İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlarına Olan İhtiyaç Artıyor
İş kazalarında yaşanan ölümler ve yaralanmalar iş sağlığı ve güvenliği konusunda yetişmiş personelin önemini bir kez daha gündeme getiriyor.
Uzmanlar, hem kamuda hem de özel sektörde yetişmiş iş sağlığı ve güvenliği (ISG) uzmanı konusunda personel açığının çok fazla olduğunu belirterek bu alanda verilecek eğitimlerin önemine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esin Tümer, kamudaki yetişmiş ISG (iş sağlığı ve güvenliği) personel açığının çok fazla olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
İş kazaları ve işçi ölümlerinde ilk sıradayız!
"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her gün 172 iş kazası meydana geliyor. Bu kazalar her gün ortalama 4 işçinin hayatına mal olurken, 6 işçi ise sürekli iş göremez hale geliyor. Çalışma hayatındaki bu olumsuz tablo, Türkiye'nin Avrupa'da iş kazaları ve işçi ölümlerinde 1. sıradaki yerini korumasına da beraberinde getiriyor.
Kaza sonucu meydana gelen uzuv kaybına bağlı malulen emeklilik, yaralanma, iş göremez olma veya ölümlü vaka verilerine bir zamanlar SGK verileri üzerinden ulaşılabilirken 2013 yılından itibaren Avrupa Birliği Standartları çerçevesinde elektronik ortam üzerinden bu sonuçlara ulaşılabilmektedir. Detaylı istatistiklerin de elde edilmesiyle konu daha hassas takibe alınmıştır. Bu anlamda, "kavram" olarak yeni, "kanun" olarak yeni, "hizmet uygulama" olarak yeni bir alandan söz ediyoruz.
Kanun 2012 yılında çıkmış olmasına rağmen özel sektör kademeli olarak geçiş yapmakta kamuda ise tüm organları ile hizmet Temmuz 2016'ya ötelenmiştir. Dört yılda kamuda hala tam anlamıyla devreye giremedi. İş Güvenliği alanında "memur veya işçi" fark etmez çalışan başlığında tüm gereklerin yapılması için daha uzun bir yolumuz var. Bu da konunun önemini açıkça ifade ediyor.
Kamuda ISG personel açığı çok fazla
SGK'ya kayıtlı 1 milyonun üzerinde iş yeri, bir o kadar da kayıtsız işyeri olduğunu düşünüyoruz. Yapılan işe bakılmaksızın bir çalışanı olan tüm iş yerleri yani kendi nam ve hesabına çalışıp eleman çalıştırmayan hariç, bir tane bile çalışanı olan işyeri bu hizmeti almak zorunda. Ankara'da 26-28 Temmuz tarihleri arasında Türkiye Belediyeler Birliği organizasyonunda gerçekleşen, Büyükşehir Belediyelerindeki İSG Hizmeti Çalıştayında bir kez daha görülmüştür ki kamudaki yetişmiş ISG personel açığı çok fazla. Oturum başkanlığını yaptığım Çalıştayın 2016 için hazırladığı ve Çalışma Bakanlığı ile paylaşılan raporun ilk maddesini kamuda iş güvenliği uzmanları için "norm kadro" ihtiyacı oluşturuyor. Kısaca özel sektöre yetmeyen uzman sayısı kamunun devreye girmesi ile daha da büyüyen bir istihdamı gerekli kılacaktır.
Üniversite-sanayi işbirliği önemli!
Çalışma Bakanlığı ve YÖK işbirliği çerçevesinde Lisans Eğitimi içinde İSG dersleri zorunluluğu getirildi. Böylece tüm mühendislik bölümleri için, İş Güvenliği dersleri verilmesi zorunlu oldu. Öte yandan, mevzuatın sahada uygulanması açısından enstitümüze bağlı tezlerin önemi büyük. Sanayi-üniversite işbirliği içinde bugünlerde çok sayıda akademik çalışmaya imza atılıyor. Kanun, ilgili tüm alanlarında yönetmelikler ile ilerliyor. Örneğin şu anda sadece doğalgaz işlerinde iş güvenliği başlığında bir yönetmeliğimiz yok. Bu konu tez olarak ele alındı ve bir akademik çalışma oluşturuldu. Kısaca akademik kariyer ve çalışmalar hem üniversiteler için hem de saha için çok kıymetli şuanda.
Akademisyen ihtiyacı da var!
Ana Bilim Dalı olarak 2012'den sonra yapılanan, interdsipliner bir alandan bahsediyoruz. Maden, Makine, İnşaat, Kimya, Elektrik disiplinleri içinde Hukuksal Mevzuat ve Güvenlik Mühendisliği entegrasyonunda gelişen çalışmalarda, özellikle bu alanda akademik kariyer hem üniversiteler hem de saha için çok kıymetli.
Müfettiş kadrolarında açık var!
Halen tehlike sınıfına göre ayrıştırılan iş yerleri ki bu bazen yapılan iş ile çelişkili sonuçlar doğuruyor, bu tehlike sınıflarına göre hizmet veren A, B, C sınıfı uzmanlarla hizmet yürütüyor. Şu an alanda yeterli sayıda istenilen düzeyde İş Güvenliği Uzmanı olmadığı için, uzmanlar sorumluluk alanlarının bir üst seviyesindeki iş yerlerine hizmet veriyor. Ayrıca iş güvenliği hizmetlerini denetlemeye yetkili müfettiş kadrolarındaki açık da net.
İş Sağlığı ve Güvenliği alanında ön lisans mezunları İş Sağlığı ve Güvenliği Teknikeri olarak mezun oluyor. Fakülteye bağlı 4 yıllık mezunlarımızı ise "Güvenlik Mühendisi" (Safety Engineer) formasyonunda yetiştiriyoruz. Çalışma Bakanlığı'nın açtığı sınavlar ile en üst seviyede profesyonel olma şansı elde ediliyor."
Haber Yayın Tarihi: 06.08.2015 16:37:00 Bültenler
İş kazalarında yaşanan ölümler ve yaralanmalar iş sağlığı ve güvenliği konusunda yetişmiş personelin önemini bir kez daha gündeme getiriyor.
Uzmanlar, hem kamuda hem de özel sektörde yetişmiş iş sağlığı ve güvenliği (ISG) uzmanı konusunda personel açığının çok fazla olduğunu belirterek bu alanda verilecek eğitimlerin önemine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esin Tümer, kamudaki yetişmiş ISG (iş sağlığı ve güvenliği) personel açığının çok fazla olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
İş kazaları ve işçi ölümlerinde ilk sıradayız!
"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her gün 172 iş kazası meydana geliyor. Bu kazalar her gün ortalama 4 işçinin hayatına mal olurken, 6 işçi ise sürekli iş göremez hale geliyor. Çalışma hayatındaki bu olumsuz tablo, Türkiye'nin Avrupa'da iş kazaları ve işçi ölümlerinde 1. sıradaki yerini korumasına da beraberinde getiriyor.
Kaza sonucu meydana gelen uzuv kaybına bağlı malulen emeklilik, yaralanma, iş göremez olma veya ölümlü vaka verilerine bir zamanlar SGK verileri üzerinden ulaşılabilirken 2013 yılından itibaren Avrupa Birliği Standartları çerçevesinde elektronik ortam üzerinden bu sonuçlara ulaşılabilmektedir. Detaylı istatistiklerin de elde edilmesiyle konu daha hassas takibe alınmıştır. Bu anlamda, "kavram" olarak yeni, "kanun" olarak yeni, "hizmet uygulama" olarak yeni bir alandan söz ediyoruz.
Kanun 2012 yılında çıkmış olmasına rağmen özel sektör kademeli olarak geçiş yapmakta kamuda ise tüm organları ile hizmet Temmuz 2016'ya ötelenmiştir. Dört yılda kamuda hala tam anlamıyla devreye giremedi. İş Güvenliği alanında "memur veya işçi" fark etmez çalışan başlığında tüm gereklerin yapılması için daha uzun bir yolumuz var. Bu da konunun önemini açıkça ifade ediyor.
Kamuda ISG personel açığı çok fazla
SGK'ya kayıtlı 1 milyonun üzerinde iş yeri, bir o kadar da kayıtsız işyeri olduğunu düşünüyoruz. Yapılan işe bakılmaksızın bir çalışanı olan tüm iş yerleri yani kendi nam ve hesabına çalışıp eleman çalıştırmayan hariç, bir tane bile çalışanı olan işyeri bu hizmeti almak zorunda. Ankara'da 26-28 Temmuz tarihleri arasında Türkiye Belediyeler Birliği organizasyonunda gerçekleşen, Büyükşehir Belediyelerindeki İSG Hizmeti Çalıştayında bir kez daha görülmüştür ki kamudaki yetişmiş ISG personel açığı çok fazla. Oturum başkanlığını yaptığım Çalıştayın 2016 için hazırladığı ve Çalışma Bakanlığı ile paylaşılan raporun ilk maddesini kamuda iş güvenliği uzmanları için "norm kadro" ihtiyacı oluşturuyor. Kısaca özel sektöre yetmeyen uzman sayısı kamunun devreye girmesi ile daha da büyüyen bir istihdamı gerekli kılacaktır.
Üniversite-sanayi işbirliği önemli!
Çalışma Bakanlığı ve YÖK işbirliği çerçevesinde Lisans Eğitimi içinde İSG dersleri zorunluluğu getirildi. Böylece tüm mühendislik bölümleri için, İş Güvenliği dersleri verilmesi zorunlu oldu. Öte yandan, mevzuatın sahada uygulanması açısından enstitümüze bağlı tezlerin önemi büyük. Sanayi-üniversite işbirliği içinde bugünlerde çok sayıda akademik çalışmaya imza atılıyor. Kanun, ilgili tüm alanlarında yönetmelikler ile ilerliyor. Örneğin şu anda sadece doğalgaz işlerinde iş güvenliği başlığında bir yönetmeliğimiz yok. Bu konu tez olarak ele alındı ve bir akademik çalışma oluşturuldu. Kısaca akademik kariyer ve çalışmalar hem üniversiteler için hem de saha için çok kıymetli şuanda.
Akademisyen ihtiyacı da var!
Ana Bilim Dalı olarak 2012'den sonra yapılanan, interdsipliner bir alandan bahsediyoruz. Maden, Makine, İnşaat, Kimya, Elektrik disiplinleri içinde Hukuksal Mevzuat ve Güvenlik Mühendisliği entegrasyonunda gelişen çalışmalarda, özellikle bu alanda akademik kariyer hem üniversiteler hem de saha için çok kıymetli.
Müfettiş kadrolarında açık var!
Halen tehlike sınıfına göre ayrıştırılan iş yerleri ki bu bazen yapılan iş ile çelişkili sonuçlar doğuruyor, bu tehlike sınıflarına göre hizmet veren A, B, C sınıfı uzmanlarla hizmet yürütüyor. Şu an alanda yeterli sayıda istenilen düzeyde İş Güvenliği Uzmanı olmadığı için, uzmanlar sorumluluk alanlarının bir üst seviyesindeki iş yerlerine hizmet veriyor. Ayrıca iş güvenliği hizmetlerini denetlemeye yetkili müfettiş kadrolarındaki açık da net.
İş Sağlığı ve Güvenliği alanında ön lisans mezunları İş Sağlığı ve Güvenliği Teknikeri olarak mezun oluyor. Fakülteye bağlı 4 yıllık mezunlarımızı ise "Güvenlik Mühendisi" (Safety Engineer) formasyonunda yetiştiriyoruz. Çalışma Bakanlığı'nın açtığı sınavlar ile en üst seviyede profesyonel olma şansı elde ediliyor."
Haber Yayın Tarihi: 06.08.2015 16:37:00 Bültenler