3 yılda 719 işçi inşaattan düşüp öldü
Türkiye’de iş kazaları azalmak bir yana her yıl daha da artıyor. Özellikle inşaatlarda yüksekten düşerek ölen işçi sayısı yılın ilk ayında 109’u buldu
BURCU ÜNAL İstanbul
Özellikle inşaat işçilerinin kâbusu olan yüksekten düşmenin son kurbanı Eskişehir’deki inşaat işçisi Şenol Ateş oldu. Sadece yılın ilk 5 ayında Ateş gibi 108 inşaat işçisi çalıştığı işyerinde yüksekten düşerek can verdi. Son 3 yılda bu rakamın 719 olduğu düşünülürse tablo oldukça vahim. Oysa ki 60 liralık bir paraşüt tipi emniyet kemeri inşaatlardaki ölümü engelleyebiliyor.
Her yıl hazırlanan işçi ölümleri almanakları inşaatlarda yaşanan işçi ölümlerinin ana sebebinin yüksekten düşme olduğunu ortaya koyuyor.
Asansör ve elek sistemi
Nitekim yüksekten düşmeye bağlı ölümlerin yoğunluğu nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı da 2011 yılında 52 sayfalık “Yapı işlerinde yüksekten düşmeyi önleme sistemleri” başlıklı bir etüd gerçekleştirdi. Sonucu kitapçık olarak yayınlanan etüdün, internet üzerinden de kolayca erişilebilen kitapçığında bu ölümlerin önlenebilmesi için hazırlanmış mevzuatlar, standartlar, tüzükler madde madde detaylı bir şekilde anlatılıyor.
Buna karşın işçi ölüm rakamlarındaki artış ise sürüyor. 2012 yılından 2015 yılı Haziran ayına kadar 719 işçi çalıştığı inşaatlarda yüksekten düşme nedeniyle hayatını kaybetti. Tüm bu farkındalığa ve kağıt üzerindeki mevzuatlara karşın kazaların neden önlenemediğini sorduğumuz işçiler, sendikalar ve işçi avukatlarının yanıtı ise ortak: “Kazaların önlenebilmesi için gerekli mevzuat mevcut fakat patronlar maddi kaygılar ve işin daha hızlı tamamlanabilmesi için buna uymuyor ve gerekli tedbirleri almıyor.”
İnşaat işçisi Hüseyin Gündoğdu, “Düşmeye bağlı ölümler neden yaşanıyor” diye sormamızla nefes almadan anlatmaya başlıyor: “Klasik iskeleler yerine kullanılabilecek bir asansör sistemi var. Fakat bazı şantiyeler bunu kullanmıyor. Klasik iskeleler ise çok tehlikeli. Ya da mesela elek sistemi var. Çalışma alanının etrafı bir elekle kapatılıyor, böylece düşmeler önleniyor ama bunu da yapmıyorlar. Bir de emniyet kemeri var. Son modeli yeni çıktı. Fakat özellikle taşeronlar pahalılığından dolayı bunu almak istemiyorlar.” Emniyet kemerlerinin fiyatının 60 TL olduğunu duyduğumuzu söylediğimizde ise Gündoğdu cümlemizi, “Onlara göre işte pahalı oluyor” diye tamamlıyor.
“Kâğıt üzerinde kalıyor”
Gündoğdu, “Aslında işçilerin yüzde 80’i patronun daha fazla kazanmak istemesinden ötürü ölüyor” diyor.
Adalet arayan işçi ailelerin gönüllü avukatlığını yapan Erbay Yucak, 6331 sayılı ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ kanununun yanı sıra sadece yüksekten düşmeyi engelleyen 22 mevzuat bulunduğunu belirterek, “Önleyici sistemlerin hepsi kağıt üzerinde var. Bu işi güvenli yapabilmek için iskelenin nasıl kurulacağı, emniyet kemerinin nasıl olacağı; bunların hepsi biliniyor. Fakat bunlara uyulmuyor” diyor.
“Emniyet kemersiz çıkarılmamalı”
İnşaat İşçileri Sendikası’ndan Serdar Ben de aynı noktalara dikkat çekerek, inşaat iskelelerine dış branda giydirilmesi, bu iskelelere iç merdiven yapılarak oradan tırmanılması ve işçilerin özellikle çatı inşaatlarına emniyet kemersiz çıkarılmamaları gerektiğini belirtiyor. “Emniyet kemeri ile çalışmak performansı düşürdüğü için ya işveren bunu sağlamıyor ya da işçi kendisi hızlı çalışayım diye takmıyor. Fakat tüm bu kurallara uymayan firmaların sektör dışı bırakılması lazım” diyen Ben, “Bu ürünlerin maliyeti çok yüksek değil, bir paraşüt kemer 60 TL” diyor.
Türkiye’de iş kazaları azalmak bir yana her yıl daha da artıyor. Özellikle inşaatlarda yüksekten düşerek ölen işçi sayısı yılın ilk ayında 109’u buldu
BURCU ÜNAL İstanbul
Özellikle inşaat işçilerinin kâbusu olan yüksekten düşmenin son kurbanı Eskişehir’deki inşaat işçisi Şenol Ateş oldu. Sadece yılın ilk 5 ayında Ateş gibi 108 inşaat işçisi çalıştığı işyerinde yüksekten düşerek can verdi. Son 3 yılda bu rakamın 719 olduğu düşünülürse tablo oldukça vahim. Oysa ki 60 liralık bir paraşüt tipi emniyet kemeri inşaatlardaki ölümü engelleyebiliyor.
Her yıl hazırlanan işçi ölümleri almanakları inşaatlarda yaşanan işçi ölümlerinin ana sebebinin yüksekten düşme olduğunu ortaya koyuyor.
Asansör ve elek sistemi
Nitekim yüksekten düşmeye bağlı ölümlerin yoğunluğu nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Teftiş Kurulu Başkanlığı da 2011 yılında 52 sayfalık “Yapı işlerinde yüksekten düşmeyi önleme sistemleri” başlıklı bir etüd gerçekleştirdi. Sonucu kitapçık olarak yayınlanan etüdün, internet üzerinden de kolayca erişilebilen kitapçığında bu ölümlerin önlenebilmesi için hazırlanmış mevzuatlar, standartlar, tüzükler madde madde detaylı bir şekilde anlatılıyor.
Buna karşın işçi ölüm rakamlarındaki artış ise sürüyor. 2012 yılından 2015 yılı Haziran ayına kadar 719 işçi çalıştığı inşaatlarda yüksekten düşme nedeniyle hayatını kaybetti. Tüm bu farkındalığa ve kağıt üzerindeki mevzuatlara karşın kazaların neden önlenemediğini sorduğumuz işçiler, sendikalar ve işçi avukatlarının yanıtı ise ortak: “Kazaların önlenebilmesi için gerekli mevzuat mevcut fakat patronlar maddi kaygılar ve işin daha hızlı tamamlanabilmesi için buna uymuyor ve gerekli tedbirleri almıyor.”
İnşaat işçisi Hüseyin Gündoğdu, “Düşmeye bağlı ölümler neden yaşanıyor” diye sormamızla nefes almadan anlatmaya başlıyor: “Klasik iskeleler yerine kullanılabilecek bir asansör sistemi var. Fakat bazı şantiyeler bunu kullanmıyor. Klasik iskeleler ise çok tehlikeli. Ya da mesela elek sistemi var. Çalışma alanının etrafı bir elekle kapatılıyor, böylece düşmeler önleniyor ama bunu da yapmıyorlar. Bir de emniyet kemeri var. Son modeli yeni çıktı. Fakat özellikle taşeronlar pahalılığından dolayı bunu almak istemiyorlar.” Emniyet kemerlerinin fiyatının 60 TL olduğunu duyduğumuzu söylediğimizde ise Gündoğdu cümlemizi, “Onlara göre işte pahalı oluyor” diye tamamlıyor.
“Kâğıt üzerinde kalıyor”
Gündoğdu, “Aslında işçilerin yüzde 80’i patronun daha fazla kazanmak istemesinden ötürü ölüyor” diyor.
Adalet arayan işçi ailelerin gönüllü avukatlığını yapan Erbay Yucak, 6331 sayılı ‘İş Sağlığı ve Güvenliği’ kanununun yanı sıra sadece yüksekten düşmeyi engelleyen 22 mevzuat bulunduğunu belirterek, “Önleyici sistemlerin hepsi kağıt üzerinde var. Bu işi güvenli yapabilmek için iskelenin nasıl kurulacağı, emniyet kemerinin nasıl olacağı; bunların hepsi biliniyor. Fakat bunlara uyulmuyor” diyor.
“Emniyet kemersiz çıkarılmamalı”
İnşaat İşçileri Sendikası’ndan Serdar Ben de aynı noktalara dikkat çekerek, inşaat iskelelerine dış branda giydirilmesi, bu iskelelere iç merdiven yapılarak oradan tırmanılması ve işçilerin özellikle çatı inşaatlarına emniyet kemersiz çıkarılmamaları gerektiğini belirtiyor. “Emniyet kemeri ile çalışmak performansı düşürdüğü için ya işveren bunu sağlamıyor ya da işçi kendisi hızlı çalışayım diye takmıyor. Fakat tüm bu kurallara uymayan firmaların sektör dışı bırakılması lazım” diyen Ben, “Bu ürünlerin maliyeti çok yüksek değil, bir paraşüt kemer 60 TL” diyor.