Çalışıyorlar Ama Sağlıksız Ve Güvencesiz...
11 Ekim 2015 Pazar 13:52
Şanlıurfa Geri Dönüşümcüler Derneği Başkanı Ahmet Alagöz, sokakta çalışmak zorunda bırakılan çocuklar için çağrıda bulundu.
Sokakta atık toplayan çocukların her türlü tehlikeyle karşı karşıya kaldığını belirtenŞanlıurfa Geri Dönüşümcüler Derneği Başkanı Ahmet Alagöz, "Soğuk, sıcak her zaman çalışıyorlar. Sağlık durumları hiç iyi değil. Çünkü çöpten topluyorlar ve genelde de fakir aile çocukları, sokak çocukları veya duyarsız anne babanın çocukları" dedi.
Onlar ekmeğini çöplerden veya sokaklarda topladıkları kağıt, plastik, demir gibi şeylerden kazanıyor. Sayıları tam olarak bilinmiyor. Gece gündüz, yaz kış, yağmur çamur demeden çalışıyorlar. Çalıştıklarının karşılığını bazen alamamanın yanında her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Hiçbir sağlık güvenceleri olmayan ve eğitimden yoksun kalan sokak çocuklarının durumunu Şanlıurfa Geri Dönüşümcüler Derneği Başkanı Ahmet Alagöz'le konuştuk.
Öncelikle neden böyle bir dernek kurma gereği duydunuz?
Bu derneği kurmamızdaki amaç, bizim yönetimdeki arkadaşlardan bir tanesi hurdacıydı. Hurdacılığın zamanla geri dönüşüm olacağını düşündük. Şu anda oldu da zaten. 2013 yılında derneği kurduğumuzda da öyleydi.
Bizdeki geri dönüşümün adı hurdacılık ve eskicilik midir?
Evet, onun önceki adı hurdacılık. Geri dönüşüm adı altında ismi değişti. Ankara'da bir federasyon kurulmuştu. Bize şube teklif ettiler. Urfa'daki derneğin kurulması için. Arkadaş dernekle fazla uğraşamayacağını söyleyip bana tavsiye etti. Benim de daha önce bir dernek tecrübem vardı. HÜDER, Hükümlü ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurmuştuk, 2002-2003 yıllarında. Oradan yola çıkarak bu derneği 2013'te kurduk. Derneği kurduktan sonra bazı çalışmalar yaptık. İlk hedefimiz sokakta atık toplayan çocuklardı. Sokakta bali çeken, tiner kullanan çocuklar görüyorduk. Bunları gördükten sonra bir proje geliştirdik. Avrupa Birliği'nin de ara ara böyle projeleri çıkıyor. Benzer bir proje de bize tavsiye edildi arkadaşlar tarafından. 'Bizim alanla aynı şeye giriyor' dediler. Böyle bir proje yazmayı kararlaştırdık ve yazdık.
Proje neyi kapsıyordu?
Urfa'da sokaklarda çek çek dediğimiz şeyle çöplerden plastik, kağıt vesaire gibi şeyler toplayanları araştırdık. Onları dinledik. Topladıkları şeyleri çok ucuza sattıklarını öğrendim. Tabiri caizse bir çocuğa şeker parası şeklinde elinden alıyorlardı hurdacılar. Bunu kurumsallaştırmak istedik. Projeyi yazıp gönderdik, hatta projemizin çözüm ortağı vardı. Çıraklı Eğitim Merkezini de bilgilendirdim. Onlar da okeyledi. Karaköprü Belediye Başkanlığına sunduk projeyi. Onlar da okey dedi. Proje şartnamesinde bunlar isteniyordu. Daha sonra projeyi Ankara'ya gönderdik. Ön değerlendirmeye alındı yazısı bize geldi. Daha sonra tekrar birkaç bilgi daha istendi. Onları da gönderdik. Yazışmalar başladı. Derneğimizin tüzüğü istendi. Ondan sonra projemizin onaylanmadığı bilgisi bize geldi.
Kabul edilseydi proje…
Kabul edilseydi, bu çocukların hepsini bir merkeze toplayıp, onlara belli bir süre eğitim verip, ihtiyaç duydukları sağlık hizmetini vermek, onları bir çatı altında toplayıp, topluma kazandırmaktı amacımız. Bütçe olarak da 270 bin avroluk bir bütçeye ihtiyaç vardı. Çocuklara gerekli eğitimleri verip, aynı zamanda tek tip bir kıyafet sağlamak ve bunların Geri Dönüşümcüler Derneği adına çalıştıklarını belirtecektik. Bunun yanında onların topladığı ürünleri de ürünlerin değeri kadar, hak ettikleri parayı da vermek şartıyla böyle bir şeyi planlamıştık.
Şu anda tahminen Urfa merkezde kaç çocuk var sokaktan atık toplayan?
O zamanki araştırmalarımıza göre yaklaşık 300 çocuk olduğunu gördük Urfa merkezde.
Çocuklar daha çok ne topluyor?
Ağırlıklı olarak kağıt ve plastik. Cam zaten fazla para etmiyor. Kağıt ve plastiğin yanında metal şeyler. Demir, bakır ve benzeri gibi şeyler…
Çocuklar bunları toplarken ne gibi tehlikelerle karşı karşıya kalıyor?
Her türlü tehlike var. Şöyle bir şeye şahit oldum. Adam çocuğu kendisine bağlamak için çocuk uyuşturucu maddeyi kullanmıyorsa bile alıştırıyor onu. Bazı kötü insanlar bunu yapıyor. Çocukları o şekilde ya baliye ya bir hap veriyor ve o çocuğu 24 saat kendisine köle gibi çalıştırabiliyor. Biz, bunlara da şahit olduk. Bunları duyduktan sonra biz böyle bir şeye giriştik. Her bir şahıs 8-10 tane çocuğu kendisine bağlasa, örneğin bu çocuk günlük 50 TL'lik malzeme toplasa 5 lirayla kurtarıyor işi. 5 liraya 10 liraya çocukları çalıştırıyorlar. Çocuk da paradan ziyade bağımlı olduğu maddeyi istiyor. Çocuk o maddeyi başka yerde temin edemeyeceğine göre gidip bedava da olsa topluyor ve seve seve o işi yapıyor.
Geceleyin geç saatlerde de çalışıyor bu çocuklar.
Soğuk, sıcak her zaman çalışıyorlar. Sağlık durumları hiç iyi değil. Çünkü çöpten topluyorlar ve genelde de fakir aile çocukları, sokak çocukları veya duyarsız anne babanın çocukları. 'Git para kazan, nereden kazanırsan kazan' düşüncesinde olan anne babalar da var.
Şu anda dernek olarak bir çalışmanız var mı?
Biz, Güneydoğu'da federasyon olmak istedik. Doğu illerine şube verdik. Cizre, Silopi,Batman gibi yerler. Bu son olaylardan dolayı orası da askıya alınmış. Ankara'daki genel merkezden de herhangi bir destek almadık.
Peki, Urfa'da geri dönüşümle uğraşan firmalarla görüşüyor musunuz?
Birkaç firmayla bizzat ben görüştüm. Bize 'beraber topladığınız o ham madde, kağıt vs. neyse toplarsınız, bize gönderirsiniz, hakkı neyse o şekilde sizden alırız' dediler. Onun dışında bir şey yok.
Firmaların bu çocukları alıp sigortalı çalıştırma gibi bir yaklaşımları var mı?
Firmalar için mümkün değil, böyle bir şeyi yapmazlar. Onlar tüccardır, ticaret yapan adam bu tür şeylere kafa yormaz. Biz, dernek olarak daha çok bu işi yapanlar üzerine yoğunlaşıyoruz. Bizimki emekçi kısmıyla. Bizim derdimiz o çocuklar.
Sadece bu işi yapan çocuklar mı? Bazen yaşlı insanlar da görüyoruz.
Büyükler de yapıyor. 50-60 yaşındakileri biz es geçiyoruz. Onlar aklı başında olgun insanlar. Kimse onları kandıramaz. Hakaret de edemez, malını ucuza da alamaz. Ama bu işin en tehlikeli kısmı bu çocukların. Çocuklarda sıkıntı var.
Sokaklarda atık toplayan çocuklarda yaş oranı kaça kadar düşüyor?
12'den başlıyor, 18'e kadar var. 12'ye rastladık. Bu çocuklar eğitimden de mahrumlar. 12 yaşında bir çocuğun okulda olması gerekiyor. Ortaokul 5'inci veya 6'ıncı sınıfta olması gerekir.
Çocukların aileleriyle görüşüyor musunuz?
Bir, iki aileyle irtibat kurmaya çalıştık ama aileler pek konuşmak istemediler. Hatta tepki gösteren de oldu. 'Siz ne yapacaksınız benim oğlumu, terörist mi yapacaksınız, kaçıracak mısınız' diyenlerle de karşılaştık. Aileler pek diyaloga, konuşmaya yaklaşmıyorlar.
Ayıpla mı bakılıyor bu işi yapanlara?
Şimdi bu geri dönüşümcülük aslında meslektir. Meslek olma yolunda. Araştırmalara göreAvrupa sigorta ve geri dönüşüm üzerine yoğunlaşıyor. Geri dönüşüm yurt dışında çok ileride. Adamlar neredeyse lağım sularından gaz ve gübre gibi şeyler çıkarıyor. Bizim de o seviyeye gelmemiz gerekir. Geri dönüşüm öyle basite alınacak bir şey değil. Şu andaTürkiye'de özellikle Urfa'da çok geride.
Son olarak bu işi yapanlara çağrınızla bitirirsek…
Bu işi yapanların mutlaka bir araya gelmesi lazım. Bunun kurumsallaşması lazım. Resmi şeylerde ve kanunlarda da boşluklar var. Kanunlar aslında çıkmış da uygulanmıyor. Hurdacıların bir çatı altında toplanması gerekiyor, bir dernek çatısı altında toplanması gerekiyor. Başka illerde bu uygulanıyor ama Urfa'da uygulanmıyor. Urfa'da ahbap çavuş muhabbetiyle gidiyor iş. İlgili bakanlıklar birçok maddeyi çıkarmış ama bunlar işlenmiyor. Derneklerin de çalışması için mutlaka bir bütçeye ihtiyacı var. Bütçe de olmayınca herkes yerinde oturuyor.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
11 Ekim 2015 Pazar 13:52
Şanlıurfa Geri Dönüşümcüler Derneği Başkanı Ahmet Alagöz, sokakta çalışmak zorunda bırakılan çocuklar için çağrıda bulundu.
Sokakta atık toplayan çocukların her türlü tehlikeyle karşı karşıya kaldığını belirtenŞanlıurfa Geri Dönüşümcüler Derneği Başkanı Ahmet Alagöz, "Soğuk, sıcak her zaman çalışıyorlar. Sağlık durumları hiç iyi değil. Çünkü çöpten topluyorlar ve genelde de fakir aile çocukları, sokak çocukları veya duyarsız anne babanın çocukları" dedi.
Onlar ekmeğini çöplerden veya sokaklarda topladıkları kağıt, plastik, demir gibi şeylerden kazanıyor. Sayıları tam olarak bilinmiyor. Gece gündüz, yaz kış, yağmur çamur demeden çalışıyorlar. Çalıştıklarının karşılığını bazen alamamanın yanında her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Hiçbir sağlık güvenceleri olmayan ve eğitimden yoksun kalan sokak çocuklarının durumunu Şanlıurfa Geri Dönüşümcüler Derneği Başkanı Ahmet Alagöz'le konuştuk.
Öncelikle neden böyle bir dernek kurma gereği duydunuz?
Bu derneği kurmamızdaki amaç, bizim yönetimdeki arkadaşlardan bir tanesi hurdacıydı. Hurdacılığın zamanla geri dönüşüm olacağını düşündük. Şu anda oldu da zaten. 2013 yılında derneği kurduğumuzda da öyleydi.
Bizdeki geri dönüşümün adı hurdacılık ve eskicilik midir?
Evet, onun önceki adı hurdacılık. Geri dönüşüm adı altında ismi değişti. Ankara'da bir federasyon kurulmuştu. Bize şube teklif ettiler. Urfa'daki derneğin kurulması için. Arkadaş dernekle fazla uğraşamayacağını söyleyip bana tavsiye etti. Benim de daha önce bir dernek tecrübem vardı. HÜDER, Hükümlü ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurmuştuk, 2002-2003 yıllarında. Oradan yola çıkarak bu derneği 2013'te kurduk. Derneği kurduktan sonra bazı çalışmalar yaptık. İlk hedefimiz sokakta atık toplayan çocuklardı. Sokakta bali çeken, tiner kullanan çocuklar görüyorduk. Bunları gördükten sonra bir proje geliştirdik. Avrupa Birliği'nin de ara ara böyle projeleri çıkıyor. Benzer bir proje de bize tavsiye edildi arkadaşlar tarafından. 'Bizim alanla aynı şeye giriyor' dediler. Böyle bir proje yazmayı kararlaştırdık ve yazdık.
Proje neyi kapsıyordu?
Urfa'da sokaklarda çek çek dediğimiz şeyle çöplerden plastik, kağıt vesaire gibi şeyler toplayanları araştırdık. Onları dinledik. Topladıkları şeyleri çok ucuza sattıklarını öğrendim. Tabiri caizse bir çocuğa şeker parası şeklinde elinden alıyorlardı hurdacılar. Bunu kurumsallaştırmak istedik. Projeyi yazıp gönderdik, hatta projemizin çözüm ortağı vardı. Çıraklı Eğitim Merkezini de bilgilendirdim. Onlar da okeyledi. Karaköprü Belediye Başkanlığına sunduk projeyi. Onlar da okey dedi. Proje şartnamesinde bunlar isteniyordu. Daha sonra projeyi Ankara'ya gönderdik. Ön değerlendirmeye alındı yazısı bize geldi. Daha sonra tekrar birkaç bilgi daha istendi. Onları da gönderdik. Yazışmalar başladı. Derneğimizin tüzüğü istendi. Ondan sonra projemizin onaylanmadığı bilgisi bize geldi.
Kabul edilseydi proje…
Kabul edilseydi, bu çocukların hepsini bir merkeze toplayıp, onlara belli bir süre eğitim verip, ihtiyaç duydukları sağlık hizmetini vermek, onları bir çatı altında toplayıp, topluma kazandırmaktı amacımız. Bütçe olarak da 270 bin avroluk bir bütçeye ihtiyaç vardı. Çocuklara gerekli eğitimleri verip, aynı zamanda tek tip bir kıyafet sağlamak ve bunların Geri Dönüşümcüler Derneği adına çalıştıklarını belirtecektik. Bunun yanında onların topladığı ürünleri de ürünlerin değeri kadar, hak ettikleri parayı da vermek şartıyla böyle bir şeyi planlamıştık.
Şu anda tahminen Urfa merkezde kaç çocuk var sokaktan atık toplayan?
O zamanki araştırmalarımıza göre yaklaşık 300 çocuk olduğunu gördük Urfa merkezde.
Çocuklar daha çok ne topluyor?
Ağırlıklı olarak kağıt ve plastik. Cam zaten fazla para etmiyor. Kağıt ve plastiğin yanında metal şeyler. Demir, bakır ve benzeri gibi şeyler…
Çocuklar bunları toplarken ne gibi tehlikelerle karşı karşıya kalıyor?
Her türlü tehlike var. Şöyle bir şeye şahit oldum. Adam çocuğu kendisine bağlamak için çocuk uyuşturucu maddeyi kullanmıyorsa bile alıştırıyor onu. Bazı kötü insanlar bunu yapıyor. Çocukları o şekilde ya baliye ya bir hap veriyor ve o çocuğu 24 saat kendisine köle gibi çalıştırabiliyor. Biz, bunlara da şahit olduk. Bunları duyduktan sonra biz böyle bir şeye giriştik. Her bir şahıs 8-10 tane çocuğu kendisine bağlasa, örneğin bu çocuk günlük 50 TL'lik malzeme toplasa 5 lirayla kurtarıyor işi. 5 liraya 10 liraya çocukları çalıştırıyorlar. Çocuk da paradan ziyade bağımlı olduğu maddeyi istiyor. Çocuk o maddeyi başka yerde temin edemeyeceğine göre gidip bedava da olsa topluyor ve seve seve o işi yapıyor.
Geceleyin geç saatlerde de çalışıyor bu çocuklar.
Soğuk, sıcak her zaman çalışıyorlar. Sağlık durumları hiç iyi değil. Çünkü çöpten topluyorlar ve genelde de fakir aile çocukları, sokak çocukları veya duyarsız anne babanın çocukları. 'Git para kazan, nereden kazanırsan kazan' düşüncesinde olan anne babalar da var.
Şu anda dernek olarak bir çalışmanız var mı?
Biz, Güneydoğu'da federasyon olmak istedik. Doğu illerine şube verdik. Cizre, Silopi,Batman gibi yerler. Bu son olaylardan dolayı orası da askıya alınmış. Ankara'daki genel merkezden de herhangi bir destek almadık.
Peki, Urfa'da geri dönüşümle uğraşan firmalarla görüşüyor musunuz?
Birkaç firmayla bizzat ben görüştüm. Bize 'beraber topladığınız o ham madde, kağıt vs. neyse toplarsınız, bize gönderirsiniz, hakkı neyse o şekilde sizden alırız' dediler. Onun dışında bir şey yok.
Firmaların bu çocukları alıp sigortalı çalıştırma gibi bir yaklaşımları var mı?
Firmalar için mümkün değil, böyle bir şeyi yapmazlar. Onlar tüccardır, ticaret yapan adam bu tür şeylere kafa yormaz. Biz, dernek olarak daha çok bu işi yapanlar üzerine yoğunlaşıyoruz. Bizimki emekçi kısmıyla. Bizim derdimiz o çocuklar.
Sadece bu işi yapan çocuklar mı? Bazen yaşlı insanlar da görüyoruz.
Büyükler de yapıyor. 50-60 yaşındakileri biz es geçiyoruz. Onlar aklı başında olgun insanlar. Kimse onları kandıramaz. Hakaret de edemez, malını ucuza da alamaz. Ama bu işin en tehlikeli kısmı bu çocukların. Çocuklarda sıkıntı var.
Sokaklarda atık toplayan çocuklarda yaş oranı kaça kadar düşüyor?
12'den başlıyor, 18'e kadar var. 12'ye rastladık. Bu çocuklar eğitimden de mahrumlar. 12 yaşında bir çocuğun okulda olması gerekiyor. Ortaokul 5'inci veya 6'ıncı sınıfta olması gerekir.
Çocukların aileleriyle görüşüyor musunuz?
Bir, iki aileyle irtibat kurmaya çalıştık ama aileler pek konuşmak istemediler. Hatta tepki gösteren de oldu. 'Siz ne yapacaksınız benim oğlumu, terörist mi yapacaksınız, kaçıracak mısınız' diyenlerle de karşılaştık. Aileler pek diyaloga, konuşmaya yaklaşmıyorlar.
Ayıpla mı bakılıyor bu işi yapanlara?
Şimdi bu geri dönüşümcülük aslında meslektir. Meslek olma yolunda. Araştırmalara göreAvrupa sigorta ve geri dönüşüm üzerine yoğunlaşıyor. Geri dönüşüm yurt dışında çok ileride. Adamlar neredeyse lağım sularından gaz ve gübre gibi şeyler çıkarıyor. Bizim de o seviyeye gelmemiz gerekir. Geri dönüşüm öyle basite alınacak bir şey değil. Şu andaTürkiye'de özellikle Urfa'da çok geride.
Son olarak bu işi yapanlara çağrınızla bitirirsek…
Bu işi yapanların mutlaka bir araya gelmesi lazım. Bunun kurumsallaşması lazım. Resmi şeylerde ve kanunlarda da boşluklar var. Kanunlar aslında çıkmış da uygulanmıyor. Hurdacıların bir çatı altında toplanması gerekiyor, bir dernek çatısı altında toplanması gerekiyor. Başka illerde bu uygulanıyor ama Urfa'da uygulanmıyor. Urfa'da ahbap çavuş muhabbetiyle gidiyor iş. İlgili bakanlıklar birçok maddeyi çıkarmış ama bunlar işlenmiyor. Derneklerin de çalışması için mutlaka bir bütçeye ihtiyacı var. Bütçe de olmayınca herkes yerinde oturuyor.
(Kaynak: Gazeteipekyol)