Musa Kamil Ekin
Yönetim Grubu
- Katılım
- 6 Nisan 2015
- Sertifika
- C Sınıfı
- Firma
- BelKo ltd.şti.
ClearSign adlı şirket, fosil yakıtlı enerji santrallerinin emisyonlarını azaltacak ucuz bir teknoloji üzerinde çalışıyor. Şirket, fosil yakıtlı bir yanma odasında, elektrik alan içeren bir teknikle, alev formunu kontrol edip emisyonları azaltıyor.
Bu teknoloji gelişmekte olan ülkelerdeki kirliliği azaltmayı sağlayabilir. Çünkü diğer emisyon kontrol sistemlerinden çok daha ucuz. Ayrıca ClearSign, emisyon değerlerinde azaltma yapıldığı gibi güç santrallerinin tükettiği yakıtta da yaklaşık olarak %30 tasarruf sağladığını iddia ediyor. Fakat uzmanlara göre bu rakam abartılı.
Güç santrallerinde oluşan emisyonlar bir çok problemi beraberinde getiriyor. Örneğin alevin bir kısmında oluşabilecek yüksek sıcaklık nedeniyle NO2 oluşumu gözlenebilir. Benzer bir şekilde yakıt hava oranının düzgün dağılmadan yanması ise bacada kurum oluşturabiliyor.
► İlginizi Çekebilir: ABD’de CO₂ Emisyonları % 11 Azaldı
ClearSign yüksek voltajla elektrik alanlar yaratarak yanma alevinde bulunan molekülleri elektriksel güçle işliyor. Bu yöntem hava yakıt karışımını iyileştirebildiği gibi, emisyonaneden olan alev içindeki düzensiz dağılan sıcakları yayabiliyor.
Elektrik kullanarak alevi biçimlendirme fikri yıllardır var olmuştu. Fakat konvansiyonel uygulamalar plazma gerektiriyordu ve plazma çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuyordu. ClearSign sahip olduğu teknolojinin, güç santrallerinde kullanılan yakıtın sadece %0,1’i ile çalışabileceğini vaat ediyor. Bu teknoloji temelde elektrotları alevde kullanarak çalışıyor. Elektrotlar yüksek voltajlı akımla iyonları hareket ettiriyor, bu da alev formunu kontrol etmemizi sağlıyor. Pekiyi alev şeklini kontrol etmekle emisyonun ne ilgisi var? Şimdi koca birtermik santral düşünelim. Kazan dairesinde yanan devasa ateşe eğer uygun hava yakıt oranı beslenmedi zaman tam yanma gerçekleşmez ve CO, SOx, uçucu partiküller gibi emisyonlarbaca gazıyla atmosfere salınır. Aynı şekilde eğer kazanda homojen dağılmamış olan sıcaklık NO2 emisyonuna neden olacaktır.
California Üniversitesinde mekanik mühendisi olan Prof. Michael Frenklach, “daha önce de elektrik alanla ilgili çalışmalar yapıldığını fakat bu tekniğin etkilerinin ClearSign gibi kanıtlanamadığını” söylüyor.
Ek olarak, bu teknoloji emisyonu azaltarak güç santrallerinin verimliliği artırabilir. Hava-yakıt karışımını iyileştirmek yakıt israfını azaltarak tam yanmanın gerçekleşmesine olanak tanır. Zaten santralde asıl mesele besleme suyunun istenilen bir şekilde buharlaştırıp buhar türbinlerinde kullanılarak enerji üretmektir. Bunun için de düzgün bir yanma ve etkin bir ısı transferi gerekir. Bahsedilen teknik ise tam da bunu gerçekleştiriyor.
05.03.2014
Bu teknoloji gelişmekte olan ülkelerdeki kirliliği azaltmayı sağlayabilir. Çünkü diğer emisyon kontrol sistemlerinden çok daha ucuz. Ayrıca ClearSign, emisyon değerlerinde azaltma yapıldığı gibi güç santrallerinin tükettiği yakıtta da yaklaşık olarak %30 tasarruf sağladığını iddia ediyor. Fakat uzmanlara göre bu rakam abartılı.
Güç santrallerinde oluşan emisyonlar bir çok problemi beraberinde getiriyor. Örneğin alevin bir kısmında oluşabilecek yüksek sıcaklık nedeniyle NO2 oluşumu gözlenebilir. Benzer bir şekilde yakıt hava oranının düzgün dağılmadan yanması ise bacada kurum oluşturabiliyor.
► İlginizi Çekebilir: ABD’de CO₂ Emisyonları % 11 Azaldı
ClearSign yüksek voltajla elektrik alanlar yaratarak yanma alevinde bulunan molekülleri elektriksel güçle işliyor. Bu yöntem hava yakıt karışımını iyileştirebildiği gibi, emisyonaneden olan alev içindeki düzensiz dağılan sıcakları yayabiliyor.
Elektrik kullanarak alevi biçimlendirme fikri yıllardır var olmuştu. Fakat konvansiyonel uygulamalar plazma gerektiriyordu ve plazma çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuyordu. ClearSign sahip olduğu teknolojinin, güç santrallerinde kullanılan yakıtın sadece %0,1’i ile çalışabileceğini vaat ediyor. Bu teknoloji temelde elektrotları alevde kullanarak çalışıyor. Elektrotlar yüksek voltajlı akımla iyonları hareket ettiriyor, bu da alev formunu kontrol etmemizi sağlıyor. Pekiyi alev şeklini kontrol etmekle emisyonun ne ilgisi var? Şimdi koca birtermik santral düşünelim. Kazan dairesinde yanan devasa ateşe eğer uygun hava yakıt oranı beslenmedi zaman tam yanma gerçekleşmez ve CO, SOx, uçucu partiküller gibi emisyonlarbaca gazıyla atmosfere salınır. Aynı şekilde eğer kazanda homojen dağılmamış olan sıcaklık NO2 emisyonuna neden olacaktır.
California Üniversitesinde mekanik mühendisi olan Prof. Michael Frenklach, “daha önce de elektrik alanla ilgili çalışmalar yapıldığını fakat bu tekniğin etkilerinin ClearSign gibi kanıtlanamadığını” söylüyor.
Ek olarak, bu teknoloji emisyonu azaltarak güç santrallerinin verimliliği artırabilir. Hava-yakıt karışımını iyileştirmek yakıt israfını azaltarak tam yanmanın gerçekleşmesine olanak tanır. Zaten santralde asıl mesele besleme suyunun istenilen bir şekilde buharlaştırıp buhar türbinlerinde kullanılarak enerji üretmektir. Bunun için de düzgün bir yanma ve etkin bir ısı transferi gerekir. Bahsedilen teknik ise tam da bunu gerçekleştiriyor.
05.03.2014