Musa Kamil Ekin
Yönetim Grubu
- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Sertifika
- C Sınıfı
- Firma
- BelKo ltd.şti.
İş Sözleşmelerinde İşverenlerin En Sık Yaptığı Hatalar
AKTİF 18 MART 2015.
Çalışma hayatımızda iş sözleşmelerinin artık hemen hemen her iş kolunda uygulanmaya başlandığını görmekteyiz. Şirketlerin ve insan kaynakları departmanlarının daha profesyonel bir şekilde normatif uygulamalara yönelmesi son derece olumlu gelişmeler olmasına rağmen, iş sözleşmelerinin de Kanunun emrettiği özellikleri taşımaları da oldukça kritik bir hâle bürünmektedir.
Bu yazımızda, iş sözleşmelerinde yapılan hatalar ve bu hataların Devlet tarafından yapılan kontroller (İş ve Sosyal Güvenlik Denetimleri) ile işveren tarafında yaşanabilecek olumsuzluklara genel hatları ile değineceğiz.
İş Sözleşmesi Nedir?
İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.
İş Sözleşmelerimde yapılan hatalara geçmeden önce kısaca iş sözleşmesi türlerini açıklamakta fayda var.
Yukarıda 4857 sayılı İş Kanunu ile belirtilen iş sözleşmesi türlerini genel hatları ile ifade ettik. Çalışma hayatının Devlet eli ile denetlendiği (Sosyal Güvenlik Denetmenleri, Sosyal Güvenlik Müfettişleri ve İş Müfettişleri) günümüzde yukarıdaki saydığımız her bir kuralda işverenin yapacağı hatalar işvereni zor durumda bırakmaktadır. Örneklemek gerekirse:
İş sözleşmelerinde belirtilen hükümlere ya da Kanunun emredici hükümlerine aykırılık tespit edilmesi halinde hem 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri hem de Borçlar Kanunu hükümleri uygulanabilir. Sözleşmeye aykırılı durumlarında var ise Adli ve İdari Yargı yoluna da başvurulabilir. Bu tarz durumları önlemek için işverenlerin ve özellikle işveren vekillerinin Yasa’da belirtilen hükümlere uyması büyük önem arz eder.
Kaynak:
AKTİF 18 MART 2015.
Çalışma hayatımızda iş sözleşmelerinin artık hemen hemen her iş kolunda uygulanmaya başlandığını görmekteyiz. Şirketlerin ve insan kaynakları departmanlarının daha profesyonel bir şekilde normatif uygulamalara yönelmesi son derece olumlu gelişmeler olmasına rağmen, iş sözleşmelerinin de Kanunun emrettiği özellikleri taşımaları da oldukça kritik bir hâle bürünmektedir.
Bu yazımızda, iş sözleşmelerinde yapılan hatalar ve bu hataların Devlet tarafından yapılan kontroller (İş ve Sosyal Güvenlik Denetimleri) ile işveren tarafında yaşanabilecek olumsuzluklara genel hatları ile değineceğiz.
İş Sözleşmesi Nedir?
İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir.
- İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir. Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur.
- Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren; işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür.
- Süresi bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu hüküm uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.
İş Sözleşmelerimde yapılan hatalara geçmeden önce kısaca iş sözleşmesi türlerini açıklamakta fayda var.
- Sürekli ve süreksiz iş sözleşmesi:
İş sözleşmesi kurulan personel ile, işin niteliği bakımından en çok 30iş günü süren işler süreksiz, daha uzun süren işlere sürekli iş sözleşmesi kurulmalıdır. - Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi:
Başlangıcı ve bitimi belli olan akitlere belirli süreli, başlangıcı belli bitimi olmayan akitlere belirsiz süreli iş sözleşmesi denir. İşin başlangıç ve bitiş tarihleri belirlenemiyorsa işveren ile işçi arasında belirsiz süreli iş sözleşmeleri kurulmalıdır. - Tam süreli ve kısmi süreli iş sözleşmesi:
4857 Sayılı Kanun'un 63. Maddesine göre azami haftalık çalışma süresi 45 saattir. Haftalık 45 saat çalışma süresine uygun yapılan işlere tam süreli; tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma ise kısmi süreli çalışmadır.
Çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş sözleşmesi: - Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.
Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi 20 saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır.
İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır. - Deneme süreli iş sözleşmesi:
Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır. - Takım Sözleşmesi:
Birden çok işçinin meydana getirdiği bir takımı temsilen bu işçilerden birinin, takım kılavuzu sıfatıyla işverenle yaptığı sözleşmeye takım sözleşmesi denir. Takım sözleşmesinin, oluşturulacak iş sözleşmeleri için hangi süre kararlaştırılmış olursa olsun, yazılı yapılması gerekir. Sözleşmede her işçinin kimliği ve alacağı ücret ayrı ayrı gösterilir. Takım sözleşmesinde isimleri yazılı işçilerden her birinin işe başlamasıyla, o işçi ile işveren arasında takım sözleşmesinde belirlenen şartlarla bir iş sözleşmesi yapılmış sayılır. Ancak, takım sözleşmesi hakkında Borçlar Kanununun 110 uncu maddesi hükmü de uygulanır. İşe başlamasıyla iş sözleşmesi kurulan işçilere ücretlerini işveren veya işveren vekili her birine ayrı ayrı ödemek zorundadır. Takım kılavuzu için, takıma dahil işçilerin ücretlerinden işe aracılık veya benzeri bir nedenle kesinti yapılamaz.
Yukarıda 4857 sayılı İş Kanunu ile belirtilen iş sözleşmesi türlerini genel hatları ile ifade ettik. Çalışma hayatının Devlet eli ile denetlendiği (Sosyal Güvenlik Denetmenleri, Sosyal Güvenlik Müfettişleri ve İş Müfettişleri) günümüzde yukarıdaki saydığımız her bir kuralda işverenin yapacağı hatalar işvereni zor durumda bırakmaktadır. Örneklemek gerekirse:
- En basitinden “Deneme Süreli İş Sözleşmesi” ile çalıştırılan bir personelin, çalıştığı süre boyunca 5510 sayılı Kanun 4.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı (eski SSK) olması zorunludur. Kamuoyunda genellikle hem işçi hem de işveren açısından deneme süreli çalışan personelin sigortasız çalıştırılabileceği görüşü hakim olmasına rağmen bu KESİNLİKLE yanlış bir görüştür ve herhangi bir denetim ile deneme süreli çalışan personelin sigortasız olması halinde 5510 sayılı Kanun 102.maddesine istinaden sigortasız çalıştırdığınız her personel için dönemin brüt asgari ücret tutarının 2 katı tutarında idari para cezası kesilir ve eğer var ise devlet tarafından almış olduğunuz teşvik ve desteklerden en az 1 yıl süre ile mahrum kalırsınız.
- Geçici iş ilişkisi kurulan işlerde, geçici iş ilişkisi hükümlerine aykırı davranıldığı tespit edilen işverenlere, aykırılık tespit edilen her işçi için 134,00TL idari para cezası uygulanır.
- Çağrı üzerine çalışmaya dayalı iş sözleşmelerinde; Yasada anılan hükümlere uyulmaması durumunda aykırılık tespit edilen her işçi için 134,00TL idari para cezası uygulanır.
- İş sözleşmesinin içeriğini belirtir yazılı belgeyi vermemek, işten ayrılan işçiye Çalışma Belgesi vermemek, belgeye gerçeğe aykırı bilgi yazmak durumlarında; bu durumdaki her işçi için; 134,00TL idari para cezası uygulanır.
- Yıllık ücretli izni yasaya aykırı şekilde bölmek, İzin ücretini yasaya aykırı şekilde ödemek veya eksik ödemek, Sözleşmesi fesih edilen işçiye yıllık izin ücreti ödememek, Yıllık izin yönetmeliğinin esas usullerine aykırı olarak izni kullandırmamak veya eksik kullandırmak durumlarında aykırılık tespit edilen her işçi için 270,00TL idari para cezası uygulanır.
İş sözleşmelerinde belirtilen hükümlere ya da Kanunun emredici hükümlerine aykırılık tespit edilmesi halinde hem 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri hem de Borçlar Kanunu hükümleri uygulanabilir. Sözleşmeye aykırılı durumlarında var ise Adli ve İdari Yargı yoluna da başvurulabilir. Bu tarz durumları önlemek için işverenlerin ve özellikle işveren vekillerinin Yasa’da belirtilen hükümlere uyması büyük önem arz eder.
Kaynak: