Fatih Özcan
Site Kurucusu
- Katılım
- 7 Aralık 2013
- Şehir
- Yurt Dışı
- Sertifika
- Diğer Belge
- Firma
- ABL Group
İşyerlerinde hammadde, ara veya mamül madde olarak gaz, buhar, sis, duman veya toz şeklinde değişik maddeler bulunur veya çeşitli işlemler sonucu ortaya çıkar. Bunlar işyeri havasını kirletebilirler. Bazen, maddeler insan sağlığı için zararlı olmazlar, ancak konsantrasyonları yüksek olursa rahatsız edici olurlar. Bazen de çok zararlı olabilirler. Bunlarla kirlenmiş havanın solunumu ciddi hastalıklara veya ölümlere sebep olabilir. Bazı durumlarda da çeşitli konsantrasyonlardaki bazı gazlar parlama, patlama veya yangın riski yaratabilirler.
Çalışma işlemleri sırasında bu maddeler işyeri ortamına dağılabilir. Bunların dağılması tam olarak önlenemeyebilir. En modern işyerlerinde, en ileri teknoloji kullanıldığı halde,
her basamakta tamamen yalıtılmış olarak çalışılamaz. Zararlı olabilecek maddenin sızarak işçinin solunum alanına girmesi önlenemeyebilir .
Her ne kadar işyeri atmosferine kirleticilerin girmesi önlenemiyorsa da özel yollarla (genel havalandırma, lokal-yerel absorbsiyonlu / emişli havalandırma, çalışma işlemlerinin yalıtılması) havadaki kirletici maddelerin yoğunluğu (kirli hava uzun süre solunsa bile) zararlı olmayacak , parlama – patlama riski yaratmayacak duruma getirilebilir.
Önlem alınabilmesi için de ön koşul bu riskleri tanımaktır. Bu amaçla bu yazıda iş sağlığı ve güvenliği yönünden gazların tanıtılması amaçlanmıştır.
Gaz sözcüğü; genellikle sabit bir şekli ve belirli bir hacmi olmayıp sınırsız olarak yayılabilen ve basınç artması veya sıcaklığın azalmasının etkisi ile sıvı veya katı hale gelebilen maddeyi ifade eder.
GAZLAR KİMYASAL ÖZELLİKLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILIRSA;
1 – Parlayabilen gazlar: (Genel olarak kullanılan bu gazlar hakkında aşağıda biraz daha ayrıntılı bilgi verilecektir.)
2 – Parlamayan gazlar: Hiçbir konsantrasyonda hava veya oksijen ile yanmazlar . Bunlara örnek olarak;
Hava;
Oksijen (O2) : % hacim olarak 20.95
Nitrojen ( Azot )(N2) : % hacim olarak 78.07
Asal gazlar, H2, Ozon (03) : % hacim olarak 0.95
Karbon dioksit (CO2) : % hacim olarak 0,03
Azot (N2)
Helyum (He) ve diğer asal gazlar {Neon (Ne), Argon (Ar), Kripton (Kr), Kisinon (Xe), Radon (Rn) } .
Karbon dioksit (CO2),
Kükürt dioksit (SO2) verilebilir.
3 – Reaktif gazlar: Bazı koşullar altında diğer maddelerle kimyasal olara reaksiyona girerler. Bu gazlar;
Flüor (F)
Klor (Cl2) (parlamayan gaz olarak sınıflandırılır) ile hidrojen (H2) (parlayabilen bir gaz) arasındaki reaksiyon.
Asetilen (CHCH)
Metil asetilen (CH3CCH )
Propilen (CH3CH:CH2) ve
Vinil klorür’dür (-CH2:CHCl) .
4 – Toksik (zehirli) gazlar: Solunum atmosferine yayıldıklarında ciddi sağlık sakıncaları yaratabilirler. Bunlara örnek;
Klor (Cl2)
Hidrojen sülfür (H2S)
Amonyak (NH3)
Karbonmonoksit (CO) verilebilir.
GAZLARIN KULLANIMLARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI
1. Basit Boğucu Gazlar;
Azot (N2) , karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) bu sınıfa örnek olarak gösterilebilir. Örneğin karbondioksitin işyeri çalışma ortamında bulunmasına izin verilebilecek en fazla miktarı (MAK değeri; Müsadeedilebilir Azami Konsantrasyon’u) 5000 ppm (milyon hacimde kısım olarak) gibi yüksek bir değerdir. Bu sınıftaki gazlar normal havadaki %20,9 oksijen oranını düşürmek suretiyle boğucu etki gösterebilirler.
Not: Havadaki oksijen oranı hacimce;
% 12 – 14 olursa; derin soluma, nabızda hızlanma ve koordinasyon bozukluğu.
%10 – 12 olursa; baş dönmesi, istekli hareketlerde güçlük.
% 8 – 10 olursa; bulantı, kusma, baygınlık, yüzde solukluk.
% 6 – 8 olursa; 8 – 6 dakikada ölüm.
% 4 olursa; çok kısa bir zamanda ölüm olabilir.
2. Kimyasal Boğucu Gazlar;
Değişik mekanizmalarla hücre oksidasyonunu etkiler ve toksik etki gösterir. Örnek olarak (aynı zamanda karşılarında çalışma ortamında bulunmasına izin verilebilecek değerleri – TLV: Eşik Sınır Değerleri- de verilmiştir):
Karbon monoksit (CO) :50 ppm
Hidrojen siyanür (HCN) :10 ppm
Hidrojen sülfür (H2S) :10 ppm
Özellikle üst solunum yollarında, gözlerde, deride çeşitli derecelerde tahrişe neden olabilirle. Örnek olarak;
Amonyak (NH3) :25 ppm
Klor (Cl2) :1
Azot dioksit (NO2) :5 ppm
Kükürt dioksit (SO2) :0,1 ppm
Ozon (O3) :0,1 ppm
Amonyak, klor ve kükürt dioksit’de etki hemen hissedilebilir. Ancak azot dioksit (NO2) ve fosgen’de (COCl2) etki birkaç saat sonra hissedilebilir.
4. Sistemik zehir etkisi gösteren gazlar: Örnek olarak ( bazı izabe fırınlarında veya anılan maddeleri içeren metaller kaynak yapılırken açığa çıkabilirler);
Arsin (AsH3) :0,05 ppm
Fosfin (PH3) :0,3 ppm
Stibin (SbH3) :0,1 ppm
Fosfin’de baygınlık, kan basıncında düşme, ishal ,
Arsin ve ve Stibin’de hemoliz ve hemoglobinuri görülür.
Tablo 1: Yanıcı Gazlar ve Bunların Parlama – Patlama Sınırları
Gazlar (ve çok çabuk buharlaşabilen sıvılar) genellikle basınçlı kaplarda (silindirlerde / tüplerde) depolanır – taşınır ve kullanıldıkları noktalara – yerlere çeşitli özellikte hortum veya borularla iletilir.
Basınçlı tanklarda – tüplerde ve borularda – hortumlarda kırılma olduğunda (genellikle olası iki durum sözkonusudur.
a. Gaz çıkış noktasında yanabilir.
b. Gaz tutuşmayabilir. Bu durumda atmosfere / çalışma ortamına yayılabilir.
İkinci durum ciddi bir patlamayla sonuçlanabilecek, patlayıcı bir karışımın oluşmasına neden olabilir.
Hava – gaz (veya hava – buhar) karışımlarının patlamalarına engel olmak için en uygun yöntem bu patlayıcı karışımların oluşmalarına önlemektir. Buna olanak yoksa, karışımları genel havalandırma ile seyrelterek patlama sınırlarının altına düşürmek veya meydana geldikleri (ortama yayıldıkları) yerde, hava ile karışımlarına olanak vermeden uzaklaştırmak gerekir.
Hemen söndürülmesi gereken bir çok yangın çeşidinden farklı olarak, gaz yangınlarının söndürülmesinde uygulanacak genel kural önce haz akışını kesmek, sonra söndürmektir. Bu nedenle, gaz yangınlarını derhal söndürmeye kalkışılmamalı, gaz akışı kesilene kadar yanmasına izin verilmelidir.
Bu arada, gaz kesilerek yangın söndürülünceye kadar, yakınındaki yanabilir maddelerin , yanan gazdan yayılan ısıyı absorblayarak tutuşmasını önlemek için olanaklı ise uzaklaştırılmalı veya çevre su ile soğutularak korunmalıdır.
Eğer akan gazı kesecek vanayı kapamak için, yangının söndürülmesi mutlaka gerekiyorsa, çok kısa bir sürede (an be an) gaz alevleri söndürülerek vana kapatılmalıdır.
Gaz alevleri karbondioksitli ya da diğer tip söndürücülerle söndürüldüğünde, yanmamış gaz akmaya devam ederse, çok büyük bir olasılıkla, havayla patlayıcı bir karışım yaparak, herhangi bir tutuşma kaynağına eriştiğinde patlamaya neden olabilir. Bu patlama ise, gazın yanmasından dolayı oluşabilecek zarardan daha çok bir zarar meydana getirebilir.
Tehlikeli gazları taşıyan kaplar, içerdikleri gazın özelliklerine uygun renklerle boyanmalı, Avrupa Birliğinin veya Uluslar arası Çalışma Örgütünün kabul ettiği etiket ve sembollerle işaretlenmelidir.
Yukarıda belirtilen gazlardan biri veya birkaçı ile çalışılan işyerlerinde “Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük” hükümlerine uyulmalıdır.
İşçilere, yaptıkları işlerde özellikle maruz kalınacak tehlikeler, yangın halinde alınması gereken önlemler, atıkların etkisiz hale getirilmesi, yüklemede, boşaltmada ve işyerinin temizlenmesinde gerekli özel işlemler hakkında eğitim, alıştırma, tecrübe ve uygulama suretiyle yeterli bilgi verilmelidir.
Gözleri rahatsız eden gazların bulunduğu yerlerde çalışan işçilere, havalandırma delikleri bulunmayan , gözleri sıkıca çevreleyen ve bu maddelere karşı dayanıklı malzemeden ve buğulanmayı önleyecek şekilde yapılmış koruyucu gözlük verilmelidir.
Maskeler ve solunum cihazları “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 533 ncü maddesinde” belirtilen kurallara uygun olmalıdır.
Üretici veya tedarikçiden sağlanacak her bir zararlı ve tehlikeli kimyasal maddenin / gazların “malzeme güvenlik bilgi formları” (MGBF/MSDS), çalışanların anlayacağı dile çevrilerek, rahatça ulaşacakları yerlere konulmalı ve bunlardan nasıl yararlanacakları konusunda eğitilmelidir.
Kaynaklar
Çalışma işlemleri sırasında bu maddeler işyeri ortamına dağılabilir. Bunların dağılması tam olarak önlenemeyebilir. En modern işyerlerinde, en ileri teknoloji kullanıldığı halde,
her basamakta tamamen yalıtılmış olarak çalışılamaz. Zararlı olabilecek maddenin sızarak işçinin solunum alanına girmesi önlenemeyebilir .
Her ne kadar işyeri atmosferine kirleticilerin girmesi önlenemiyorsa da özel yollarla (genel havalandırma, lokal-yerel absorbsiyonlu / emişli havalandırma, çalışma işlemlerinin yalıtılması) havadaki kirletici maddelerin yoğunluğu (kirli hava uzun süre solunsa bile) zararlı olmayacak , parlama – patlama riski yaratmayacak duruma getirilebilir.
Önlem alınabilmesi için de ön koşul bu riskleri tanımaktır. Bu amaçla bu yazıda iş sağlığı ve güvenliği yönünden gazların tanıtılması amaçlanmıştır.
Gaz sözcüğü; genellikle sabit bir şekli ve belirli bir hacmi olmayıp sınırsız olarak yayılabilen ve basınç artması veya sıcaklığın azalmasının etkisi ile sıvı veya katı hale gelebilen maddeyi ifade eder.
GAZLAR KİMYASAL ÖZELLİKLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILIRSA;
1 – Parlayabilen gazlar: (Genel olarak kullanılan bu gazlar hakkında aşağıda biraz daha ayrıntılı bilgi verilecektir.)
2 – Parlamayan gazlar: Hiçbir konsantrasyonda hava veya oksijen ile yanmazlar . Bunlara örnek olarak;
Hava;
Oksijen (O2) : % hacim olarak 20.95
Nitrojen ( Azot )(N2) : % hacim olarak 78.07
Asal gazlar, H2, Ozon (03) : % hacim olarak 0.95
Karbon dioksit (CO2) : % hacim olarak 0,03
Azot (N2)
Helyum (He) ve diğer asal gazlar {Neon (Ne), Argon (Ar), Kripton (Kr), Kisinon (Xe), Radon (Rn) } .
Karbon dioksit (CO2),
Kükürt dioksit (SO2) verilebilir.
3 – Reaktif gazlar: Bazı koşullar altında diğer maddelerle kimyasal olara reaksiyona girerler. Bu gazlar;
Flüor (F)
Klor (Cl2) (parlamayan gaz olarak sınıflandırılır) ile hidrojen (H2) (parlayabilen bir gaz) arasındaki reaksiyon.
Asetilen (CHCH)
Metil asetilen (CH3CCH )
Propilen (CH3CH:CH2) ve
Vinil klorür’dür (-CH2:CHCl) .
4 – Toksik (zehirli) gazlar: Solunum atmosferine yayıldıklarında ciddi sağlık sakıncaları yaratabilirler. Bunlara örnek;
Klor (Cl2)
Hidrojen sülfür (H2S)
Amonyak (NH3)
Karbonmonoksit (CO) verilebilir.
GAZLARIN KULLANIMLARINA GÖRE SINIFLANDIRILMASI
- Yakıt gazları
- Endüstriyel (sınai) gazlar.
- Tıbbi gazlar {Siklo propan, Oksijen, Azot monoksit (nitrous oxide) }
1. Basit Boğucu Gazlar;
Azot (N2) , karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) bu sınıfa örnek olarak gösterilebilir. Örneğin karbondioksitin işyeri çalışma ortamında bulunmasına izin verilebilecek en fazla miktarı (MAK değeri; Müsadeedilebilir Azami Konsantrasyon’u) 5000 ppm (milyon hacimde kısım olarak) gibi yüksek bir değerdir. Bu sınıftaki gazlar normal havadaki %20,9 oksijen oranını düşürmek suretiyle boğucu etki gösterebilirler.
Not: Havadaki oksijen oranı hacimce;
% 12 – 14 olursa; derin soluma, nabızda hızlanma ve koordinasyon bozukluğu.
%10 – 12 olursa; baş dönmesi, istekli hareketlerde güçlük.
% 8 – 10 olursa; bulantı, kusma, baygınlık, yüzde solukluk.
% 6 – 8 olursa; 8 – 6 dakikada ölüm.
% 4 olursa; çok kısa bir zamanda ölüm olabilir.
2. Kimyasal Boğucu Gazlar;
Değişik mekanizmalarla hücre oksidasyonunu etkiler ve toksik etki gösterir. Örnek olarak (aynı zamanda karşılarında çalışma ortamında bulunmasına izin verilebilecek değerleri – TLV: Eşik Sınır Değerleri- de verilmiştir):
Karbon monoksit (CO) :50 ppm
Hidrojen siyanür (HCN) :10 ppm
Hidrojen sülfür (H2S) :10 ppm
3. Tahriş Yapan Gazlar;
Özellikle üst solunum yollarında, gözlerde, deride çeşitli derecelerde tahrişe neden olabilirle. Örnek olarak;
Amonyak (NH3) :25 ppm
Klor (Cl2) :1
Azot dioksit (NO2) :5 ppm
Kükürt dioksit (SO2) :0,1 ppm
Ozon (O3) :0,1 ppm
Amonyak, klor ve kükürt dioksit’de etki hemen hissedilebilir. Ancak azot dioksit (NO2) ve fosgen’de (COCl2) etki birkaç saat sonra hissedilebilir.
4. Sistemik zehir etkisi gösteren gazlar: Örnek olarak ( bazı izabe fırınlarında veya anılan maddeleri içeren metaller kaynak yapılırken açığa çıkabilirler);
Arsin (AsH3) :0,05 ppm
Fosfin (PH3) :0,3 ppm
Stibin (SbH3) :0,1 ppm
Arsin ve ve Stibin’de hemoliz ve hemoglobinuri görülür.
Tablo 1: Yanıcı Gazlar ve Bunların Parlama – Patlama Sınırları
Gazlar (ve çok çabuk buharlaşabilen sıvılar) genellikle basınçlı kaplarda (silindirlerde / tüplerde) depolanır – taşınır ve kullanıldıkları noktalara – yerlere çeşitli özellikte hortum veya borularla iletilir.
Basınçlı tanklarda – tüplerde ve borularda – hortumlarda kırılma olduğunda (genellikle olası iki durum sözkonusudur.
a. Gaz çıkış noktasında yanabilir.
b. Gaz tutuşmayabilir. Bu durumda atmosfere / çalışma ortamına yayılabilir.
İkinci durum ciddi bir patlamayla sonuçlanabilecek, patlayıcı bir karışımın oluşmasına neden olabilir.
Hava – gaz (veya hava – buhar) karışımlarının patlamalarına engel olmak için en uygun yöntem bu patlayıcı karışımların oluşmalarına önlemektir. Buna olanak yoksa, karışımları genel havalandırma ile seyrelterek patlama sınırlarının altına düşürmek veya meydana geldikleri (ortama yayıldıkları) yerde, hava ile karışımlarına olanak vermeden uzaklaştırmak gerekir.
Hemen söndürülmesi gereken bir çok yangın çeşidinden farklı olarak, gaz yangınlarının söndürülmesinde uygulanacak genel kural önce haz akışını kesmek, sonra söndürmektir. Bu nedenle, gaz yangınlarını derhal söndürmeye kalkışılmamalı, gaz akışı kesilene kadar yanmasına izin verilmelidir.
Bu arada, gaz kesilerek yangın söndürülünceye kadar, yakınındaki yanabilir maddelerin , yanan gazdan yayılan ısıyı absorblayarak tutuşmasını önlemek için olanaklı ise uzaklaştırılmalı veya çevre su ile soğutularak korunmalıdır.
Eğer akan gazı kesecek vanayı kapamak için, yangının söndürülmesi mutlaka gerekiyorsa, çok kısa bir sürede (an be an) gaz alevleri söndürülerek vana kapatılmalıdır.
Gaz alevleri karbondioksitli ya da diğer tip söndürücülerle söndürüldüğünde, yanmamış gaz akmaya devam ederse, çok büyük bir olasılıkla, havayla patlayıcı bir karışım yaparak, herhangi bir tutuşma kaynağına eriştiğinde patlamaya neden olabilir. Bu patlama ise, gazın yanmasından dolayı oluşabilecek zarardan daha çok bir zarar meydana getirebilir.
Tehlikeli gazları taşıyan kaplar, içerdikleri gazın özelliklerine uygun renklerle boyanmalı, Avrupa Birliğinin veya Uluslar arası Çalışma Örgütünün kabul ettiği etiket ve sembollerle işaretlenmelidir.
Yukarıda belirtilen gazlardan biri veya birkaçı ile çalışılan işyerlerinde “Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük” hükümlerine uyulmalıdır.
İşçilere, yaptıkları işlerde özellikle maruz kalınacak tehlikeler, yangın halinde alınması gereken önlemler, atıkların etkisiz hale getirilmesi, yüklemede, boşaltmada ve işyerinin temizlenmesinde gerekli özel işlemler hakkında eğitim, alıştırma, tecrübe ve uygulama suretiyle yeterli bilgi verilmelidir.
Gözleri rahatsız eden gazların bulunduğu yerlerde çalışan işçilere, havalandırma delikleri bulunmayan , gözleri sıkıca çevreleyen ve bu maddelere karşı dayanıklı malzemeden ve buğulanmayı önleyecek şekilde yapılmış koruyucu gözlük verilmelidir.
Maskeler ve solunum cihazları “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün 533 ncü maddesinde” belirtilen kurallara uygun olmalıdır.
Üretici veya tedarikçiden sağlanacak her bir zararlı ve tehlikeli kimyasal maddenin / gazların “malzeme güvenlik bilgi formları” (MGBF/MSDS), çalışanların anlayacağı dile çevrilerek, rahatça ulaşacakları yerlere konulmalı ve bunlardan nasıl yararlanacakları konusunda eğitilmelidir.
Kaynaklar
- Kinnon Mc, Gordon P. (Ed). Fire Protection Handbook, Fourteenth Edition NFPA , Boston 1976.
- Birchall James D. The Classification of Fire Hazards and Extinction Methods, Ernest Benn Limited, London 1961.
- ….., ILO Accident Prevention a Workers’ Education Manual Geneva 1985.
- Hawley Gressner G. The Condensed Chemical Dictionary, Van Nostrand Reinhold Company, ninth Edition, 1977.
- …., NFPA Fire Protection Guide on Hazardous Materials, 9 th Edition Boston 1986.
- Korinek, Dr. Frantisek, endüstriyel Hijyen Saha Deney Metodları ve Önerilen Standardlar, İSGÜM, teksir.
- Horatio Bond, Industrial Fire Brigades, Training Manual, NFPA 1968, Boston.
- Richard, L.Tuva, Principles of Fire Protection Chemistry, NFPA, Boston 1968.