terleme hızı sıcak çarpması tehlikesi yaratır.
Aşırı sıcağa maruz kalma zorunda olan insanlara ara dinlenme periyodları tehlikeyi azaltır.
Sıcak çarpması aynı zamanda güneş çarpması olarak da bilinir. Bunun mutlaka güneşe maruz kalarak olması gerekmez. Bu olay vücudun kendini yeteri kadar soğutamayacağı bir ortama maruz kalmasıyla olur. Sonuç olarak vücut sıcaklığı yükselir ve ısı düzenleyici mekanizmanın tamamen bozulduğu noktaya erişilir. Bundan sonra vücut sıcaklığı süratle yükselir.
Semptomlar sıcak kuru cilt, şiddetli baş ağrısı, görme bozuklukları, hızlı sıcaklık artışları ve bilinç kaybıdır. Bu şartlar yüzün sıcaklığa ani maruz kalmasıyla fark edilir. Kazazede hemen sıcaktan çıkarılmalı ve vücut mümkün olduğu kadar süratle soğutulmalıdır. Bu genellikle suyu sıkılmış serin ıslak bezlerle yapılır.
Isı krampları bu yüksek sıcaklığa uzun süre maruz kalmanın sonucu olur ve özellikle bir ağırlık baskısıyla birlikte ve fazlaca su ve vücudun nem kaybı ile olur.
İSTENMEYEN HAVA KOŞULLARINA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Soğuğa karşı alınacak önlemler:
İşçilerin üzerinde çalıştıkları yer döşemesini, uygun bir malzeme ile örneğin tahta ızgaralarla kaplatarak, yerden gelebilecek soğuğun etkisi azaltılabilir.
Uygun giysiler verilmelidir. Kullanılacak baretlerin içi kulakları, alnı ve hatta gerekirse ağzı da kapatabilecek türde kapşonlu / miflonlu olmalıdır. Kullanılan iş eldivenleri soğuğa karşı uygun yalıtımı / izolasyonu sağlamalıdır.
KAYNAKLAR
“İşyeri yönetiminin, kuruluşun performansını artırmak için, çalışma ortamının motivasyon, tatmin ve çalışanların performansı üzerinde pozitif bir etkiye sahip olmasını sağlaması gerekir. İnsani ve fiziksel faktörlerin bir bileşimi olarak uygun bir çalışma ortamının yaratılması ısı, sıcaklık, rutubet, ışık, hava akımı, hijyen, temizlik, ses, titreşim ve kirlenme vb. gibi hususların da dikkate alınması ile olasıdır (Bkz: TS EN ISO 9004/Nisan 2001)”
Özellikle kış ve yaz aylarında inşaat, makine montajı, borulama, kaynak gibi dışarıda yapılan ve çoğu kez kısıtlı süre içerisinde bitirilmesi gereken işler önemli iş sağlığı ve güvenliği risklerini de beraberinde getirir ve çoğu kez “arka sokaklarda neler oluyor !” şarkısında betimlendiği gibi buralardaki koşulların üzerine pek de gidilmez, boşverilir.
İşyerlerinde kışın buzlardan sarkıtlar ve dikitlerin oluştuğu görülür ya da 1800C sıcaklıkta 10 – 50 barg basınçta kızgın buharın olduğu vana ve sisteme veya 34500 Volt’luk gerilimin olduğu elektrik sistemlerine müdahale etme gereği ortaya çıkabilir.
Ayrıca aşırı nemli ortamlar veya damlamalar elektrik tesislerine çok önemli zararlar verebilmekte, arızalara yol açmaktadır.
İş Güvenliği Uzmanları Elektrik Tesislerinde çalışanların (sıcak günlerde bile) uzun kollu alevalmaz iş elbiseleri giymeleri giymelerini önerir, yaz aylarında yakınma ve itirazlarla karşılaşırlar. Tabi ki boşver, ne giyerlerse giysinler, ne yaparlarsa yapsınlar diyemezler.
Bu nedenle, bu yazıda ortamın termal konfor koşulları değerlendirilecektir.
Şekil : 1 Vücut ısı balansı
Bir kişi ve onu kuşatan çevre arasındaki net ısı alış-verişi şu şekilde tanımlanabilir:
H=M ± R ± C – E ± D
Burada : H = Vücut ısı depolama yükü
M= Metabolik ısı kazancı
R= Radyant veya enfraruj (kızılötesi ışın) ısı yükü
C= Konvektif ısı yükü
E= Evaporatif ( buharlaşma – terleme ) ısı kaybı
D= Kondaktif ısı yükü ( direk temas) {yüzme ve dalma v.b.}
İŞYERİNDE ORTAM ATMOSFERİ KOŞULLARI
İşyerleri ortam iklim koşulları, çevrenin termal durumu ve atmosferik basıncı ile saptanır. Barometrik basınç sadece su altı çalışmalarında veya deniz düzeyinden çok yükseklerde çalışma gibi özel durumlarda önemli rol oynar.
ORTAMIN TERMAL DURUMU (TERMAL KONFOR)
İnsan organizmasının vücut sıcaklığını çok kısa bir zaman için (kısıtlı olarak) hemen hemen değişmez bir düzeyde tutma yeteneği vardır. Bu termoregülasyon iki mekanizmaya dayanır:
- Kimyasal termoregülasyon : Dinlenme ve çalışma durumunda vücudun metabolik çalışma sonucu ısı üretimi,
- Fiziksel termoregülasyon: İletim (kondüksiyon), konveksiyon, ışıma (radyasyon), terin buharlaşması ve solunum gibi işlemler ile ortam ile vücut arasında negatif ve pozitif ısı alışverişi.
İnsan vücudunun iyi çalışması, sağlığı ve yaşamı için gerekli temel koşul vücut sıcaklığının normal düzeyde tutulmasıyla sağlanır. Kişinin termal rahatlığı olmalı, çevre ile termal denge içerisinde yaşamalıdır. Bu demektir ki: Dinlenme ve çalışma durumundaki metabolik çalışmada veya organizmanın çevreden absorbe ettiği ısıdan oluşan vücut sıcaklığını yükselten fazla ısı vücut yüzeyinden (deriden) yok edilmelidir.
- Havanın sıcaklığı,
- Havanın nemi,
- Hava akım hızı,
- Termal radyasyon ( cisim ve çevresini saran sıcaklığın fonksiyonu olan radyant ısı)
Endüstride daha çok yüksek sıcaklıklara maruz kalmaktan sorunlar doğar. Vücut kendi metabolik prosesi ile sürekli olarak ısı üretir. Vücut prosesi öyle dizayn edilmiştir ki sıcaklığın çok dar bir limitinde çalışır (35°C – 38°C). Isının üretilir üretilmez kaybedilmesi gerekir ki vücut fonksiyonunu etkin ve iyi bir şekilde yapabilsin. Vücuttaki çok hassas ve çok hızlı hareket edebilir bir dizi termostatik araç aynı zamanda sıcaklık düzenleyici prosesin hızını kontrol eder.Terleme en önemli sıcaklık düzenleyici ve ısı kaybedici prosestir. Dinlenen ve stres altında olmayan bir insanda terleme hızı yaklaşık (~ )günde bir litredir. Bu oluşur oluşmaz kaybolur. Ağır işin stresi altında veya yüksek sıcaklıkta terleme hızı 4 saat’ de 4 litreye yükselir. Ayrıca günde 10 – 12 gram tuz su ile birlikte kaybolur.
Hava sıcaklığı optimal değerden dayanılabilir en yüksek değere doğru yükseldikçe ortaya çıkabilecek bozukluklar aşağıdaki şekilde gösterilebilir:
20°C Optimal sıcaklık ( çalışma kapasitesi tam)
- Bıkkınlık
- Tez kızarlık
- Dikkatsizlik
Bağıl Hata sayısında artış
nem Düşünsel çalışmada randıman düşüklüğü
Beceri isteyen işlerde randıman düşüklüğü
50 İş kazası sayısında artış
- Ağır fiziksel işlerde randıman düşüklüğü
- Vücutta su ve asit baz dengesinin bozulması
- Kan dolaşımının zorlanması
- Yüksek düzeyde yorgunluk
Ortamdaki sıcaklık tek bir değişkenden ibaret değildir. Sıcaklığın derece olarak artması veya azalması yanında, nemin ve hava akım hızının durumu da sıcaklığın etkisini arttırır veya hafifletir. Bu üç değişkenin çeşitli bileşimleri sonucu, kişi aynı sıcaklık duygusunu ve psikolojik etkiyi duyabilir. Örneğin 37°C sıcaklık, % 10 nem ve 3 m/s hava akım hızı ile, 27°C sıcaklık, % 75 nem ve 0,1 m/s hava akım hızı, sıcaklık duygusu bakımından eşdeğer olabilir. Yani bu iki durumun kişi üzerine sıcaklık etkisi aynıdır. Hava sıcaklığı, hava nemi ve hava akım hızının beraberce kişi üzerinde oluşturduğu sıcaklık etkisine effektif ısı denilmektedir. Kişi üzerinde eşit sıcaklık etkisi yapan, hava sıcaklığı, hava nemi ve hava akım hızının çeşitli bileşimlerine de eşdeğer efektif ısı değerleri denilmektedir.
Radyasyon, vücudun çevre ile olan termal dengesini birazcık açıklar. Çevrede herhangi bir obje, vücut sıcaklığından çok farklı sıcaklıktaysa örneğin; sıcaklığın sıfırın altında olduğu bir günde, çok büyük bir cam, insandan çok büyük bir miktar ısı radyasyonu yayımına neden olur ve kişinin bulunduğu çevrede hava oldukça ılık olsa bile kişi üşüdüğünü hisseder. Eğer çevrede bir obje, fırın, duvar gibi vücut sıcaklığının çok üstündeyse insan radyasyon yoluyla çok miktarda ısı alır ve kişiyi diğer yollarla serin tutmak, ve vücut sıcaklığını sabit tutmak çok zordur.
Radyasyon ısı, bir elektromanyetik enerjidir, insan gibi bir objeye çarpıpta orada absorblanmadıkça sıcaklık yaratmaz. Yani hava akımının, (hava esmesinin) yararı olmaz.
Kondüksiyonyoluyla elbiselerden havaya ısı kaybı vücudun soğuma kaynaklarından biridir. Bu genellikle önemli bir soğuma yolu değildir. Çünkü elbiselerin iletim ve havanın ısı kapasitesi genellikle düşüktür. Kondüksiyon vekonveksiyon(deri yoluyla vücut ısısının havaya iletilmesi), vücut iyi bir soğutma maddesi (su gibi) ile temasa geldiği zaman önemli bir ısı kaybı yolu olur. Bu nedenle insanlar soğuk suya maruz kaldıkları zaman aynı sıcaklıktaki havaya maruz kalmaktan daha çabuk ve daha etkin üşürler.
Yüksek sıcaklık gibi düşük sıcaklığın da çalışma başarısı üzerine olumsuz etkileri vardır. Düşük sıcaklıkta algılama ve reaksiyon süresi azalır. Ellerin becerisi azalır. Ancak, düşük sıcaklığın başarıya olan etkisi yüksek sıcaklığın etkisi kadar önemli olmamaktadır. Düşük sıcaklığın kötü etkileri daha fazla giyinmekle önemli ölçüde azaltılabilir.
İŞYERLERİ ORTAMI KLİMA KOŞULLARI İÇİN ÖNERİLEN STANDARDLAR
İŞYERLERİ SICAKLIĞI VE NEMİ
A.Konveksiyon ısısının (eğer varsa) oluştuğu işyerleri
B.Havada yüksek bağıl nem bulunması gereken işyerleri
C.Genellikle radyant ısı oluşan işyerleri
D.Büyük miktarda su buharı üretilen işyerleri
1,2,3 ve 4 no’lu tablolarındaki verilerin durgun hava için olduğu göz önünde tutulmalıdır. İşyerlerinde hava akımı varsa, sıcaklık tablo 5′de gösterildiği gibi arttırılmalıdır.
(Sağlıklı, çevreye alışmış, ılık havaya uygun giyinmiş bir kişinin rahatça dayanabileceği kuru ve yaş hazne °C sıcaklıkları (radyasyon etkisi dahil.).
Yüksek sıcaklığın etkileri: Yüksek sıcaklığın etkisiyle, vücudun iç sıcaklığını düşük tutmak için kalp atışları hızlanır. Derideki kılcallar daha çok kan taşır, böylece hem soğuma hızı hem de vücut sıcaklığı yavaş yavaş artar. Eğer termal çevre dayanabilecek gibiyse bu ölçüler bir süre sonra kalp hızı ve vücut sıcaklıklarının sabit kaldığı bir dengeye erişirler. Eğer vücut sıcaklığı 102°F (38.8°C) oluncaya kadar dengeye erişilmezse buna karşılık gelen 2 litre olan terleme hızı sıcak çarpması tehlikesi yaratır.
Aşırı sıcağa maruz kalma zorunda olan insanlara ara dinlenme periyodları tehlikeyi azaltır.
Sıcak çarpması aynı zamanda güneş çarpması olarak da bilinir. Bunun mutlaka güneşe maruz kalarak olması gerekmez. Bu olay vücudun kendini yeteri kadar soğutamayacağı bir ortama maruz kalmasıyla olur. Sonuç olarak vücut sıcaklığı yükselir ve ısı düzenleyici mekanizmanın tamamen bozulduğu noktaya erişilir. Bundan sonra vücut sıcaklığı süratle yükselir.
Semptomlar sıcak kuru cilt, şiddetli baş ağrısı, görme bozuklukları, hızlı sıcaklık artışları ve bilinç kaybıdır. Bu şartlar yüzün sıcaklığa ani maruz kalmasıyla fark edilir. Kazazede hemen sıcaktan çıkarılmalı ve vücut mümkün olduğu kadar süratle soğutulmalıdır. Bu genellikle suyu sıkılmış serin ıslak bezlerle yapılır.
Isı krampları bu yüksek sıcaklığa uzun süre maruz kalmanın sonucu olur ve özellikle bir ağırlık baskısıyla birlikte ve fazlaca su ve vücudun nem kaybı ile olur.
İSTENMEYEN HAVA KOŞULLARINA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Soğuğa karşı alınacak önlemler:
- Uygun bir ısıtma sistemiyle işyerinin istenen düzeyde ısıtılması ilk yapılacak iştir. Fabrikanın ısıtma düzeyini yörenin , iklim koşulları, içinde bulunan mevsim, yapının tipi, yapılan işin gerektirdiği kas çalışması (ağır iş, hafif iş), üretim süreci ve işçilerin giyinme alışkanlıkları belirleyecektir.
- Olanaklar elverdiği ölçüde uygun yerlere yerleştirilmiş çok sayıda ufak ısıtıcılardan yararlanılmalıdır.
- Isıtıcılar , havalandırma deliklerinden ve pencerelerden gelen havanın, içeride çalışanlara gelmeden önce ısıtılmasını sağlayacak biçimde yerleştirilmelidir.
İşçilerin üzerinde çalıştıkları yer döşemesini, uygun bir malzeme ile örneğin tahta ızgaralarla kaplatarak, yerden gelebilecek soğuğun etkisi azaltılabilir.
Uygun giysiler verilmelidir. Kullanılacak baretlerin içi kulakları, alnı ve hatta gerekirse ağzı da kapatabilecek türde kapşonlu / miflonlu olmalıdır. Kullanılan iş eldivenleri soğuğa karşı uygun yalıtımı / izolasyonu sağlamalıdır.
KAYNAKLAR
-
- Fridlund Lennart (Ed.), Safety-Health and Working Conditions, Training Manual, I.L.O. Geneva and Join Industrial Safety Council Stockholm, 1987.
- Thurman J.E., Louzine A.E., Kogi K., Higher Productivity and a Better Place to Work., Action Manual., I.L.O, Geneva 1988.
- Supervisors Safety Manual, 6 th Edition, National Safety Council, Chicago, 1985.
- Korinek, Dr.Frantisek, Endüsriyel Hijyen Saha Deney Mrtodları ve Önerilen Standardlar, İSGÜM, Ankara.
- Olishifski, J.B., (Ed.), Fundamentals of Industrial Hygiene, Second Ed., National Safety Council, Chicago1985.
- Erkan, Cahit., İş Sağlığı ve Meslek Hastalıkları, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları Sayı 441, A.Ü.Basımevi Ankara 1984.
- Stellman, Jeanne Mager, PrD (Ed.-in-Chief), Encyclopedia Of Occupational Health and Safety , 4 th Ed., – Volume 2 -, Part VI, 42 ,ILO, Geneva 1998,
- Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği, Resmi Gazete: 30 Kasım 2000 – Sayı:24246
- TS EN ISO 9004/Nisan 2001, Kalite Yönetim Sistemleri, Performans İyileştirmeleri İçin Kılavuz.