İşveren işyerinde iş sağlığı ve güvenliği için gerekli tedbirleri almakla yükümlü. Ancak iş bununla bitmiyor. İşçi de alınan tedbirlere uymak zorunda. Tedbir almayan işveren nasıl tazminat ödemek zorundaysa tedbirlere uymayan işçi de işini tazminatsız kaybedebilir.
İşverenler, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
İşverenin aldığı tedbirlere işçinin de uyması gerekir. Genellikle işverenlerin almadığı tedbirlerden bahsedilir ancak çoğu kez işçilerin bu tedbirlere uymaması söz konusu olmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almayan işvereni tazminat ve hatta hapis cezası beklerken, tedbirlere uymayan işçi de işinden olabilir.
İşyerinde ve güvenlik önlemlerinin alınması işverenin yükümlülüğündedir. İşveren işyerinde yürütülen faaliyete göre belirlenen güvenlik önlemlerini alır ve araç gereçleri sağlar. Bu konuda gereken teknoloji seviyesine uygun önlemlerin alınması zorunluluktur. İşveren iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminden gelen bildirimlere uyarak iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin öngördüğü tedbirlerin alınmasını sağlamakla yükümlüdür.
Mesleki şart...
İşverenin bu konudaki yükümlülüğü çok geniştir. İşyerinin güvenliğinin sağlanması, makine ve teçhizatın doğru seçilmesi, risk değerlendirmesi yapılması, çalışanların bilgilendirilmesi ve mesleki eğitimlerin verilmesi bu kapsamdaki yükümlülüklerdir. Ülkemizde yaşanan en büyük sorunlardan bir tanesi mesleki eğitim. Mesleki eğitimi olmayan kişilerin çalıştırılması halinde iş kazası riski artıyor. Şu an için Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun belirlediği 40 meslekte mesleki yeterlilik zorunluluğu bulunuyor. Örneğin; sıvacı çalıştıran bir işveren işçisinin mesleki yeterlilik belgesinin bulunup bulunmadığını kontrol etmek zorunda. Aksi taktirde, mesleki yeterlilik belgesi olmadan çalıştırdığı her bir işçi için 500 TL idari para cezası ödemek zorunda.
Diğer taraftan, 8 meslekte daha yeterlilikler hazırlandı ve 25 Mart 2017’den itibaren bu 8 meslekte de mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu devreye girecek. Mesleki yeterlilik belgesi sahibi olan işçilerin iş kazası yaşama ihtimali çok daha düşük. Çünkü mesleki yeterlilik belgesi olan işçi hem iş sağlığı ve güvenliği konusunda, hem de yaptığı meslekle ilgili bilgilendiriliyor.
Ekipman CE belgeli olmalı...
İşçilerin kişisel koruyucu donanımları kullanmamalarının arkasında yatan gerekçeler bazen haklı olabilir. İşverenin masraftan kaçınmak adına sertifikasız baretler veya iş kıyafetleri kullanması durumunda işçilerin termal konforu bozulmaktadır. Bu durumda işçi şikayet mekanizmasını işletebilir. Çünkü işverenlerin çalışanlara verdikleri kişisel koruyucu donanımların CE sertifikalı olması gerekmektedir. CE sertifikalı donanım temin edilmeyen her bir işçi için işveren 500 TL idari para cezası ödemek zorunda. İşçiler sertifikasız kişisel koruyucu donanım kullanıyorlarsa, iş güvenliği uzmanını bilgilendirip ALO 170 hattına da durumu iletebilirler.
MAZERETSiZ TAKMAK ZORUNDA...
İşveren nasıl işyerinde güvenlik önlemlerini almak zorundaysa, işçi de bu önlemlere uymak zorunda. Ancak çoğu kez işçilerin kişisel koruyucu donanımlarını kullanmadıklarını görüyoruz. Örneğin; pek çok işçinin takmak zorunda olduğu bareti, ‘sıcak oluyor’, ‘baretle çalışamıyorum’ gibi gerekçelerle takmadığını biliyoruz. Bu gibi durumlarda işveren gerekli bilgilendirme ve uyarıları yaptıktan sonra işçiyi işten çıkarabilir. İşçiler işyerinde sağlık ve güvenlik tedbirlerine uymak zorundadır. İşveren eğer işçinin baret kullanması gerektiğini kendisine bildirmiş ve gerekli eğitimleri vermişse ancak bütün bunlara rağmen işçinin baret kullanmadığını delilleriyle ortaya koymuş ve gerekli uyarı süreçlerini de işleterek işçiyi işten çıkarmışsa tazminat ödemeyecektir. Dolayısıyla, işçilerin işverenlerin yaptığı bildirimlere ve güvenlik önlemlerine uymaları gerekir. Aksi taktirde, hem işyerinde sağlık ve güvenliği tehdit etmiş olurlar, hem de işlerinden olabilirler.
Bakanlığa da şikayet mümkün...
İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı gereğince, 50’den az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerleri ve kamu kurumları dışında bütün işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulunmak zorunda. İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi, işyerinde alınması gereken tedbirleri yazılı olarak işverene iletmekle görevlidir. Eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi işverenin sorumluluğundadır. Ancak iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekiminin yazılı bildirimine rağmen yangın, patlama, kimyasal sızıntı gibi acil ve hayati tehlike arz eden durumlarda, işveren halen tedbir almamış ise iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi bu durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirmek durumundadır. Bu durumu bakanlığa bildirmediği tespit edilen iş güvenliği uzmanının veya işyeri hekiminin belgesi ilk tespitte 3 ay, ikinci tespitte 6 ay askıya alınmaktadır. Diğer yandan, bu bildirimi yapması nedeniyle işveren, iş güvenliği uzmanının veya işyeri hekiminin sözleşmesini feshedemez. Bu nedenle sözleşmeyi feshettiği tespit edilen işveren bir yıllık sözleşme ücreti tutarında tazminat ödemek zorundadır. Söz konusu nedenle iş sözleşmesi feshedilen iş güvenliği uzmanının ve işyeri hekiminin İş Kanunu uyarınca tanınan bütün hakları kullanması ve tazminat talep etmesi de mümkündür.
İşverenler, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
İşverenin aldığı tedbirlere işçinin de uyması gerekir. Genellikle işverenlerin almadığı tedbirlerden bahsedilir ancak çoğu kez işçilerin bu tedbirlere uymaması söz konusu olmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almayan işvereni tazminat ve hatta hapis cezası beklerken, tedbirlere uymayan işçi de işinden olabilir.
İşyerinde ve güvenlik önlemlerinin alınması işverenin yükümlülüğündedir. İşveren işyerinde yürütülen faaliyete göre belirlenen güvenlik önlemlerini alır ve araç gereçleri sağlar. Bu konuda gereken teknoloji seviyesine uygun önlemlerin alınması zorunluluktur. İşveren iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminden gelen bildirimlere uyarak iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin öngördüğü tedbirlerin alınmasını sağlamakla yükümlüdür.
Mesleki şart...
İşverenin bu konudaki yükümlülüğü çok geniştir. İşyerinin güvenliğinin sağlanması, makine ve teçhizatın doğru seçilmesi, risk değerlendirmesi yapılması, çalışanların bilgilendirilmesi ve mesleki eğitimlerin verilmesi bu kapsamdaki yükümlülüklerdir. Ülkemizde yaşanan en büyük sorunlardan bir tanesi mesleki eğitim. Mesleki eğitimi olmayan kişilerin çalıştırılması halinde iş kazası riski artıyor. Şu an için Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun belirlediği 40 meslekte mesleki yeterlilik zorunluluğu bulunuyor. Örneğin; sıvacı çalıştıran bir işveren işçisinin mesleki yeterlilik belgesinin bulunup bulunmadığını kontrol etmek zorunda. Aksi taktirde, mesleki yeterlilik belgesi olmadan çalıştırdığı her bir işçi için 500 TL idari para cezası ödemek zorunda.
Diğer taraftan, 8 meslekte daha yeterlilikler hazırlandı ve 25 Mart 2017’den itibaren bu 8 meslekte de mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu devreye girecek. Mesleki yeterlilik belgesi sahibi olan işçilerin iş kazası yaşama ihtimali çok daha düşük. Çünkü mesleki yeterlilik belgesi olan işçi hem iş sağlığı ve güvenliği konusunda, hem de yaptığı meslekle ilgili bilgilendiriliyor.
Ekipman CE belgeli olmalı...
İşçilerin kişisel koruyucu donanımları kullanmamalarının arkasında yatan gerekçeler bazen haklı olabilir. İşverenin masraftan kaçınmak adına sertifikasız baretler veya iş kıyafetleri kullanması durumunda işçilerin termal konforu bozulmaktadır. Bu durumda işçi şikayet mekanizmasını işletebilir. Çünkü işverenlerin çalışanlara verdikleri kişisel koruyucu donanımların CE sertifikalı olması gerekmektedir. CE sertifikalı donanım temin edilmeyen her bir işçi için işveren 500 TL idari para cezası ödemek zorunda. İşçiler sertifikasız kişisel koruyucu donanım kullanıyorlarsa, iş güvenliği uzmanını bilgilendirip ALO 170 hattına da durumu iletebilirler.
MAZERETSiZ TAKMAK ZORUNDA...
İşveren nasıl işyerinde güvenlik önlemlerini almak zorundaysa, işçi de bu önlemlere uymak zorunda. Ancak çoğu kez işçilerin kişisel koruyucu donanımlarını kullanmadıklarını görüyoruz. Örneğin; pek çok işçinin takmak zorunda olduğu bareti, ‘sıcak oluyor’, ‘baretle çalışamıyorum’ gibi gerekçelerle takmadığını biliyoruz. Bu gibi durumlarda işveren gerekli bilgilendirme ve uyarıları yaptıktan sonra işçiyi işten çıkarabilir. İşçiler işyerinde sağlık ve güvenlik tedbirlerine uymak zorundadır. İşveren eğer işçinin baret kullanması gerektiğini kendisine bildirmiş ve gerekli eğitimleri vermişse ancak bütün bunlara rağmen işçinin baret kullanmadığını delilleriyle ortaya koymuş ve gerekli uyarı süreçlerini de işleterek işçiyi işten çıkarmışsa tazminat ödemeyecektir. Dolayısıyla, işçilerin işverenlerin yaptığı bildirimlere ve güvenlik önlemlerine uymaları gerekir. Aksi taktirde, hem işyerinde sağlık ve güvenliği tehdit etmiş olurlar, hem de işlerinden olabilirler.
Bakanlığa da şikayet mümkün...
İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı gereğince, 50’den az çalışanı bulunan az tehlikeli işyerleri ve kamu kurumları dışında bütün işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi bulunmak zorunda. İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi, işyerinde alınması gereken tedbirleri yazılı olarak işverene iletmekle görevlidir. Eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi işverenin sorumluluğundadır. Ancak iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekiminin yazılı bildirimine rağmen yangın, patlama, kimyasal sızıntı gibi acil ve hayati tehlike arz eden durumlarda, işveren halen tedbir almamış ise iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi bu durumu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirmek durumundadır. Bu durumu bakanlığa bildirmediği tespit edilen iş güvenliği uzmanının veya işyeri hekiminin belgesi ilk tespitte 3 ay, ikinci tespitte 6 ay askıya alınmaktadır. Diğer yandan, bu bildirimi yapması nedeniyle işveren, iş güvenliği uzmanının veya işyeri hekiminin sözleşmesini feshedemez. Bu nedenle sözleşmeyi feshettiği tespit edilen işveren bir yıllık sözleşme ücreti tutarında tazminat ödemek zorundadır. Söz konusu nedenle iş sözleşmesi feshedilen iş güvenliği uzmanının ve işyeri hekiminin İş Kanunu uyarınca tanınan bütün hakları kullanması ve tazminat talep etmesi de mümkündür.